Avusturyalı gazeteci Max Zirngast hâkim karşısına çıktı

Avusturyalı gazeteci Max Zirngast hâkim karşısına çıktı

Ankara - Avusturya vatandaşı olan ve Ankara’da yaşayan gazeteci Max Zirngast, “TKP/Kıvılcım terör örgütü üyesi olmak” suçundan hakkında açılan dava kapsamında ilk kez hâkim karşısına çıktı. Savunmasında örgüt üyeliği suçlamasını reddeden Zirngast, “Casus değilim. Toplumsal Özgürlük dergisinde eleştirel yazılar yazdım. Eleştiri yapmak suç mu” diye konuştu. 

Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Max Zirngast, Hatice Göz, Burçin Tekdemir, Mithatcan Türetken ile avukatları Murat Yılmaz ve Bülent Teoman Özkan katıldı. İlk olarak savunma yapan Hatice Göz, Toplumsal Özgürlük Partisi üyesi olduğunu belirterek, “Ben aynı zamanda feministim. Üyesi olduğumuz Kampüs Cadıları oluşumu illegal bir örgüt değildir. Bu oluşum 2015’te kadına yönelik şiddete karşı kadınlara ulaşmak için kurulmuş bir örgüttür. Bunun neresi illegaldir? Erkekler kadınları öldürürken illegal örgüt olmuyor ama kadınların kendileri için kurduğu örgüt illegal sayılıyor. Kampüs cadıları, erkek egemen sisteme karşı çıkıyor. Ben feministim ve cadıyım. Ancak cadı olarak yargılanabilirim. Ancak Ortaçağ’da da yaşamıyoruz” dedi.

Tercüman için para istendi

Soruşturma kapsamında 3 ay cezaevinde kalan gazeteci Max Zirngast, savunmasının başında anadili olan Almanca savunma yapmak istediğini, ancak mahkemenin tercüman ücretini kendisinden istemesi nedeniyle bunu ilkesel olarak yapmak istemediğini belirtti ve Türkçe konuşacağını kaydetti.

“Casus değil, gazeteciyim”

Tutuklandıktan sonra Sabah gazetesinin “Gazetecilik kamuflajlı ajanlık” başlığı ile yaptığı haberle kendisi hakkında karalama kampanyası başlattığına dikkat çeken Zirngast, “Emniyette de benzer iddialar ve imalarla bir casus algısı yaratılmaya çalışıldı. Ben casus değilim. Öyle bir iddiam da yok. Nedense Türkiye’de olan her yabancı, hele hele Türkçe bilen, ülkeyle ilgilenen yabancı ajan olarak algılanıyor. Avusturya’da da Türk vatandaşları var. Ben onların da söz söyleme haklarını savundum. Evrensel değerleri savunuyorum. Türkiye’ye karşı değilim. Bu ülkeyi seviyorum. Burada yaşamımı kurdum. 2015’te buraya geldim. Ülkede bombalar patlıyordu, darbe girişimi oldu. Birçok insan Türkiye’yi terk etti, fakat ben burada kaldım. Şu an araftayım. Burada ikametim verilmiyor, suçluymuşum gibi. Avusturya’ya ailemi görmeye de gidemiyorum. Yurt dışı çıkış yasağım bulunuyor,” dedi.

Toplumsal Özgürlük dergisinde yazılar yazdığını belirten Zirngast, 24 Haziran seçimleriyle ilgili eleştirel yazıları ile suçlandığını kaydetti. Zirngast, “Türkiye’nin gidişatına eleştirel yaklaştım. Eleştiri yapmak suç mu? Türkiye hakkında buraya gelmeden önce de gazeteci olarak yazılar yazıyordum. Yazılarım yapısal analizler ve değerlendirmelerdir. Kimseye hakaret etmedim. Dergi, legal bir yayın organıdır. Ben sosyalistim. Hiçbir yasadışı faaliyetim olmadı. Yazılarımda bunu savunmadım. Siyasi görüşümü ve gazetecilik faaliyetlerimi açık yaptım, saklamadım” diye konuştu.

Evindeki aramada el konulan Hikmet Kıvılcımlı’nın kitaplarıyla suçlandığını anımsatan Max Zirngast, “ODTÜ’de okurken ‘Türkiye’de Siyasal İdeolojiler’ dersi kapsamında Kıvılcımlı hakkında sunum yaptım. Evimde bulunan kitaplar delil olarak gösteriliyor. Neyin delili bu? Bunlar yasak kitaplar değil. Yayınevlerinde satılıyor. Evimde birçok kitap var. İçinden birini seçip algı yaratmaya çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Zirngast, yaptığı tüm faaliyetlerin ifade, akademik ve seyahat özgürlüğü kapsamında olduğunu belirtirken, hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını, dava sonunda da beraatine karar verilmesini istedi.

Mithatcan Türkten ve Burçin Tekdemir de haklarındaki örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmedi. Sanık avukatları, beyanlarında TKP/Kıvılcımlı diye bir terör örgütü olmadığını ifade ederken, daha önce verilen beraat kararlarına dikkat çekti.

Duruşmayı bitiren mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasına, sanıkların haftada bir imza şeklindeki adli kontrol kararlarının kaldırılmasına, yurt dışı çıkış yasaklarının ise devamına hükmederek, davayı 11 Eylül 2019 saat 09:15’e erteledi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.