Duruşma Haberleri

Gani Kaplan, Kaypakkaya ve Bardakçı anması davasında beraat etti

Gani Kaplan, Kaypakkaya ve Bardakçı anması davasında beraat etti
SİBEL YÜKLER*
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) önceki dönem başkanı Gani Kaplan, İbrahim Kaypakkaya anması ile Ulaş Bardakçı, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça paylaşımı nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında beraat etti. Bugün 18. Ağır Ceza Mahkemesinde başlayan yargılamayı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara Milletvekili adayı Özgür Aybaş, DİSK Basın-İş Ankara Şube ile PSAKD üyeleri de izledi. Gani Kaplan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek savunmasına başladı. PSAKD başkanı olduğu dönemde sahada olan her etkinliğe katılarak konuşma yaptığını söyleyen Kaplan, hakimin “Slogan atar mıydınız?” sorusuna, “Çok eyleme katıldım ama hiç slogan atmadım” yanıtı verdi. Katıldığı eylemlerin terör örgütü propagandası olmayacağını belirten Kaplan, beraatini talep etti.

‘Savcı, müvekkilime tuzak kurarak iddianame hazırlamıştır’

Kaplan’ın avukatı Coşkun Özgür Piroğlu ise savcılık ifadesi ile hazırlanan iddianame arasındaki farka dikkat çekti. 2017 esaslı olan soruşturma kapsamında Kaplan’ın ifadesi 6 Haziran 2018 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında alınmış, yalnızca 2017 yılında Ankara Sakarya Caddesi’nde katıldığı İbrahim Kaypakkaya anması sorulmuştu. Ancak dört buçuk yıl sonra hazırlanan iddianamede, Kaplan’a savunma hakkı tanınmadan sosyal medya paylaşımlarına da yer verilmişti. Avukat Piroğlu, “Bu durumda iddianame müvekkilimi tuzağa çekmek için hazırlanmıştır. Üç suçlamadan ikisi ile ilgili soru sorulmuyor ama iddianame hazırlanırken bütün suç unsurları katılıyor. Sayın Cumhuriyet Savcısı müvekkilime tuzak kurarak iddianame hazırlamıştır. Üstelik müvekkilimin hangi örgütün propagandasını yaptığını dahi belirtmemiştir” diye konuştu.  

‘Askeri darbe döneminde öldürüldüler, haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı bile yok’

Suçlama konusu yapılan Ulaş Bardakçı ve İbrahim Kaypakkaya meselesine de değinen Piroğlu, “Kaypakkaya, Ulaş Bardakçı, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan gibi isimleri anan birçok insan hâlâ yargılanıyor. Bu isimlerle ilgili hâlâ iddianameler hazırlanıyor ama bu isimlerin terörist olduğuna kim karar veriyor?” diye sordu.  Bardakçı ve Kapakkaya’nın 12 Mart dönemi askeri rejiminde öldürüldüğünü hatırlatan Piroğlu, “12 Mart 1971-13 Ekim 1973 tarihleri arası 12 Mart askeri darbe dönemidir. Bardakçı ve Kaypakkaya askeri darbe döneminde öldürülmüştür. Terör örgütü üyesi olduklarına dair sivil yönetim zamanında sivil mahkemelerin verdiği kesinleşmiş bir yargı kararı bile yoktur” dedi.

‘Bu iddianame Alevilere ve devrimcilere karşı hazırlanmıştır’

Kaplan’ın Türkiye Alevi hareketinin önemli isimlerinden biri olduğunu da söyleyen Piroğlu, “Ayrıca Kaypakkaya da Bardakçı da hem Türkiye devrimci hareketinin önemli isimleridir hem de Alevi kimlikleriyle bilinmektedir. Dolayısıyla iddianame, Alevilere ve devrimcilere karşı hazırlanmış bir iddianamedir. Müvekkilim Gani Kaplan’ın destek verdiği Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylemleri ise KHK ile ihraç edilmelere karşı yapılmış eylemlerdir. Müvekkilim de ihraçlara karşı çıktığı için iki isme destek vermiştir” diyerek, beraat talebinde bulundu.  Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Kaplan’ın beraatine karar verilmesini talep etti.  Kararını açıklayan mahkeme, Kaplan'ın beraatine hükmetti. Mahkeme, 16 Aralık 2022 tarihli tensip zaptında Kaplan hakkında uygulanmasına karar verdiği yurt dışına çıkış yasağı tedbirini de hükümle birlikte kaldırdı. 

İddianameden

28 Kasım 2022 tarihli iddianamede, Kaplan’ın sosyal medya profilindeki kapak fotoğrafının Madımak Katliamı hakkında görsel ve ifadeler içerdiğini belirten iddianame savcısı; 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkence ile öldürülen İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Ankara’daki Sakarya Caddesi’nde 18 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen tören ve Kaplan’ın 2017 yılında şahsi sosyal medya hesaplarından yaptığı THKP-C liderlerinden Ulaş Bardakçı’ya hitaben “Ulaş benzerdi güneşe” ifadesi ile Kanun Hükmün de Kararname (KHK) ile kamu görevlerinden ihraç edildikten sonra o dönemde açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak amacıyla “Nuriye ve Semih Yaşasın” ifadesini içeren sosyal medya paylaşımları suçlamaya delil olarak gösterdi. Kaplan’ın Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 uyarınca cezalandırılması talep edildi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.