MLSA - ABD’nin kamu bütçesiyle finanse edilen en köklü yayın organlarından biri olan Voice of America (VOA), Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminde imzaladığı kararnameyle mart ayında sessizliğe mahkûm edildi. Türkçe dâhil 49 dilde yayın yapan, 83 yıllık geçmişe sahip kurumun susturulması sadece Amerikan medyası için değil, otoriter rejimlerin baskısı altında haber yapmaya çalışan gazeteciler açısından da endişe verici bir kırılma anlamına geliyor.
Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu’nun Journo’da yayımlanan haberine göre, Trump’ın mart ayında imzaladığı kararnameyle VOA’nin bütçesi kesildi; yaklaşık 1.000 gazeteci ya işsiz kaldı ya da zorunlu izne çıkarıldı. Yayımlanmasının ertesi günü, radyo ve TV kanallarında haber yayını yerini müzik programlarına bıraktı.
Washington merkezli federal bir yargıç, bu kararı “basın özgürlüğü ihlali” olarak nitelendirerek 22 Nisan’da yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde, Türkiye’den alışık olduğumuz bir tablo ABD’de de sahnelendi: İktidarın itirazı üzerine temyiz mahkemesi devreye girerek yürütmeyi durdurma kararını bozdu.
Yargıç Cornelia Pillard kararın “telafisi imkânsız zararlar doğuracağını” vurgulasa da, Trump döneminde atanmış diğer iki yargıcın çoğunluğu sağlamasıyla VOA’nin yeniden yayın yapma umudu başka bir bahara kaldı.
VOA Türkçe’den Türkiye’ye bakan pencere de kapandı
Türkiye’deki gelişmeleri 12 yılı aşkın süredir VOA Türkçe için takip eden serbest gazeteciler de bu süreçten doğrudan etkilendi. 15 Mart itibarıyla tüm dünyadaki “stringer” gazetecilerin ödemeleri durduruldu, birçok meslektaşı gibi Yazıcıoğlu da işsiz kaldı.
VOA Türkçe, Türkiye’de 2019’daki SETA raporuyla hedef gösterilmiş, ardından RTÜK’ün lisans baskısıyla 2022’de internet sitesi engellenmişti. Ancak merkez ofiste teknik destek kalmayınca “ayna site” yöntemiyle sürdürülen yayınlar da fiilen sona erdi.
Uluslararası tepki: Demokrasiye zarar, otoriter rejimlere destek
Karar, sadece ABD içinden değil, Avrupa’daki kamu yayıncılarından da tepki çekti. France Médias Monde ve Deutsche Welle, ortak açıklamayla kararı “basın özgürlüğüne darbe” olarak nitelendirdi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ise “Bu hamle otokratları güçlendirecek” uyarısında bulundu.
Habercilik askıya alındı, gazetecilikten geçimini sağlayanlar mağdur oldu
Bugün itibarıyla VOA’nin yeniden yayına başlaması, ABD Kongresi’nin ekim ayında bütçeyi yeniden onaylamasına bağlı. Aksi takdirde memurlar dahil tüm personel işsiz kalacak. Türkiye dahil pek çok ülkede serbest çalışan gazeteciler içinse süreç zaten sona erdi.
Bu gelişmeler, haberciliğin sadece otoriter rejimlerde değil, demokratik olduğunu iddia eden ülkelerde de iktidar müdahalesiyle nasıl sekteye uğrayabileceğinin çarpıcı bir örneği olarak kayıtlara geçti.
Kaynak: Journo – Yıldız Yazıcıoğlu