İlk duruşmada Bülent Şık’a beraat çıkmadı

İlk duruşmada Bülent Şık’a beraat çıkmadı

Gıda mühendisi Yard. Doç. Dr. Bülent Şık hakkında "yasaklanan gizli bilgileri açıklama,” “yasaklanan gizli bilgileri temin etme” ve “göreve ilişkin sırrı açıklama” suçlamarıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü; avukatların derhal beraat kararını reddeden hâkim, duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi

Gıda mühendisi ve akademisyen Yard. Doç. Dr. Bülent Şık hakkında "yasaklanan gizli bilgileri açıklama” “yasaklanan gizli bilgileri temin etme” ve “göreve ilişkin sırrı açıklama” suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması, 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Saat 10:45’te başlaması beklenen duruşmanın salonu, mahkeme salonun küçük olması nedeniyle değiştirildi ve duruşma saat 14:00’de İstanbul 14. Ağır Ceza Duruşma Salonunda görülmeye başlandı.

Sağlık Bakanlığınca yürütülen “Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli İllerinde Çevresel Faktörlerin ve Sağlık Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi Projesi”nin kamuoyuna açıklanmayan bulgularını “Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz! İşte zehir listesi” başlıklı yazı dizisiyle kamuoyu ile paylaşan Bülent Şık hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşmasına ilgi büyüktü.

Oldukça yoğun katılım olan duruşmayı takip edenler arasında HDP milletvekili Ahmet Şık, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, barış akademisyenleri ve pek çok sivil toplum kuruluşundan temsilciler de bulunuyordu.

Duruşmaya Bülent Şık’ın savunması ile başlandı. Şık, savunmasına “İddianamede yöneltilen ‘Yasaklanan bilgileri temin etme’, ‘Yasaklanan bilgileri açıklama’ ve ‘Göreve ilişkin sırrın açıklanması’ suçlamalarına yanıt vermek için Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen projenin amaç ve kapsamına değinmek istiyorum,” diye başladı ve projenin bulgularını ve yöntemini anlatarak sözlerine devam etti. Şık’ın savunmasının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

“Ülkemizin yaşanabilir olma niteliğini kaybetmemesi için çabalamak bilim insanı olarak sorumluluk alanıma girer”

Kendisine yöneltilen suçlara değinen Şık, paylaştığı bulguların proje ekibinde yer aldığı için kendisinde mevcut olduğunun altını çizdi: “Bana yöneltilen suçlamalardan biri yasaklanan bilgileri temin etmek olarak belirtilmiş. Gazeteye yazdığım yazılarda topluma verdiğim bilgileri bir yerden, bir başkasından temin etmiş ya da almış değilim. Yazılarda topluma verdiğim bilimsel bilgiler proje ekibinde yer alan araştırmacılardan biri olduğum için bende mevcuttu. Gıda ve su araştırmalarının planlanması, analiz yöntemleri, analizlerin yapılması ve verilerin değerlendirilmesi asli işimi oluşturmaktadır. Dolayısıyla açıkladığım bilgiler elimde bulunan araştırma verilerini kendi uzmanlık alanımda sahip olduğum bilimsel birikim ışığında yorumlayarak oluşturduğum bilgilerdir.”

“Ülkemizin toprağıyla, suyuyla, havasıyla, bitki örtüsüyle yaşanabilir olma niteliğini kaybetmemesi konusunda çabalamak bir bilim insanı olarak sorumluluk alanıma girer.”

“Kendimi Dilek Özçelik gibi çaresizlik içinde kalan insanlara karşı sorumlu hissediyorum”

Şık, savunmasında geçtiğimiz yıl lenf kanseri nedeniyle hayatını kaybeden Trakya Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Dilek Özçelik’i de andı. 2013 yılında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’dan yardım istediği için kamuoyunun dikkatini çeken Dilek’e karşı sorumluluk hissettiğinin altını çizen Bülent Şık, savunmasını şu sözlerle bitirdi:

“Halk sağlığını ilgilendiren konuda gizlilik ya da yasaklanmış bilgilerin olması kabul edilemez, edilmemelidir. Dilek Özçelik’in ruhu şad olsun. Kendimi Dilek Özçelik gibi çaresizlik içinde kalan insanlara karşı sorumlu hissediyorum. Gerçekleri bilmek onların hakkı. Bana yöneltilen tüm suçlamaları reddediyor ve beraatimi talep ediyorum.”

Bülent Şık’ın savunmasının ardından sözü alan Avukat Can Atalay beyanda bulunarak, düzenlenen iddianamenin mevzuata uygun olmadığını açıkladı ve derhal beraat kararı verilmesini talep etti.

Daha sonra müdafi avukatlarından Ankara Barosu Başkanı Avukat Erinç Sağkan, Tekirdağ Barosu Başkanı Avukat Sedat Tekneci, Kocaeli Barosu Başkanı Avukat Bahar Gültekin Candemir, Antalya Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Cenk Soyer, Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız, İstanbul Barosu Sağlık Hukuku Merkezi Başkanı Avukat Burcu Öztoprak Alsulu ve Avukat Yalçın Tura sırasıyla söz alarak derhal beraat talebine katıldılar. Müdafi avukatlarından baro temsilcisi olarak katılanlar, Şık’ın görev aldığı proje kapsamında incelenen illerden gelmekteydi. Temsil ettikleri illerde yaşayan vatandaşların yaşama ve sağlık hakkı için orada bulunduklarını bildiren avukatlar, kamu sağlığı adına sorumlulardan hesap sorulması gerektiğinin ve bu davanın muhatabının bir bilim insanı olamayacağının da altını çizdi. Avukat Tura, “Burada Bülent Şık yargılanmıyor, burada bilim yargılanıyor. Bülent Şık’ın savunmasını dinlerken aklıma Galileo geldi. Bu bilgileri kamuoyundan gizleyenler konusunda suç duyurusunda bulunmasını talep ediyorum,” diye konuştu.

Son olarak söz alan sanık müdafi Avukat Tora Pekin, savunmanın temelinde düşünce ve ifade özgürlüğü, daha sonra ise akademi özgürlüğü olduğunu belirttikten sonra kovuşturmanın genişletilmesi yönünde taleplerini mahkemeye sundu. Pekin ayrıca raporda bahsi geçen bölgelerdeki Sağlık İl Müdürlükleri tarafından ne gibi önlemler alındığı ve Bakanlık tarafından bu rapor ışığında halk sağlığını koruyucu bir önlem alınıp alınmadığı gibi soruları da mahkeme heyetine sundu.

Bir sonraki duruşma 30 Mayıs’ta

Derhal beraat taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara veren hâkim, aranın ardından derhal beraat ve tevsii beraat taleplerini reddetti.

Aynı zamanda dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek suça konu haber ile ilgili olarak sanık dışındaki bir kişi tarafından herhangi bir şekilde haber sitelerinde veya gazetelerde yayınlanıp yayınlanmadığı konusunda dijital ortamda araştırma yapılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine ve Sağlık Bakanlığı’na müzekkere yazılarak suça konu haber ile ilgili olarak açıklamanın yasaklanmasına dair bir karar alınıp alınmadığının sorulmasına da karar verildi.

Bülent Şık’ın yargılandığı davanın bir sonraki duruşması 30 Mayıs günü, saat 10:05’te görülecek.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.