İstanbul - Gazeteci ve çevirmen Meşale Tolu’nun da aralarında bulunduğu 27 kişinin “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davada hakkında halen adli kontrol tedbiri bulunan sanıkların bu tedbirin kaldırılmasına yönelik talepleri reddedilirken, davanın bir sonraki duruşması 23 Mayıs’a ertelendi.
Gazeteci ve çevirmen Meşale Tolu’nun da aralarında bulunduğu 27 kişinin gazetecilik faaliyetleri sebebiyle “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla yargılandığı davanın sekizinci duruşması İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuksuz yargılanan Tolu duruşmaya gelmezken, sanıklardan Deniz Havuç, Emre Altunkaya, Neriman Şaşmaz ve Suat Çorlu mahkeme salonunda hazır bulundu.
Almanya vatandaşı olan Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Tolu’nun davasını Alman Yeşiller Partisi milletvekili ve medya politikaları sözcüsü Margit Stumpp ve Alman Konsolosluğu yetkilileri de takip etti.
Gizli tanık, fotoğraflar üzerinden teşhis yapacak
Celse arasında sanıklara ait fotoğraflara dair bilirkişi raporunun geldiği, gizli tanığın dinlenmesi ve bu fotoğraflar üzerinden teşhis yapması ile ilgili işlemlerin başlatıldığı mahkeme heyeti tarafından bildirildi. Duruşma savcısı, hukuki durumda bir değişiklik bulunmaması nedeniyle adli kontrol tedbirlerinin devamını talep etti.
Söz alan sanık Deniz Havuç, nişanlandığını ve İsviçre vatandaşı olduğunu belirterek yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Havuç, “Nişanlım İsviçre’de. Onu görmeye gidemiyorum. Ayrıca iş için de yurt dışında bulunmam gerekiyor ama gidemiyorum,” diye konuştu. Havuç, nişanıyla ilgili kanıt ve belgelerin bulunduğu bir flash belleği de mahkeme heyetine sundu.
Sanıklardan Emre Altunkaya ve Neriman Şaşmaz da yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasını ve beraatlerini talep ettiler.
Daha sonra söz alan Suat Çorlu, evlerine yapılan polis baskını sırasında el konulan dijital materyallerin iadesini talep etti. Çorlu, “Polis, eşime ait cep telefonuna kilidi açılmış bir şekilde el koydu. Üç yaşındaki oğlumun tableti ve akrabalarıma ait bazı eşyalar da dahil olmak üzere evimizdeki tüm dijital malzemelere el kondu. Bunların iadesini talep ediyorum, ” dedi.
Avukat Kader Tonç, mütalaa beyanına karşı çıktığını söyleyerek gizli sanığa fotoğraf üzerinden teşhis yaptırmanın doğru olmadığını, avukatların olmadığı bir ortamda bu işlemin gerçekleştirilmesinin müvekkilleri hakkında delil üretme izlenimi bıraktığını belirtti ve heyeti bu kararından geri dönmeye çağırdı.
Avukatların beyanlarının ardından mahkeme heyeti karar için ara verdi. Ara kararda, sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verildi. Bu duruşmada dile getirilen taleplerin bu aşamada yargılamaya katkı sağlamayacağı sonucuna varan heyet, taleplerin gizli tanığın dinlenmesinden sonra tekrar değerlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 23 Mayıs tarihinde görülecek.
Dava hakkında
Marksist-Leninist Komünist Parti (MLKP) üyeliği ve propagandası ile suçlanan Meşale Tolu, 2017 yılının Mayıs ayında muhabirlik ve çevirmenlik yaptığı İstanbul’da tutuklanmış ve yaklaşık sekiz ay cezaevinde kalmıştı. MLKP üyelerinin cenaze ve anmalarına katılması delil olarak gösterilen Tolu’nun Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi olması da iddianamede terör örgütü üyeliği ile eşdeğer görülmüştü. 18 Aralık 2017’de tahliyesine karar verilen Tolu’nun eşi Suat Çorlu’nun yurt dışına çıkış yasağı ise 16 Ekim 2018’de görülen duruşmada kaldırılmıştı.
