Ahmet Kanbal, Mardin - 2 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan KHK ile kapatılan DİHA muhabiri Abdulkadir Turay’a haber kaynağından aldığı bilgi notları ve gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek 9 yıl hapis cezası verildi.
Mardin’in Savur ilçesinde 9 Mayıs 2016 tarihinde “örgüte yardım ve yataklık etmek” ve “örgüt üyesi olmak” iddiası ile tutuklanan KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Abdulkadir Turay beraberinde yargılanan Savur Belediye Eşbaşkan Yardımcısı Osman Ok, DBP üyeleri Mehmet Sait Tuncer, Yusuf Erat ve Şakir Turan ile Davut Tekin, Hamdulah Öz, Naci Arslan ve Yalçın Bulgan’ın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. Duruşmaya Turay, Öz, Bulgan tutuldukları Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilirken, diğer sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katıldı. Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık yakınları ve avukatlar katıldı. Yapılan kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi.
Duruşmada ilk olarak mütalaaya karşı savunmasını yapan Osman Ok, Kürtçe savunma yaparak, gizli tanık beyanlarını kabul etmediğini söyledi. Kendisinin PKK saflarında olduğu iddia edildiğini ancak gösterilen fotoğrafların kendisine ait olmadığının ortaya çıkması ile 30 ay sonra gizli tanık beyanlarının değiştiğini belirten Ok, beraatını istedi.
Turay: Gizli tanık kendisi ile çelişmektedir
Ardından savunmasına geçilen Turay da savunmasını Kürtçe yaptı. Turay, gizli tanık beyanlarının doğruyu yansıtmadığını dile getirerek, 15 Nisan 2016’da meydana gelen ve 4 kolluk kuvvetinin yaşamını yitirdiği olaya dair gizli tanık Arif ve Avanos’un iddialarına cevap verdi. Turay, “2014 yılından 2016 yılında tutuklandığım güne kadar gazeteci olarak çalıştım. HTS kayıtları ve tape kayıtları istenmiştir. Ben MED TV için röportaj yapmadım. Çalıştığım ajans bellidir. Sigortalı bir şekilde çalışmışımdır. HTS kayıtları önünüzdedir. Savur’un giriş ve çıkışında kameralar vardır. Yolda çevirmeye de girdim. Aracım kontrol edildi. Gazeteci olmama rağmen televizyondan olayı duydum ve olay yerine gittim. Gizli tanık kendisi ile çelişmektedir. Örgüt üyesi olan biri örgüt üyesi olduğunu telefon üzerinden söyler mi? Haber kaynağımdan aldığım bilgiler tamamen haber amaçlı bilgilerdir. Haber kaynaklarından alınan bilgiler suçlama konusu yapılamaz” ifadelerini kullandı.
Savunma yapan diğer isimler de kendileri hakkında gizli tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını dile getirerek beraatlarına karar verilmesini istedi.
‘Gizli tanık beyanlarına itibar edilemez’
Ardından söz alan avukat Şehmuz Taşkın, gizli tanık beyanlarının genel geçer beyanlar olduğunu belirterek, tanıkların müvekkilleri hakkında hangi örgüt adına faaliyet yürüttüklerini dahi söylemediklerini sadece örgüt dediklerini dile getirdi. Gizli tanıkların müvekkili Osman Ok hakkında fotoğraf teşhisinin ardından beyan değiştirdiklerini dile getiren Taşkın, bu nedenle tüm sanıklar yönünden gizli tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Ardından mütalaasını yineleyen iddia makamı ise, Hamdullah Öz, Mehmet Sait Tuncer, Yalçın Bulgan, Gazeteci Abdulkadir Turay, Yusuf Erat, Mevlüde Ökmen, Osman Ok ve Şakir Turan’ın üzerlerine atılı suçlamalardan cezalandırılmasını ve verilecek cezanın üst sınırdan verilmesini, tutukluluk hallerinin de devamını istedi. İddia makamı Davut Tekin ve Naci Arslan’ın ise beraatlarına karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı son sözleri sorulan sanıklar, suçlamaları reddederek beraatlarına karar verilmesini istedi. Avukatlar da savunmalarını tekrarlayarak, gizli tanık beyanlarına dikkat çekip, Yargıtay kararları ile Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının gizli tanık beyanlarının ceza vermek için yeterli olmadığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
Turay'a 9 yıl, tüm sanıklara toplamda 74 yıl 3 ay hapis cezası verildi
Verilen kısa aranın ardından mahkeme kararını açıkladı ve gazeteci Abdulkadir Turay hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiası ile 9 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme Hamdullah Öz ve Yalçın Bulgan’a alt sınırdan uzaklaşarak, 7 yıl, hapis cezası verdi. Mahkeme Öz ve Bulgan’ın cezasında artırıma giderek cezayı 10 yıl 6 aya yükseltti. Mahkeme ayrıca Mevlüde Ökmen, Naci Arslan ve Davut Tekin’e 5 yıl hapis cezası verdikten sonra cezada artırıma giderek 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yusuf Erat’a 5 yıl hapis veren mahkeme cezasını önce 2 yıl 6 aya düşürürken, ardından ise “mutlak terör suçu” olduğu gerekçesi ile 3 yıl 9 ay hapis cezasında karar kıldı. Şakir Turan, Osman Ok ve Mehmet Sait Tuncer’e “yardım ve yataklık” iddiası ile 6 yıl hapis veren mahkeme, cezada indirime giderek 4 yıl ve suçlarının “mutlak terör suçu” olduğuna kanaat getirerek cezayı yeniden 6 yıla çıkardı. Mahkeme ayrıca Osman Ok’un tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme Ok dışındaki isimlerin tutukluluk halinin de devamı yönünde karar verdi.
