ETHA muhabiri İsminaz Temel’e tahliye yok

ETHA muhabiri İsminaz Temel’e tahliye yok

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle on üç aydır tutuklu bulunan ETHA muhabiri İsminaz Temel, 2016’ya ait delilleri karartacağı gerekçesiyle tahliye edilmedi

Canan Coşkun, İstanbul - Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanları, Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatları ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi üyelerinin, terör örgütüne üye olmak ve terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması, bugün İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Saat 10.30’da başlaması planlanan duruşma 10.50’de başladı. HDP Milletvekili Zeynel Özen, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Avrupa’dan hukukçu ve gazeteciler de duruşmayı takip etti. Adliye binasının zemin katındaki büyük duruşma salonunda yapılan duruşmada, seyirci sıraları doluydu. Salondaki ses sistemi, sanıkların, mahkeme heyetinin ve avukatların sesini duyabilmek için elverişli değildi. Duruşma başladığında tutuklu sanıklar henüz salona getirilmemişti.

Bir önceki duruşmada tutuklu sanıklar savunma yaptığı için, bu duruşmada tutuksuz sanıklar ifade verdi. İlk sözü alan Ali Haydar Doğan, Gazi Mahallesi’nde yaşadığını ve burada yaşanan toplumsal olaylarla ilgili İletişim Fakültesi öğrencisi olarak fotoğraf çekmenin gayet doğal olduğunu söyledi. ESP üyesi Mehmet Aslan da, dosyada hakkında delil olan bir fotoğrafın Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminde çekildiğini ve bunun suç olmadığını söyledi.

On üç ay oldu

Tutuksuz sanıklar savunma yaparken, Silivri Cezaevi’nde ve Bakırköy Cezaevi’nde kalan tutuklular salona getirildi. Ardından, tutuklu ETHA muhabiri İsminaz Temel söz aldı. Temel, sosyalist bir gazeteci olduğunu belirterek, “Dosyada delil olarak yer alan tüm fotoğraflarda elimde defter, boynumda fotoğraf makinesi var” dedi. Temel, demokratik eylemlere katılmanın suç olmadığını ifade ederek, “Eylemci olduğuma dair tek bir kanıt yok ama gazeteci olduğuma dair kanıt çok” dedi. Temel, on üç ay önce bir gece yarısı evlerinin basılarak gözaltına alındıklarını anımsatarak, “Dosyadaki deliller 2016’dan kalma. Tutukluluk devam gerekçesi delillerin karartılacağı ve kaçma şüphesiydi. Dosyada yeni bir delil olmadığı gibi bunları nasıl karartacağımız da belli değil. O zaman kaçmadıysam bugün nereye gideceğim” diye sordu. Yargılamanın hukuki çerçevede yapılması durumunda kendisinin ve arkadaşlarının beraat edeceğine inandığını söyleyen Temel, tahliyesini ve beraatini talep etti. 

Gizli tanık cevap vermedi

Temel’in ardından gizli tanık Deniz Günhan, salondaki ekran aracılığıyla ifade verdi. Günhan, dosyanın üç sanığını tanıdığını söyledi. Günhan, dosya sanıklarından Ali Haydar Doğan’ı eylemlerde fotoğraf çektiği için ve internet basınına yaptığı haberlerden tanıdığını belirtti. Sanık avukatlarının daha önce MLKP soruşturması geçirip geçirmediğini sorunca Günhan, soruya yanıt vermek istemediğini belirtti.

“Haklı ve meşru bir yaşam”

Avukatların tahliye talebinin ardından tutuklu sanıklar da mütalaaya karşı konuştu. İsminaz Temel, özgürlüğün çok değerli olduğunu söyleyerek, “Özgürlükten çalmak kötülüklerin en kötüsüdür. Ben bir gazeteciyim. Dosya ve deliller bunu söylüyor. Haklı ve meşru bir yaşam sürüyorum. Bundan sonra böyle yaşayacağım. Bir yere kaçtığım yok. Yaşamım, bunu kanıtıdır. On üç aylık hukuksuzluğun sona ermesini istiyorum” dedi.

Mahkeme, İsminaz Temel’in aralarında bulunduğu üç sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Üç sanığı da tahliye eden heyet, duruşmayı 14 Şubat 2019’a erteledi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.