Duruşma Haberleri

Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı'ya mahkûmiyet

Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı'ya mahkûmiyet

ELİF AKGÜL

Gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in “15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri” iddiasıyla yargılandıkları davada karar çıktı. Nazlı Ilıcak “örgüte üye olmamakla birlikte yardım” suçundan 5 yıl, 3 ay, aynı suçtan Ahmet Altan 6 yıl, 3 ay, 18 gün, Yazıcı ise 1 yıl, 13 ay hapis cezasına çarptırıldı; Yakup Şimşek hakkında ise beraat kararı verildi.

Mahkeme Altan ve Ilıcak’ın yurtdışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerini sürdürürken Yazıcı’nın yurtdışı çıkış yasağını kaldırdı.

 Savcı esas hakkında görüşünü açıkladı

“Terör örgütü üyesi olma” suçlamasıyla yeniden görülen davanın üçüncü duruşması, bugün (14 Şubat 2024) İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada hâkim savcılığın esas hakkında görüşünün dosyaya geldiği kaydetti. Esas hakkında görüşünü duruşmada tekrar eden savcı Adil Berkay Saygın, Altan, Ilıcak ve Yazıcı için TCK 314/3 sayılı “örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım” maddesinden mahkûmiyet talep etti. Savcı, Şimşek hakkında ise beraat talep etti.

Altan’ın avukatı dosyanın Anayasayı ihlalden AYM’ye gönderilmesini istedi

Duruşmada söz alan Ahmet Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu, esas hakkında görüşün “AİHM kararı hiç yokmuş gibi” hazırlandığını belirterek, “Eğer savcı AİHM kararını görmeden esas hakkında mütalaasını hazırlıyorsa işini iyi yapmıyor demektir, eğer görmesine rağmen hazırlıyorsa Anayasal suç işliyordur” dedi.

Avukat Albuga Çalıkuşu, dosyanın Anayasaya aykırılık nedeniyle AYM’ye gönderilmesine ve yargılamanın durdurulmasını talep etti. Mahkeme talebi reddetti.

Duruşmada esas hakkında görüşe ilişkin söz alan Şimşek, “‘Geç gelen adalet adalet değildir’ derler ama ben katılmıyorum. Savcı adil bir talepte bulunmuştur. Beraatımı istiyorum” dedi.

Ardından esas hakkında görüşe karşı konuşan Yazıcı ise Bank Asya’dan çektiği kredinin bankada kısa sürede eridiğini, eğer talimatla parayı bankada tutsaydı paranın olduğu gibi hesapta kalacağını söyledi. Savcının lehe delilleri toplaması gerektiğini hatırlatan Yazıcı, “Savcı niyet okuyor bu şüphedir, sanık olarak benim şüpheden yararlanmam gerekiyor” diyerek beraat istedi.

Ilıcak: Devlet erkanı ‘aldatıldım’ diyor, ben de aldatıldım

Ilıcak ise “örgütten talimat aldığı” iddiasına ilişkin tek bir belgenin olmadığını kaydederek “Ben Ak Parti’ye karşı gayri meşru müdahalelere her zaman karşı çıktım” dedi.

Ergenekon davasına ilk başka destek çıktığını, daha sonra eleştirdiğini, Balyoz davasını da yazılarına eleştirdiğini belirten Ilıcak, “Eğer örgüte yardım ediyorsam neden bu davaları eleştirdim” diye sordu

Firari eski savcı Zekeriya Öz ile röportajının ve “röportajı süslemek için kullanılan” kar topu atarken çekilen fotoğrafın Öz’ü “aklamak” olarak değerlendirildiğini belirten Ilıcak, “Ancak, ben röportajı yaptığımda Öz terör örgütü üyesi olarak bilinmiyordu. Dubai seyahatinin Ali Ağaoğlu tarafından finanse edildiği gerekçesiyle açığa alınmıştı” dedi.

İddianameye konu “Her taşın altında The Cemaat mi var?” kitabının 2011’de yazıldığını hatırlatan Ilıcak, “Kitabım yayınlandıktan aylar sonra tüm devlet erkanı Türkçe Olimpiyatlarına katıldı. Onlar aldatıldıklarını ifade ediyor. Ben de aldatıldım” dedi.

Hakkındaki mahkûmiyet kararının AİHM kararının ardından verildiğini söyleyen Ilıcak, “AİHM kararında belirtildiği üzere gazetecilik faaliyetlerimin suç sayılması Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

Ilıcak, “Hükmünüzü verirken bazı hususlardaki aldanmış olma halimine ilişkin özeleştirimi, 50 yıllık meslek hayatımı, duruşmalardaki iyi halimi göz önüne almanızı rica ederim” diyerek beraat talep etti.

Yazıcı’nın avukatı Mesut Yazıcı, “örgütün darbe girişimi öncesinde terör örgütü olarak bilinmediğini” belirterek, “Devletin bilmediğini sıradan vatandaşın bilmesi beklenemez” diyerek beraat istedi.

Ilıcak’ın avukatı Kemal Ertuğ Derin, müvekkilinin muhalif bir gazeteci olduğunu ama asla darbeyi savunmadığını belirtti, AYM kararının uyulması gerektiğini, örgüt ile ilişkisine dair herhangi bir kanıt olmadığını kaydederek beraat istedi.

 “Bu davadaki tavrınız terfilerinizi de etkileyecek”

Altan müdafii Figen Albuga Çalıkuşu ise esas hakkındaki görüşte AİHM kararından hiç bahsetmediğini belirterek, “Savcı Şimşek hakkındaki görüşünü haklı ve isabetli olarak radikal olarak değiştirebiliyor ama AİHM kararını görmezden gelebiliyor” diye konuştu.

Hâkim ve savcıların yükselme esaslarına göre AİHM ve AYM incelemelerinde ihlal kararı sebebi olup olmadıklarına ilişkin maddeyi hatırlatan avukat Albuga-Çalıkuşu, “Bu konudaki tavrınız terfilerinizi de etkileyecek” dedi. 

AİHM kararlarının Yargıtay’ı da bağladığına ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararını hatırlatan avukat Albuga-Çalıkuşu “Müvekkilimin hukuki durumu Mehmet Altan’ın durumundan farklı değildir” dedi.

“Örgütün varlığını, silahlı olduğunu kimse tarafından bilmezken müvekkilin bilmesi mümkün değildir” diyen avukat Albuga-Çalıkuşu, “Örgütten müvekkile gelen bir talimat olduğuna dair dosyada bir kırıntı yok” ifadelerini kullandı, beraat talep etti.

Mahkeme Başkanı’nın sorusu üzerine sanıklar son sözlerinde beraat taleplerini yineledi.

 Hüküm

 Karar için verilen aranın ardından saat 15.45’de hükmünü açıklayan mahkeme, “örgüte üye olmamakla birlikte yardım” suçlamasıyla;

Nazlı Ilıcak hakkında 7 yıl hapis cezası verdi; “yardımın niteliği” ve “iyi hal” kapsamında uygulanan indirimler neticesinde toplam 5 yıl 3 ay hapis cezasına hükmetti;

Ahmet Altan hakkında 7 yıl hapis cezası verildi; “yardımın niteliği” kapsamında indirim TMK 5/1 kapsamında artırım uygulanarak 6 yıl, 3 ay, 18 gün hapis cezasına hükmedildi; mahkeme Altan hakkında “pişmanlık göstermediği” gerekçesiyle iyi hal indirimi uygulamadı;

Fevzi Yazıcı hakkında 5 yıl hapis cezası verildi; “yardımın niteliği” ve “iyi hal” indirimleriyle 1 yıl, 13 ay hapis cezasına hükmedildi;

Yakup Şimşek hakkında üzerine atılı “örgüt üyeliği” iddiası hakkında, “inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden Şimşek’in beraatına hükmedildi.

Mahkeme Ilıcak ve Altan’ın yurtdışı çıkış yasaklarının devamına karar verirken, hükmolunan ceza miktarı, sanığın adli kontrolde geçirdiği süre ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak Yazıcı hakkındaki yurt dışı çıkış yasağını kaldırdı.

Ne olmuştu?

 Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, kapatılan Zaman gazetesinin görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, gazetenin marka pazarlama direktörü Yakup Şimşek ve Polis Akademisi eski öğretim üyesi Şükrü Tuğrul Özşengül, “15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri” iddiasıyla yargılandıkları dava ilk olarak 16 Şubat 2018’de hükme bağlanmış, sanıklar “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

 Karara itirazın ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın eylemlerinin “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu oluşturduğu, Yazıcı, Şimşek ve Özşengül’ün “örgüt üyeliği” suçundan yargılanmaları gerektiğine karar vermişti. Mehmet Altan hakkında ise beraat verilmesi gerektiğine karar veren Daire, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştu.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Kasım 2019 günkü kararında, Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül hakkında verdiği ağırlaştırılmış müebbet cezalarını bozmuştu. “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçundan Ahmet Altan hakkında 10 yıl, 6 ay, Nazlı Ilıcak hakkında ise 8 yıl, 9 ay hapis cezası veren mahkeme, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in “örgüt üyeliği” suçundan 10 yıl, 15 ay, Şükrü Tuğrul Özşengül’ün 12 yıl hapsine hükmetmişti. Mehmet Altan hakkında ise beraat kararı verilmişti.

Karara tüm taraflarca itiraz edilmesinin ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 Nisan 2021 tarihli kararında Yazıcı, Şimşek ve Özşengül’e verilen cezaları onarken, Altan ve Ilıcak’a verilen cezaları kanunda belirtilen indirimin uygulanmadığı gerekçesiyle bozmuştu.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.