ODTÜ'lü öğrencilerin ilk duruşması görüldü

ODTÜ'lü öğrencilerin ilk duruşması görüldü

Ankara - Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) mezuniyet töreninde Penguen dergisinin “Tayyipler Alemi” karikatürünü pankarta basarak taşıdıkları gerekçesiyle Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dava açılan 4 öğrenci ile kırtasiye sahibi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Pankart nedeniyle yaklaşık bir ay tutuklu kalan 4 öğrenci savunmalarında “daha önce mahkemenin akladığı için pankartın suç oluşturabileceğini düşünmediklerini, eylemden dolayı pişman ve üzgün olduklarını” belirterek beraatlerini istedi. Sanıkların yurt dışı çıkış yasaklarını kaldıran mahkeme, Penguen dergisi yöneticileri hakkında bu karikatür nedeniyle soruşturma veya dava açılıp açılmadığının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sorulmasına karar verdi.

ODTÜ pankart davası, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görüldü. Duruşmaya ODTÜ öğrencisi olan sanıklar Burak Akdemir, Özge Kayaaslan, Furkan Efe Dikmen, Dilan Can Yıldırım ile pankartın basıldığı kırkasiyenin sahibi Şahin Dereağzı ile avukatları katılırken, yakınları da izleyici olarak salonda yer aldı. 5 gün önce ODTÜ’lü öğrenciler ile görüşen ve şikayetini geri çeken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatları ise duruşmada yer almadı. Mahkeme hakimi Ali Akyan, gazetecileri “görüntü almamaları” konusunda uyardı.

Kırtasiyeci: İçeriğine dikkat etmedim

Duruşmada kimlik tespitinin ardından hakim, sanıklara suçlamaları anımsattı. İlk olarak kırsasiye sahibi Şahin Dereağzı savunma yaparak, “O gün işyeri, mezuniyet töreni nedeniyle çok yoğundu. Pankart basılırken içeriğine dikkat etmedik. Basıldığını da görmedim. Sanıkların eylemlerine iştirak etmedim” dedi.

“Üzgünüz ve pişmanız”

Pankartı mezuniyet töreni sırasında alanda taşıyan sanık Furkan Efe Dikmen, yaptıklarının suç olabileceklerini bilmediğini belirterek, “Biz önceden internette gördüğümüz haberlerden bu pankartla ilgili beraat kararı verildiğini öğrendik. Bu nedenle suç oluşturacağını düşünmedik. Üzgünüz ve pişmanız. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

‘Daha önce suç olmadığını düşünüyordum’

Benzer şekilde savunma yapan sanık Burak Akdemir, “Yaptığım eylemin suç olduğunu bilmiyordum. İnternette gördüğümüz geçmiş tarihli haberlerden, bu karikatürün suç teşkil etmediğni düşünüyordum. Buna ilişkin mahkeme kararları olduğunu öğrendim. Bu eylemden dolayı üzgünüm ve pişmanım. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.

Pankartı alanda taşıyan 3. öğrenci olan Dilan Can Yıldırım da savcılık ifadelerini tekrar ederek hakaret kastı ile hareket etmediğini vurguladı.

‘Tek suçum aracımda taşımak’

Pankartı aracıyla tören alanına getirdiği için sanık olan Özge Kayaaslan ise, üç arkadaşının pankartı hazırlarken herhangi bir katkı vermediğini, eyleme iştirak etmediğini ifade ederek, “Aracım olduğu için arkadaşlar pankartı rulo halinde getirip aracıma bıraktılar. Ancak içeriğinde ne olduğunu bilmiyordum” dedi.

Öğrencilerin avukatları, daha önce Penguen’in dava konusu karikatürü hakkında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın açtığı tazminat davasını Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin reddettiğini, bu kararı Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin de onadığını anımsattı. Avukat Faruk Çayır, karikatürün mahkeme kararıyla hakaret içermediğinin tespit edildiğini belirterek, “İçeriğinde hiciv vardır. Eleştiri içeren bir karikatür şuan yargılanıyor. Müvekkiller eleştiri haklarını kullanmışlardır. Müvekkillerin eylemleri anayasada güvence altına alınan ifada özgürlükleri kapsamındadır” dedi.

‘Cumhurbaşkanı siyasi bir figür haline geldi’

AİHM’in daha önce Fransa Cumhurbaşkanı hakkında “Defol git, gerizekalı” yazılı pankartı ifade hürriyeti kapsamında gördüğü kararına dikkat çeken Çayır, “16 Nisan referandumu ile Cumhurbaşkanı partili kimliğine kavuşmuştur. Yani artık Cumhurbaşkanı siyasi bir figür haline gelmiştir. Bu nedenle müvekkiller ifade özgürlüklerini kullanmıştır” diye konuştu. Çayır, öğrencilerin Cumhurbaşkanı’na ziyaret ettiğini ve Erdoğan’ın da şikayetlerini geri çektiğini anımsatarak, “Aralarında toplumsal mutabakat sağlanmıştır. Mahkemenin de bu mutabakata uymasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

‘Tek suçu arabasının olmasıydı’

Özge Kayaaslan’ın avukatlığını üstlenen eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, ceza hukukunda hakaret suçlarına iştirak olamayacağını belirterek, “Müvekkilimin tek suçu arabasının olmasıdır. Eğer arabası olmasaydı bugün sanık olmayacaktı” dedi. Kayaaslan’ın diğer avukatı Fikret Aydın da “Müvekkilim pankartı aracında taşıdığı için 35 gün haksız şekilde cezaevinde kaldı. Arabada pankartı taşımak suçsa, o zaman aracın markası Peugeot’tu. Peugeot’un sahibi de burada yargılanmalı” diye konuştu.

Penguen’e soruşturma sorulacak

Yaklaşık bir saat süren duruşmanın ardından yargılamayı bitiren mahkeme hakimi, sanıkların yurt dışına çıkış yasaklarını kaldırarak, duruşmalardan vareste tutulmalarına karar verdi. Hakim Ali Akyan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2005’te Penguen dergisinde yayımlanan “Tayyipler Alemi” karikatürü hakkında dergi yöneticileri hakkında herhangi bir soruşturma yürütülüp yürütülmediği, dava açılıp açılmadığı, açılmışsa hangi mahkemede olduğunun sorulmasına da hükmederek, duruşmayı 4 Nisan 2019’a erteledi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.