Tahliye edilmeyen gazeteci Evren: ‘Basının ayağına pranga vuruluyor’

Tahliye edilmeyen gazeteci Evren: ‘Basının ayağına pranga vuruluyor’
Diyarbakır – Jin News muhabiri Kibriye Evren, 20 yıla kadar hapis istemiyle 1 yıla yakın süredir tutuklu yargılandığı davada yine tahliye edilmedi. 12 Kasım’a ertelenen davada savunma yapan gazeteci Evren, “Tüm dünyada basın dili aynıdır. Kuralları vardır, gazeteci de buna uyar ve uygular. Bu yargılama ile basının ayağına pranga vuruluyor. Basının ayağına pranga vurulursa demokrasi işletilemez,” diye konuştu.   Diyarbakır’da 9 Ekim 2018 tarihinde gerçekleşen ev baskınlarında tutuklanan Jin News muhabiri Kibriye Evren’in “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 8,5 yıldan 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın yedinci duruşması bugün Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Evren, aleyhinde gizli tanık beyanları, sosyal medya paylaşımları ve yurt dışı giriş çıkış kayıtları suç delili olarak gösterilerek tutuklanmıştı. Diyarbakır Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Evren ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya, Evren’in anne ile babası, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) Sözcüsü Hakkı Boltan, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin ve gazeteci meslektaşlarının yanı sıra pek çok kişi Evren’e destek için izleyici olarak katıldı. Evren’in tutuklu olduğu cezaevinden geç getirilmesi nedeniyle duruşma bir saat gecikmeli başladı.

Mahkeme bir önceki duruşmada tutanağa yazmayı unutmuş

Heyet değişikliği nedeniyle bir önceki duruşmanın zabıtlarının okunmasıyla başlayan duruşmada, mahkeme başkanı Evren hakkında Urfa’da açılan soruşturma dosyasının istenmesi yönündeki müzekkereye cevap verilmediğini, UYAP üzerinde yapılan sorgulamada ise Evren hakkında Mersin’de de “örgüt üyeliği” iddiasıyla 2012-2013 yılları arasında soruşturma açıldığını belirterek, bunu tutanağa geçirdi.  Ardından mütalaa için söz verilen duruşma savcısı, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini isteyerek Evren’in üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesi olmasını ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağını ileri sürerek, Evren’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

‘Basının ayağına pranga vurulursa demokrasi işletilemez’

Ardından mahkeme başkanı bir önceki duruşmada Evren’in haklarını hatırlatılması ile ilgili hususu tutanağa geçirmediğini belirtti, bu duruşmada bunu tutanağa geçirdiğini söyleyerek Evren’in ek savunma için tekrar söz alabileceğini söyledi.  Ardından söz alan Evren, geçen celse yaptığı savunmayı tekrar ettiğini ifade ederek, şunları ekledi: “Evrensel hukuk ve basın özgürlüğü ile ilgili ilkeler tüm dünyada geçerli ilkelerdir. Bu seyahat hakkını da içerir. AİHM’in de kabul gördüğü demokrasinin işleyişi için basın özgürlüğü yaşamsal bir önem taşır. Araştırma ve soruşturma da bir gazetecilik faaliyetidir. Basın özgürlüğü, toplumun haber alma ve topluma haber verme hakkını, bununla birlikte demokrasinin işleyişini savunur. Türkiye bu ilkelere imza atmış bir ülkedir.” Sosyal medya hesabında haber amacıyla yaptığı paylaşımlarının “örgüt propagandası” olarak gösterilmesine tepki gösteren Evren, “Yaptığım paylaşımlar haber, eleştiri ve topluma haber verme amaçlıdır. Propaganda amaçlı değildir. Bu dosyada illegalize edilip örgüt ile bağlantı kurulmaya çalışılmaktadır.  Basının işlememesi demek demokrasinin işlememesi demektir. Tüm dünyada basının dili aynıdır. Kuralları vardır, gazeteci de buna uyar ve uygular. Bununla basının ayağına pranga vuruluyor. Basının ayağına pranga vurulursa demokrasi işletilemez. Bu durum kabul edilemez,” diye konuştu.

‘Gittiğim her yerde yaptığım çalışmalar gazetecilik faaliyetidir’

Ankara’da 2012 yılında katıldığı bir piknikte arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğrafının suç delili olarak gösterilmesine itiraz eden Evren, “Fotoğraf anı biriktirmek için çekilir. Benim biriktirdiğim anılarım Ankara’da güya örgüt üyesiymişim de o fotoğraflar bir eğitimde çekilmiş gibi öne sürülmektedir,” dedi.  Hakkındaki gizli tanık beyanlarının yalan ve iftira olduğunu ifade eden Evren, “Gittiğim her yerde yaptığım çalışmalar gazetecilik faaliyetidir. Her tarafta kamera görüntüleri vardır. Tarihleri de bellidir. Ben Van’a gittim çünkü gazeteciyim. Yaptığım çalışmalar gazetecilik çalışmasıdır. Kadın haberleri yaparım. Kadına yönelik her türlü şiddet benim için gazetecilik faaliyetidir. Bunun için birçok ile gitmişimdir. Haber alma hakkı engellenirse Türkiye yara alır,” ifadelerini kullandı. Evren son olarak “Mütalaayı kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum,” dedi.

‘Delillerin nerede ve nasıl oluşturulduğu bilinmiyor’

Evren’den sonra söz alan avukat Resel Temur, savcının tutukluluğun devamı yönündeki mütalaasını katılmadıklarını belirterek, müvekkilinin önleyici gözaltı meselesi nedeniyle yaklaşık 200 kişi ile birlikte gözaltına alındığını hatırlattı.  Temur, müvekkilinin gözaltına alındıktan sonra daha önce hakkında açılan soruşturma dosyalarının bir araya getirilerek sanki yeni bir suç işlenmiş algısı yaratıldığına dikkat çekti. Temur, müvekkilinin hakkında ifade veren Ezel ve Firar isimli gizli tanıkların daha önce haklarında aynı ifadeleri verdiği 8 gazetecinin beraat ettiğini hatırlatarak, gizli tanıklarının verdiği bütün ifadelerin dava dosyasına getirilmesini, kendilerinin erişimine açılmasını istedi. Müvekkilinin Ankara’da örgütsel yapıda olduğuna ilişkin belgelerin nerede ve ne şekilde oluştuğu konusunda emniyetin bilgi sahibi olmadığını, nerede ne şekilde oluşturulduğunun bilinmediğini,  belgede yalnızca Kibriye diye bir isim geçtiğini ifade eden Temur, Antep Bölge Adliye Mahkemesi’nin benzer bir dosyada nerede ve nasıl oluşturulduğu bilinmeyen belgelerin delil olarak kabul etmediğine ilişkin kararı hatırlattı. Avukat Pirozhan Karali ise müvekkili hakkındaki delillerin nerede ve nasıl oluşturulduğu hususunun  mutlaka araştırılması gerektiğini ifade ederek, “Bu deliler nasıl oluşturulmuş. 5N 1K’yi sormamız lazım: bu deliller, nerede, nasıl, ne zaman, kim tarafından oluşturulmuş? Biz bu sorulara cevap bulamıyoruz. Flaş bellekten elde edilen verinin ne şekilde oluşturulduğunu bulamıyorsak bu delilin gerçek ve somut olduğu doğrulayamayız,” diye konuştu. Müvekkili ile birlikte gözaltına alınan herkesin beraat ettiğine ve sadece müvekkilinin halen tutuklu olduğuna dikkat çeken Karali, “Müvekkilin talimat alıp talimat getirdiğine ilişkin ayağı oluşturan iki şahıs beraat ettiğine göre ortada böyle bir durum da kalmıyor. Müvekkilin beraat edeceğine inanıyoruz. Müvekkilin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.  

Gazetecinin tutuklanma gerekçesi: Irak’a giriş ve çıkış kayıtları 

Mahkeme, Evren hakkında Urfa ve Mersin’de yürütülen soruşturmaların akıbetinin sorulmasına ve dosyaların bir örneğinin istenmesine karar verdi. Mahkeme, Evren’in tutukluluğunun devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 12 Kasım 2019 tarihine bıraktı. Evren’in tutukluluğunun devamı için gerekçe olarak üzerine atılı kuvvetli suç şüphesini oluşturan somut delillerin, birden çok kez Irak’a giriş çıkış kaydının ve yurt dışına kaçma şüphesinin olması ile hakkında iki farklı ilde yürütülen soruşturmalar gösterildi.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.