Duruşma Haberleri

Gülşen Davası: ‘Sanık, sesinden çok kıyafetleri ve doğal olmayan cinsel yönelimleri ile gündemde’

Gülşen Davası: ‘Sanık, sesinden çok kıyafetleri ve doğal olmayan cinsel yönelimleri ile gündemde’
ÇİÇEK TAHAOĞLU*
Sosyal medyada dolaşıma sokulan bir video sonrasında hedef gösterilerek tutuklanan sanatçı Gülşen’in “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” iddiasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin davada taraf olarak yer alma talebini kabul ederken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun katılma talebini reddetti.  Gülşen’in sözlerinden mağdur oldukları iddiasıyla şikayetçi olan kişilerin müdahillik talebi de reddedildi. Mahkeme, dosyasının esas hakkındaki mütalaa hazırlanması için savcılığa gönderilmesine karar verdi.  Bir sonraki duruşma 1 Mart 2023’te görülecek.

Adliye önünde ‘kahrolsun kafirler’ sloganları

Duruşma sırasında Çağlayan Adliyesi önünde sarıklı ve cübbeli erkeklerden oluşan bir grup eylem yaptı. Eylemin Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Öğretim Üyesi ve BirGün yazarı Uğur Kutay hakkında suç duyurusunda bulunan bir grup tarafından düzenlendiği öğrenildi. Kalabalık, “Kahrolsun kafirler” diye bağırdı ve kelime-i şehadet getirdi. Polis, kalabalığı çeken gazetecilere basın kartı olmadan çekim yapamayacaklarını söylerken, eylemci grubun ise “olayın tarafı olarak” çekim yapmakta serbest olduğunu belirtti.

Kadın Meclisleri: Gülşen de asla yalnız yürümeyecek

Adliye önündeki meydanda “Kahrolsun kafirler” sloganlı eylem sürerken, adliyenin farklı bir kapısının önünde de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyeleri açıklama yaptı. Platform avukatlarından Esin İzel Uysal, “Gülşen de asla yalnız yürümeyecek. Biz bu coğrafyada hiçbir kadını, LGBTİQ+’yı, çocuğu asla yalnız bırakmayacağız. Birlikte mücadele vereceğiz, bulunduğumuz her yer bize mücadele alanına çevireceğiz” diye konuştu.

Müdahillik talepleri reddedildi

Duruşmada Gülşen’in avukatları, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri ve KADEM ile ÖNDER İmam Hatipliler Derneği gibi şikayetçi kurumların avukatları hazır bulundu. Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası davaya katılma talebi sunarken, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği avukatı Seçkin Koç davada müdahil olarak yer aldıklarını, ancak davanın doğrudan tarafı oldukları için “müşteki” sıfatıyla yer almak istediklerini söyledi.  Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Esin İzel Uysal da “Biz yıllardır toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadele ediyoruz. Gülşen ise sahneden bu mücadeleyi yükseltti.  Biz bu davadan çıkacak kararın kadınlar ve kamuoyu açısından olumlu ya da olumsuz olarak örnek olacağını düşünüyoruz” diyerek müdahillik talebinde bulundu. Gülşen’in avukatı Emek Emre, davada yüzlerce müdahillik talebi olduğunu ancak katılma taleplerinin doğrudan zarar gören kişilere uygulanabileceğini hatırlattı. Bu taleplerin kabul edilmesinin hukuk güvencesi açısından sorun yaratacağını söyleyerek reddini talep etti. Avukat Orhan Erol Müezzinoğlu da “Medya eliyle yaratılmış suni mağdurlar çünkü hiçbiri müvekkilin sözlerinin muhatabı değildir. Suçtan zarar görme durumları ve dolayısıyla müdahillik hakları yoktur. Birçoğu muhtemelen Gülşen’i görmeye geldi buraya” diye konuştu. Mahkeme, tüm müdahillik taleplerini reddederken, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin dosyaya “müşteki” olarak eklenmesine karar verdi.

Videoyu yayan E.A.’nın ifadesinin alınmamasına karar verildi

Gülşen hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı, ilk duruşmadan sonra maddi tazminat karşılığında kaldırılmıştı. Avukat Emre, mahkeme veznesinde duran bu güvence bedelinin iade edilmesini istedi. Ayrıca videoyu TikTok’ta paylaşarak yayan E.A. adlı kişinin tanık olarak getirilmesini talep etti. Avukat Müzezzinoğlu da videoyu yayan kişinin adresini savcılığa verdiklerini ancak üç aydır ifadesinin alınmadığını belirtti. “Gece o videoyu 150 milyon kişi izledi. Bu kişiler şebekedir. TikTok’ta videoyu yayan kişinin buraya getirilmesini istiyoruz” dedi. Mahkeme her iki talebi de reddetti.

Davacı avukat: Gülşen sesinden çok kıyafetleri ve doğal olmayan cinsel yönelimleri ile gündemde

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği avukatı Seçkin Koç, “Sanık şarkıcı olduğunu iddia etmektedir ama sesinden çok kıyafetleri ve doğal olmayan cinsel yönelimleri ile gündeme gelmektedir” dedi ve TCK’ya göre “sapık” kelimesinin anlamını açıkladı. Suçun tüm unsurlarının oluştuğunu ve Gülşen’in cezalandırılması gerektiğini söyleyen Koç, “Popülist yaklaşsak söylenecek çok söz var ama biz hukukun gereğini yerine getirmek için buradayız” diye konuştu. Savcı mütalaasında “suçtan zarar görme ihtimaline binaen tüm katılma taleplerinin kabul edilmesi”, “sanık lehine katılma taleplerinin ise reddedilmesini” isterken, Gülşen’in yurt dışı çıkış yasağını kaldırmak için ödediği paranın iadesine şu aşamada gerek olmadığını söyledi.

Ne olmuştu?

Savcı Türkşad Kunthan Uçuk tarafından hazırlanan iddianamede Gülşen’e yöneltilen suçlamaya sanatçının 30 Nisan 2022 tarihinde İstanbul’da verdiği bir konserde grubundan bir arkadaşına yaptığı şakanın yer aldığı bir video kaydı delil olarak gösteriliyor. Suçlama konusu videoda Gülşen’in, sahne arkadaşına “İmam Hatip okumuş, sapıklığı oradan geliyor” dediği duyuluyor. İddianamede CİMER’den yapılan tüm şikayetlerle birlikte toplamda 702 müştekiye yer veren savcı Uçuk, TCK 216’da düzenlenen suç tanımında bahsi geçen “‘sosyal sınıf’ kavramının sadece iktisadi sınıflar olarak algılanmaması gerektiğini” belirterek orta öğretim sistemi içerisinde yeri olduğu için “İmam- Hatiplilerin de sosyal sınıf olduğu hususunda tereddüt bulunmadığını” iddia ediyor. Savcı Uçuk ayrıca 30 Nisan’daki konser görüntülerinin “birçok hesap ve grup tarafından olumsuz yorumlar ile birçok defa paylaşılarak sosyal medyada gündeme geldiği” vurgusu yaparak söz konusu video 25 Ağustos 2022 tarihinde dolaşıma sokulmasına rağmen TCK 216 ile düzenlenen suçun unsurlarından olan “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin” çıktığını iddia ediyor.  Şarkıcı Gülşen, 25 Ağustos 2022 tarihinde gözaltına alındıktan sonra aynı gün çıkarıldığı savcılıkta “adli kontrol tedbirleri yetersiz kalacağı” gerekçesiyle tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'ne götürülmüştü. Gülşen, üç gün sonra ev hapsi şartıyla tahliye edilmişti. Sanatçı hakkındaki ev hapsi şartı da 12 Eylül 2022 tarihinde kaldırılmıştı.  Davanın 21 Ekim 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, derhal beraat talebini reddederek Gülşen hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına ve Gülşen’in duruşmalardan vareste tutulmasına karar vermişti. Yurt dışına çıkış yasağının devamı kararına yapılan itirazı inceleyen İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi, CMK 109/3-f uyarınca Gülşen hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının 250 bin TL güvence yatırılması karşılığında kaldırılmasına karar vermişti. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.