Gazeteciler Semiha Şahin ve Pınar Gayıp'a tahliye çıkmadı

Gazeteciler Semiha Şahin ve Pınar Gayıp'a tahliye çıkmadı

ETHA editörü Semiha Şahin ile muhabiri Pınar Gayıp yine tahliye edilmedi, dava 13 Haziran'a ertelendi

İstanbul - Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Semiha Şahin ve muhabiri Pınar Gayıp'ın "örgüt üyeliği" ile "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamalarıyla 19 Nisan 2018'den beri tutuklu olarak yargılandıkları davanın dördüncü duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Gayıp ile Şahin duruşma salonuna jandarma eşliğinde getirildiler. Savunma avukatları Gülhan Kaya, Kader Tonç ve Özcan Karakoç duruşmada hazır bulunurken, tutuksuz sanıklar Gülsen İmre ve Ferhat Harun Pehlivan ise duruşmalardan vareste tutulmaları sebebiyle duruşmaya katılmadı.

Geçtiğimiz duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Gayıp'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" (TCK 314/2, TMK 5/1), "terör örgütü propagandası yapmak" (TMK 7/2); Şahin'in ise bunlara ek olarak "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamalarıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarını ve tutukluluklarının devamına karar verilmesini istemişti. Mütalaada ayrıca, tutuksuz yargılanan İmre ve Pehlivan'ın ise "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasından cezalandırılmaları talep edilmişti.

Mahkeme başkanı, mütalaaya karşı savunma yapmaları için önce avukatlara, ardından sanıklara söz vererek duruşmaya başladı.

Avukatlar henüz delillerin toplanmaması ve dijital incelemenin tamamlanmaması sebebiyle bu aşamada esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapılamayacağını belirterek, soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundular.

Soruşturmanın başlangıcından itibaren itirazlarını dile getirdiklerini vurgulayan avukat Tonç, "Soruşturmaya esas teşkil eden dijital veriler dijital olarak sunulmalıdır, biz ham delilleri görmüş değiliz. Bu delillerin açık kaynaktan elde edilip edilmediği tespit edilmelidir" diye konuştu.

Bunlara ek olarak, siber suçlar araştırma raporunun sonuç kısmında raporun kesinlik içermediği ve teyide muhtaç olduğunun yazılı olduğunun altını çizen ve raporu hazırlayan kişinin huzura getirilmesi ve dinlenmesi gerektiğini söyleyen Tonç, şunları söyledi:

"Bir yıldır dosyaya müvekkilin aleyhinde giren hiçbir şey yok, fakat hala tutuklu olarak yargılanıyor. Tam aksine bizler, müvekkilin yalnızca muhalif gazetecilik yaptığını ve bu sebeple huzurunuzda olduğunu belirttik. Dosyadaki tüm deliller hukuka aykırıdır. Bu tutukluluk ölçülülük kriterini tamamen aşmış, cezalandırmaya dönüşmüştür."

“Savunma ancak mütalaanın anti tezi olarak sunulabilir”

Ardından söz alan avukat Karakoç, esas hakkında mütalaaya karşı diğer avukatların yaptığı itirazlara katıldığını beyan ederek söze başladı. Karakoç, "Hüküm, esas hakkında mütalaaya karşı bir antitez olarak savunma yapılmasının ardından, muhakeme sonucunda bir sentez olarak ortaya çıkar. Fakat bu aşamada esas hakkında mütalaa verilemeyeceğini defalarca belirttik. Eğer emniyet fezlekesiyle karar aşamasına geleceksek, buyrun öyle yapalım. Fakat kanun çok açıktır, deliller toplanmadan esas hakkında mütalaa verilemez, ve delil ikamesi mahkemenizin görevidir" diye konuştu.

Siber suçlardan gelmesi gereken delillerin "iş yükünün çok fazla olması" bahane edilerek gönderilmediğinin altını çizen Karakoç, "Bu durumda mahkemenizin suç duyurusunda bulunması gereklidir, çünkü bu deliller gelmediği için müvekkil bir senedir tutuklu ve bu çok büyük bir mağduriyet yaratıyor" dedi.

Avukatların tahliye taleplerinin ardından mahkeme başkanı gazeteci Gayıp'a söz verdi. Gayıp, "Tutukluluğumuz tamamen siyasi konjonktürle ilgilidir. Geçmişte öğrenciler, akademisyenler ağır cezalarla yargılandılar. Bizler de özgür basın geleneğinin savunucusu olduğumuz için yargılanıyoruz" diyerek tahliyesini talep etti.

Ardından kendisine söz verilen Şahin de tahliyesini talep etti ve şöyle konuştu:

"Dördüncü duruşmadayız, neredeyse bir yıl doldu. Muhalif basına yönelik saldırıların içeri girmeden evvel birebir tanığıydık. Şimdi de süreci elimizden geldiğince takip ediyoruz. Sansür ve tutuklama ile sonuç elde edilemediği ortadadır, özgür basın emekçileri işlerini icra etmeye ve doğru bildiklerini paylaşmaya devam edecek, bizler de edeceğiz."

Mahkeme başkanı, Şahin'in beyanlarının ardından savcıya görüşünü sordu. Duruşma savcısı önceki duruşmada verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, kovuşturmanın genişletilmesi talebinin gelinen aşama göz önüne alındığında yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddedilmesini istedi.

Ardından duruşmaya ara karar için kısa bir ara verildi. Aranın ardından yalnızca tutuklu sanıklar ile avukatları salona alınırken, basın çalışanlarının girmesine izin verilmedi. Heyet, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin yargılamaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle reddine, kuvvetli suç şüphesi ile somut delillerin varlığı göz önüne alındığında adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle Gayıp ile Şahin'in tutukluluk hallerinin devamına, İmre ile Pehlivan'ın ise adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Haziran'a erteledi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.