Duruşma Haberleri

İşçi eylemini takip eden gazeteciye hem beraat hem ceza

İşçi eylemini takip eden gazeteciye hem beraat hem ceza

 

EYLEM SONBAHAR

İşten çıkarılan işçilerin eylemini takip ederken gözaltına alınan gazeteci Sultan Eylem Keleş'in de yargılandığı davada "hakaret" suçundan beraat kararı veren mahkeme, "görevi yaptırmamak için direnmek" suçundan 8 ay 10 gün hapis cezası verdi.

Birikmiş maaşlarını ve tazminatlarını alamadan işten çıkarılan BİMEKS işçilerinin, patronları Prof. Dr. Vedat Akgiray’ın ders verdiği Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde 17 Eylül 2020 tarihinde gerçekleştirmek istediği protesto eylemini takip ettiği sırada gözaltına alınan gazeteci Sultan Eylem Keleş ile dört kişi hakkında "kamu görevlisine hakaret” ve "görevi yaptırmamak için direnmek” iddialarıyla açılan davanın 11. duruşması İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Diğer sanık ve avukatlarının katılmadığı duruşmada MLSA Hukuk Birimi'nden avukat Batıkan Erkoç hazır bulundu. Savcı, 26 Ocak 2024 tarihli duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasında her iki suçtan da tüm sanıkların cezalandırılmasını istemişti. Dosyaya gelen yeni bilirkişi raporu sonrası bir önceki duruşmada mütalaasını değiştiren savcı, Sultan Eylem Keleş ve dört kişinin "kamu görevlisine hakaret" suçundan beraatlerine, “görevi yaptırmamak için direnmek" suçundan ise cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etmişti.

'Bilirkişi raporu karara esas alınacak nitelikte değil'

Esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasına başlayan avukat Erkoç, "Müvekkil Sultan Eylem Keleş gazetecidir, görevini yapmak için basın açıklamasını haber yapmak üzere takip etmiştir. Haber takibi sırasında gözaltına alınmıştır. Müvekkile ne gözaltına alınırken ne de sağlık kontrolüne götürülürken kelepçe uygulaması yapılmamıştır. Ancak müvekkil sağlık kontrolünden çıkartılmasının ardından müşteki memurlar tarafından ters kelepçe uygulaması yapılmak istenmiş bunun üzerine müvekkil sözlü olarak buna karşı çıkmıştır. Özellikle pandemi dönemi olması ve maskesini ayarlaması gerektiği için sıklıkla elini kullandığını söyleyen müvekkil sözlü olarak ters kelepçe uygulamasına karşı çıkmıştır. İddianamede müvekkilin sağlık kontrolünden çıkartılmasının ardından kelepçe uygulaması yapılmak istenirken direndiği iddia edilmiştir" diye konuştu.

Bilirkişi raporuna değinen Erkoç, "Direndiği iddia edilenlerin kim oldukları raporda yer almamış, yalnızca kadın şahıs olarak kişiler belirtilmiştir. Olayın pandemi döneminde gerçekleşmesi nedeniyle kamera görüntülerinde yer alan kişilerin yüzlerinde maske bulunmakta olup kimlikleri anlaşılamamaktadır. Bu nedenle bilirkişi raporu karara esas alınabilecek nitelikte değildir.  Müvekkil, mahkemedeki ifadesinde de belirttiği üzere 43 kilodur. Buna karşılık bilirkişi raporunda yer alan görüntülerden üç polis memurunun kelepçe uygulaması yaptığı görülmektedir. 43 kilo bir kadının, üç polis memuruna karşı koyacak şekilde cebir gösterebilmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, suçun maddi unsuru açısından elverişli değildir" dedi.

AYM kararlarına vurgu yapıldı

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Beyza Kural kararında toplumsal gösterileri takip eden gazetecilere kolluk kuvvetlerinin yardımcı olması, kolaylık sağlaması gerektiğine ilişkin hükmüne vurgu yapan Erkoç, suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep etti.

Aranın ardından Sultan Eylem Keleş ve diğer sanıkların "kamu görevlisine hakaret" suçu yönünden delil yetersizliği gerekçesiyle beraatlerine karar veren mahkeme, "görevi yaptırmamak için direnme" suçlaması yönünden 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.