Duruşma Haberleri

Gazeteci Rojhat Doğru’ya müebbet ve 10 yıl 10 ay hapis cezası verildi

Gazeteci Rojhat Doğru’ya müebbet ve 10 yıl 10 ay hapis cezası verildi
Diyarbakır – Gelî Kurdistan TV eski kameramanı Rojhat Doğru’nun “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “örgüt üyeliği”,  “örgüt propagandası yapmak” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandığı davanın 13. duruşması 6 Ocak’ta Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, oy çokluğu ile gazeteci Doğru'nun “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçlamasından müebbet, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasından 10 yıl 10 ay, “örgüt propagandası” suçlamasından 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. “Örgüt propagandası” için verilen hapis cezasının hükmünün açıklanmasını geriye bırakan mahkeme, Doğru hakkında yakalama emri çıkarılarak tutuklanmasına hükmetti. Gelî Kurdistan TV eski kameramanı Rojhat Doğru, sosyal medya paylaşımları, aleyhindeki tanık beyanı, haber takibini yaptığı 6 – 8 Ekim 2014 Kobanê protestolarına katıldığı ve cezaevinde birlikte kaldığı oda arkadaşlarına para gönderdiği gerekçesiyle “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlamalarıyla yargılandığı davanın karar duruşması bugün görüldü. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya gazeteci Doğru katılmazken, avukatı Resul Temur duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkemedeki iş yoğunluğu nedeniyle geç başlayan duruşmayı, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilci Mahmut Oral da izledi. Duruşmayı, çevik kuvvet ve sivil polisler de takip etti. Duruşmada ilk olarak söz alan iddia makamı, gazeteci Doğru’nun “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması yönünde bir önceki duruşmada mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.

Temur: Kes - yapıştır mütalaa ile ceza isteniyor

Esas hakkındaki savunma için söz alan avukat Temur, esas hakkındaki mütalaaya katılmadıklarını belirtti. Savunma hakkının kısıtlanmaması için esas hakkındaki mütalaanın anlaşılabilir olması gerektiğine işaret eden Temur, iddia makamının mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaada kovuşturma aşamasında toplanan delilleri, tanık ifadeleri görmezden geldiğini, dosyada birleşen üç farklı iddianameden alıntılar yaparak kes-yapıştır şeklinde hazırladığı mütalaanın eksik ve yetersiz olduğunu vurguladı. Temur, “iddia makamının bu dosyaya katkısı dört virgülden başka bir şey değildir” ifadesi kullanarak, kes-yapıştır şeklinde hazırlanan mütalaanın savunma haklarını kısıtladığını söyledi.  Temur, Doğru’nun Youtube üzerinden telefonuna indirmiş olduğu Kürt müzik kaydının “devletin birliği ve bütünlüğü bozma” suçu yönünden iddianameye delil olarak eklendiğine dikkat çekti. Mahkemede dinlenen Turgut Gerçek isimli tanığın ifadesinde, dosyada yer alan ve müvekkili Doğru’nun isminin geçtiği notların kendisine ait olmadığını söylediğini aktaran Temur, bu yazıların kime ait olduğunun dahi incelenmediğini ifade etti ve aynı suçlama ile hakkında dava açılan Bayram Atlı isimli kişi hakkında beraat kararı verildiğini hatırlattı. Temur, kim tarafından, nerede, ne zaman hazırladığı belli olmayan bir not üzerinden bir insanın cezalandırılmayacağını vurguladı. Temur, müvekkilinin Gelî Kurdistan TV’de çalıştığı dönümde bastırdığı kartvizitte yer alan numarasının üzerinde bulunduğu iddia edilen Turgut Çelik isimli kişinin mahkemede verdiği ifadesinde Doğru’yu tanımadığını, bu numarayı kendisinin kaydetmediğini söylediği hatırlattı. Temur, Doğru’nun bu numarayı 2017 yılında iptal ettiğini, üzerinde Doğru’nun numarası olduğu iddia edilen Turgut Çelik’in ise 2018 yılında yakalandığına dikkat çekti.  Müvekkilinin Kuzey Irak’ta yaptığı program çekimi ardından çekip sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğrafın iddianamede hangi suçlamaya dayanak gösterildiğinin belli olmadığına dikkat çekti. Temur, aynı fotoğrafta yer alan ve mahkemede ifade veren kişinin haber programı için oraya gittiğini ve Rojhat’ın kendi kameramanı olduğunu söylediğini hatırlattı. Birçok gazetecinin haber amacıyla PKK üyeleriyle görüşüp, röportajlar yaptığına dair belgeleri mahkemeye sundu. Temur, müvekkili Doğru’nun orada bulunma amacının mesleki faaliyet olduğuna dikkat çekti.  Müvekkilinin 6 – 8 Ekim 2014’te Diyarbakır’da yapılan Kobanê protestolarında kameraman olarak görev yaptığını anımsatan Temur, sokaklarda yaşanan çatışmaları görüntüleyen ve o sırada açılan ateşte yaralanan müvekkilinin elinde herhangi bir kesici veya delici silah bulunmadığına dair hazırlanan bilirkişi raporunun dava dosyasında olduğunu söyledi. Müvekkilinin çektiği bu görüntülerden dolayı ödül almasıyla birlikte müşteki Rıdvan Ö.’nün müvekkili hakkında şikayet dilekçesi hazırladığını belirtti. Mahkemede dinlenen müşteki Rıdvan Ö’nün ifadesinde Rojhat’ın omzunda bulunan büyük kameranın ne olduğunu bilmediğini ancak elindeki küçücük silahı gördüğünü söylemesinin ifadelerinin çelişkili ve tutarsız olduğunu gözler önüne serdiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının mahkemeye gönderdiği ve müvekkilinin adına düzenlenmiş turkuaz basın kartı olmadığına ilişkin yazıya da değinen Temur, turkuaz basın kartının akreditasyon amacıyla verildiğini, bu kartın gazetecilik mesleğini tanımlayabilecek bir kart olmadığına işaret etti. Birçok gazetecinin basın kartının iptal edildiğini, ancak gazeteciliğe devam ettiklerini söyleyen Temur, gazeteci Hasan Cemal’in turkuaz basının kartının olmamasının onun gazeteci olmadığı anlamına gelmediğini ifade etti. Temur son olarak müvekkilinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle olayları takip ettiğini vurgulayarak, bu nedenlerle müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Mahkeme, duruşmaya yarım saatlik ara verdikten sonra kararlarını açıkladı. Mahkeme heyetinin oy çokluğuyla aldığı kararda gazeteci Doğru’nun üzerine atılı  “devletin birliğini ve bütünlüğü bozma” suçundan müebbet hapis, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 10 yıl 10 ay hapis ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, “örgüt propagandası yapmak” suçundan Doğru’ya 1 yıl 3 ay hapis cezası vererek, bu hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına hükmetti. Mahkeme, hapis cezasının miktarı ve niteliği dolayısıyla kaçma şüphesinin bulunması nedeniyle, Doğru hakkında hükmen tutuklama kararı vererek, tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkardı. Karara muhalefet şerhi koyan mahkeme üyesi, karşı oy gerekçesinde, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde Doğru’nun dosyada yer alan eylem ve faaliyetlerinin “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunu oluşturduğunu vurguladı. Mahkeme üyesi, “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” ve “ kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarının gazeteci Doğru tarafından işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle bu suçlardan dolayı hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini vurguladı. Gazeteci Doğru’nun avukatı Resul Temur, yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını İstinaf Mahkemesine taşıyacağını söyledi. 
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.