Duruşma Haberleri

Avukat Aryen Turan’ın yargılandığı davanın duruşmasında savcı salonu terk etti

Avukat Aryen Turan’ın yargılandığı davanın duruşmasında savcı salonu terk etti
SEVDA AYDIN*
Avukat Aryen Turan’ın “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın bugün görülen ilk duruşmasında duruşma savcısı, Av. Turan savunmasını yaparken duruşma salonunu terk etti. Savcı, itirazlar üzerine duruşma salonuna döndü. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Aryen Turan’ın “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinin baktığı davanın bugünkü duruşması İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı.  Avukat Turan’ın müdafileri ile birlikte hazır bulunduğu duruşmayı meslektaşları ve Fransa, Belçika ve Hollanda barolarının temsilcileri de takip etti. Davaya katılma talebi olan Milli Savunma Bakanlığı’nın avukatı da salonda yerini aldı.

Adalet Bakanlığından izin alınması talebi reddedildi

Yargılama başlamadan söz alan Av. Özkan Yücel “Avukatın yargılanması için Adalet Bakanlığı onayı olması gerekiyor. İlgili kanun hükümleri bunu gerektirir. Meslektaşım, suçlama konusu konuşmasını İzmir Barosu Olağan Genel Kurulunda yapmıştır. Dolayısıyla soruşturma garip bir şekilde başlatılmıştır. Bu davanın hiçbir hukuki yönü yoktur. Bu nedenle yargılamaya geçilmeden bakanlıktan izin istemenizi talep ediyoruz. Dahası meslektaşımın konuşması, sadece Türkiye’nin adalet sistemine, hukuk mekanizmalarının geldiği noktaya yönelik eleştirilerden ibaret olduğu için derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi. Duruşma savcısı, suçlama konusu konuşmanın Avukatlık Kanunu’nun kapsamı dışında olduğunu savunarak, Adalet Bakanlığından izin alınması talebinin reddedilmesini ve yargılamaya devam edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığından izin alınması talebini reddederek yargılamaya başladı.

Savcı, savunma sırasında salonu terk etti

Kimlik tespiti ve iddianamenin okunduğunun tutanağa geçirilmesi gibi usulü işlemlerin ardından avukat Aryen Turan savunmasına başladı. Duruşma savcısı, Av. Turan savunmasını yaparken salonu terk etti. Avukatların itirazı üzerine duruşma savcısı, mahkeme heyeti yanındaki yerini aldı. Av. Özkan Yücel, savcıya hitaben “Duruşma savcısı sadece fiziken değil, ruhuyla ve aklıyla da salonda olmalı” diyerek tepkisini dile getirdi.

‘İfade vermeye geleceğimi belirtmeme rağmen ofisimin önünde gözaltına alındın’

Av. Aryen Turan savunmasında, İzmir Barosu Olağan Genel Kurulunda ÖHD adına söz aldığını ve o dönem yaşanan hukuksuzluklardan, hak ihlallerinden bahsettiğini belirtti. Konuşmasını Deniz Poyraz ve Jina Amini’ye atıfla “Jin, Jiyan, Azadi” sloganıyla sonlandırdığını aktaran Turan ardından hedef gösterildiğini söyledi.  Hakkında soruşturma açıldığını medyadan öğrendiğini söyleyen Turan, savunmasına şöyle devam etti: “Soruşturma kapsamında gelip ifade vermeye geleceğimi belirtmeme rağmen ofisimin önünde gözaltına alındım. Söz konusu konuşmamı hiçbir örgütten talimat alarak yapmadım. Bu ülkede insan hakları ihlalleri, yoksulluk, iş cinayetleri yaşanıyor. Kadınlara, LGBTİ+’lara karşı nefret suçları işleniyor. Bu ülkede çocuklar, tarikatların istismarına maruz kalıyor, suçlular cezasızlıkla ödüllendiriyor. Doğa talan ediliyor, mülteciler ayrımcılığa uğruyor. Bu ülkede mahkemeler iktidarın sopası haline geldi. Bunlar bu ülkede yaşanıyor. Kimyasal silah kullanıldığı iddialarının uluslararası hukuk gereği araştırılması gerektiğini söyledim. Bir avukat olarak bunları söylemek ifade özgürlüğü kapsamındadır. Bu nedenle beraatimi talep ediyorum” dedi.

‘Her ihlalin kaydı tutulmalı’

Turan’ın ardından söz alan avukatları, kimyasal silah kullanıldığı yönündeki iddiaların araştırılmasını talep etmenin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu savundu ve müvekkilleri hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. ÖHD üyesi Av. Şükran Öztürk, derneğin her türlü baskıya karşı mücadele etmek için kurulduğunu söyledi. Öztürk savunmasına şöyle devam etti: “Konuşmasında yer alan bütün başlıkları söylemek için kimseden çağrı almıyoruz. Kimyasal silah kullanıldığına dair araştırma yapılmasını söylemek için kimseden çağrı almıyoruz. Tek adam rejiminde talimat almadan insan haklarını savunmamız yadırganmış olabilir ama hak ihlallerinin kayıt altına alınması gerekir. Bu sorumluluk, hakim ve savcıların da sorumluluğudur.” Duruşma öncesi adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması için yapılan talebin gerekçe gösterilmeden reddedildiğini belirten Av. Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Savcının fezleke önüne geldiğinde “Burada suç yoktur” diyerek kabul etmemesini isterdik ama maalesef olmadı. Avukatın bir iddianın soruşturulmasını istemesi ne zaman suç oldu? Bu yüzden bu saçmalığa son vermenizi, adli kontrol tedbirlerinin de kaldırılmasını talep ediyoruz.” Adli kontrol tedbirleri hakkında görüşü sorulan duruşma savcısı, adli kontrol tedbirlerinin devamını talep etti. 

‘Hukuka bağlı kalmak zorundasınız’

Av Türkan Aslan ise “Milli Savunma Bakanlığının hangi amaçla bu davaya katılma talep ettiğini öğrenmek istiyoruz. Bunun gerekçeli olarak açıklanmasını istiyoruz” dedi.  Türkiye’de herkesin bir anda terörist olabildiğini, buna da en çok yargının araç olduğunu belirten Aslan, “Terörle mücadele ederken hukuk kurallarına bağlı kalmak zorundasınız. Mili Savunma Bakanlığının mağduru bile olmadığı davaya müdahil olma talebinin reddini istiyoruz. Adli kontrol tedbirlerinin de kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi. Av. Turan hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü şeklindeki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar veren mahkeme heyeti, Milli Savunma Bakanlığının katılma talebini de suçtan zarar görme ihtimali olmadığı gerekçesiyle reddederek davayı 7 Haziran’a erteledi.

İddianameden

7 Kasım 2022 tarihinde hazırlanan iddianamede hukukçuya yöneltilen suçlamaya 22 Ekim 2022 tarihinde İzmir Barosu’nun Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmadaki ifadeler delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, Turan’ın o dönemde dolaşımda olan kimyasal silah kullanıldığı iddialarının uluslararası hukuka göre araştırılmasının gerektiği yönündeki beyanı ile “Türk Silahlı Kuvvetlerinin icra ettiği operasyonlarda kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiayı beyan ederek, örgüte yönelik operasyonların durdurulması için PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçunu işlediğinin anlaşıldığını iddia ederek hukukçunun cezalandırılmasını talep ediyor. Turan, iktidara yakın medya tarafından yoğun olarak hedef gösterildikten sonra 3 Kasım 2022 tarihinde gözaltına alınmış ve bir günlük gözaltının ardından adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı.  Turan hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, aralarında gazeteci Nazlan Ertan’ın da bulunduğu yüzlerce kişi hakkında kopyala/yapıştır ile iddianame hazırlamıştı. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.