İnsan hakları savunucusuna işkence davasında dört polis hâkim karşısında

İnsan hakları savunucusuna işkence davasında dört polis hâkim karşısında

Nalin Öztekin

İnsan hakları savunucusu avukat Oğuzcan Ozan Kurt’un 2021 yılında Ankara’da gözaltına alınarak darp edilmesi üzerine dört polis memurunun “işkence” suçlamasıyla yargılandığı davanın 11. duruşması, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya müşteki avukat Oğuzcan Ozan Kurt ve avukatı Durmuş İlhan, sanık polis memurları ve avukatları katıldı. Ankara Barosu yöneticileri ile çok sayıda avukat da Kurt’a destek vermek üzere duruşmayı izledi. Mahkeme salonunda duruşma boyunca üniformalı ve silahlı polisler bulundu.

Mahkemeden Ankara Barosu’na ret

Sanık polislerin avukatlarından Zihni Yalçın Kaya, Ankara Barosu avukatlarının davaya katılma taleplerinin reddini istedi. Mahkeme heyeti de bu talebi kabul ederek Ankara Barosu’nun katılma talebini reddetti.

Kurt: “Bu sistematik işkencedir”

İlk savunmayı yapan Oğuzcan Ozan Kurt, daha önce mahkemeye detaylı şekilde anlattığı kötü muamelenin sistematik bir işkence olduğunu vurguladı. Gözaltına alınırken yere yatırılarak darp edildiğini ve çenesinin kırıldığını hatırlatan Kurt, “O andan karakoldaki sürece kadar yaşadığım şey sistematik işkencedir. Adli tıp raporunda geçen ‘yaşamsal fonksiyonları etkileyecek şekilde şiddete maruz kaldı’ tanısı, yaşadığımın resmi belgesidir. İşkencenin ilk ve son olmamasının sebebi cezasızlıktır. Bu nedenle sanıkların işkence suçundan cezalandırılmalarını talep ediyorum.” dedi.

Kurt’un ardından Ankara Barosu adına söz alan avukat Serhat Şengül de olayda işkence suçu işlendiğini vurguladı: “Burada fiilin adı kasten yaralama değil, açıkça işkencedir. Salonda bulunan dört işkencecinin işkence suçundan cezalandırılmasını talep ediyoruz.”

Sanık polis: “Bir fiske dahi vurmadım”

Savunma yapan sanık polisler ise üzerlerine atılı suçları kabul etmedi. Avukat Zihni Yalçın Kaya, müvekkillerinin işkence kastıyla hareket etmediğini ileri sürerek, “Eğer işkence etmek isteselerdi, Kurt’un 112’yi aramasını engellerlerdi” dedi.

Sanık polislerden İ.Ş. ise savunmasında kendisinin Kurt’a şiddet uygulamadığını iddia ederek, “Ben Oğuzcan’a bir fiske dahi vurmadım. Ona yardım etmeye çalıştım. Beni burada bulunan başka polislerle karıştırıyor.” diyerek diğer sanıkları işaret etti.

Bu ifadenin ardından Ankara Barosu avukatları, sanıklara soru yöneltmek istedi ancak mahkeme bu talebe izin vermedi.

Mahkeme, dosyadaki eksik hususların tamamlanması için davayı 21 Mayıs 2025 tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

Avukat Oğuzcan Ozan Kurt, 2021 yılında Ankara Opera Köprüsü civarında yürürken polis kontrolüne takıldı. Kimlik kontrolü sırasında yaşanan sözlü tartışmanın ardından darp edilen Kurt, yere düştükten sonra da şiddet görmeye devam etti. Sağlık hizmetine ulaşmak için 112’yi aramaya çalıştığında ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Götürüldüğü karakolda hakkında “polise mukavemet” iddiasıyla işlem yapıldı. Ertesi sabah serbest bırakılan Kurt, maruz kaldığı şiddetin sistematik işkence olduğunu belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Darp nedeniyle vücudunda kırıklar oluşan Kurt, gözaltı sırasında sağlık durumunu bildirmesine rağmen sağlık hizmetine erişemediğini ifade etti. Daha sonra Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi ve Ankara Şehir Hastanesi’nde hazırlanan raporlarda, yaşadığı şiddetin “basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede olduğu, konuşma yeteneğinin azaldığı” kayda geçti.

Hazırlanan iddianamede, uluslararası sözleşmelere ve yüksek yargı kararlarına atıf yapılarak, dört polisin “sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde müştekinin bedensel ve ruhsal acı çekmesine, algılama ve irade yeteneğinin etkilenmesine ve aşağılanmasına yol açtıkları” ifade edildi. Sanıkların işkence suçundan cezalandırılması talep edildi. Ancak yargılamanın ilerleyen aşamalarında sunulan mütalaada sanık polislerin beraati istendi.

Davanın bir sonraki duruşması 21 Mayıs’ta görülecek.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.