Sözcü davasında bir sonraki duruşma 18 Nisan’da

Sözcü davasında bir sonraki duruşma 18 Nisan’da

İstanbul - Aralarında Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay ve gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz’ın da bulunduğu dokuz kişinin yargılandığı davanın duruşması, aynı mahkemede görülen iki ayrı dosyanın birleştirilmesine karar verilmesinin ardından bugün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Dosya mütalaa için savcılığa gönderilirken, savunma avukatlarının tüm talepleri reddedildi.

Duruşmayı İngiltere ve Almanya Konsolosluklarından yetkililerin yanı sıra, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu temsilcileri ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin de takip etti.

Hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışında bulunan gazetenin sahibi Burak Akbay duruşmaya katılmadı. Yazar Emin Çölaşan duruşmaya Ankara'dan SEGBİS ile katılırken, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Necati Doğru, Yonca Yücekaleli, Mediha Olgun ve Gökmen Ulu salonda hazır bulundu.

Duruşmaya savunma avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi talebine ilişkin mahkemeye sunduğu dilekçelerin okunmasıyla başlandı. Duruşma savcısı, henüz mütalaanın hazırlanmadığını belirterek ek süre talep etti. Bunun üzerine heyet sanıklara ve avukatlarına söz verdi.

Talebini daha önce yazılı olarak da sunduğunu söyleyerek söze başlayan avukat Celal Ülgen, “Soruşturma aşamasında yapılan bilirkişi incelemelerine itiraz etmiştik. Belirli incelemeler, kovuşturma aşamasında da yapılmalı. Ancak bunlar tamamlandıktan sonra savcıya mütalaanın hazırlanması için ek süre verilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz,” dedi.

Mahkeme başkanının hangi yönden inceleme talep ettiğini sorması üzerine Ülgen, “Mali yönden inceleme yapılmalı, FETÖ'ye mensup şirketlerden para alınıp alınmadığı incelenmelidir,” diye konuştu.

Ardından söz alan avukat İsmail Yılmaz heyete sunulan çeşitli raporları hatırlatarak, “Bakırköy Adliyesindeki bir mahkemenin yaptırdığı inceleme sonucunda kaleme alınan raporda, 15 Temmuz gecesi Sözcü gazetesinde yayınlanan haberler ortaya konmuştur ve bu rapor da iddianamedeki iddiaları çürütmüştür” dedi.

Ömer Faruk Gerçek isimli kişiden alınan bilirkişi raporunu da eleştiren Yılmaz, “Şahsın bilirkişi sıfatı yoktur. Kendisi sadece bu dosya için bilirkişi yapılmıştır ve tüm iddianame bu şahsın raporuna dayandırılmıştır. Mahkemenizin bu raporu da incelemesini istiyoruz. Buna ek olarak, dinlenmesini istediğimiz şahitlerimiz var. Ayrıca, müvekkilimiz Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının devam etmesi son derece tuhaftır, sunduğumuz mali raporda hakkındaki iddialar zaten çürütülmüştür. Yakalama kararının kaldırılmasını talep ediyoruz,” diye konuştu.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde görev yapan konunun uzmanı profesörlerden rapor alınmasını talep eden avukat Fahri Eleksiz ise şöyle dedi, “Konunun uzmanları bu haberleri inceleyip, bunların habercilik mi yoksa herhangi bir örgüte ait propaganda mı olduğu konusunda rapor hazırlamalıdır. Ancak böyle bir incelemenin ardından esas hakkında mütalaa sunulabilir. Buna ek olarak, tanıklarımızın listesini sunmak istiyoruz, bu konuda da ek süre talep ediyoruz.”

Salon kapısı önündeki duruşma listesinde tüm sanıklar hakkındaki suçlamanın “terör örgütü üyeliği” olarak yazıldığının altını çizen avukat Mehmet Serhan Özdemir, “Müvekkilim, örgüte üye olmamakla birlikte yardım ve yataklık etmek ile propaganda suçlarından yargılanmaktadır. Bu mahkeme salonu önünde terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılandığı yazılı, bu yazıyı düzeltmenizi talep ediyorum” dedi.

Avukat Ceren Yakışır ise Akbay'ın örgütle bir bağının olmadığını ortaya koyan lehte delillerin mahkemece değerlendirilmediğini vurguladı ve “Müvekkil hakkında isnat edilen suçlamaların mali kısımları tamamen çürüdü. Kendisi bu mesnetsiz iddialar sebebiyle vatanına dönememektedir. Geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden babasının cenazesine katılamamıştır. Bu durumu da mahkemenizin hukuki ve vicdani kanaatine bırakıyorum” diye konuştu.

Avukatlar son olarak müvekkillerin duruşmalardan vareste tutulması talebinde bulundu.

Ara karar için salonu boşaltan mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra ara kararını açıkladı ve mevcut raporlar incelendiğinde yeniden bir mali rapor alınmasının dosyaya katkı sağlamayacak olması sebebiyle yeni rapor alınması talebinin reddine, dosyanın genişletilmesi ve müdafilerin tanık dinletme taleplerinin reddine, sanıklara uygulanan adli kontrol tedbirlerinin devamına, Akbay hakkında kuvvetli suç şüphesinin devam etmesi sebebiyle hakkında mevcut olan yakalama kararının devamına, ve sanıkların duruşmalardan vareste tutulması talebinin reddine karar vererek, savunma makamının tüm taleplerini reddetmiş oldu. Heyet, dosyanın esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcıya gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 18 Nisan 2019'a ertelendi.

Dava hakkında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Burak Akbay hakkında “terör örgütü kurmak/yönetmek” ve “silahlı terör örgütü propagandası yapmak”; gazeteciler Mediha Olgun, Gökmen Ulu ve Yonca Yücekaleli hakkında ise “örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamalarıyla iddianame hazırlamıştı. Davanın beşinci duruşmasının ardından, dosya esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmişti.

Aynı mahkemede görülen, aralarında gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz ile yazarlar Necati Doğru ile Emin Çölaşan'ın da bulunduğu beş kişinin yargılandığı davanın 18 Ocak tarihli duruşmasında, iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmişti.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.