Duruşma Haberleri

Kadın cinayetleri eyleminde polis şiddeti gören iki kadına, 'direnme' cezası!

Kadın cinayetleri eyleminde polis şiddeti gören iki kadına, 'direnme' cezası!

SİBEL YÜKLER

Ankara’da kadın cinayetleri eylemine katılan 15 kadının yargılandığı davada mahkeme, iki sanığın “direnme” suçundan cezalandırılmasına hükmetti.

2021 yılında İstanbul Sözleşmesi Ankara Kampanya Grubu çağrısıyla Azra Gülendam Haytaoğlu ve Emine Gökkız cinayetini protesto ederken darp edilerek gözaltına alınan 15 kadın, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadınları değil, katilleri yargıla” sloganlarını atmak, “Erkek devletin faili meçhulleri olmayacağız” yazan LGBTİ+ bayraklı pankartı taşımakla suçlanıyordu.

“2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek”, “Görevi yaptırmamak için direnmek” ve “Basit yaralama” suçlamalarından açılan davada, iki çevik kuvvet polisi de şikâyetçi olarak yer alıyordu.

Ankara 66. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın bugün görülen dördüncü duruşmasında, savcı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Eylemin kanuna aykırılık taşımadığını söyleyen savcı, tüm sanıkların “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ile Basit yaralama” suçlamalarından beraatini talep etti. Ancak sanıklardan Buse Üçer ve İlay Kadiroğlu’nun barikata yüklenerek polislerin yaralanmalarına sebebiyet verdiğini; Kadiroğlu’nun ayrıca polislerden birine tekme attığını belirten savcı, iki sanığın “direnme” suçundan cezalandırılmasını istedi.

“Polis rapor almamış, sanığın raporunda dört satır yara yazıyor”

Esas hakkında görüşe karşı savunma yapan sanıklar, “Dağılmamıza izin vermeden saldıran polisler bizi ters kelepçeyle gözaltına aldı. Hem alanda hem gözaltı aracında işkence gördük. Kalkanlara vurarak darp ettiğimiz söyleniyor. Polis işkencesinden kurtulmak için kalkanları yalnızca tuttuk" dedi. Avukatlar ise olay gününe ait görüntülerde polisin yaralandığına dair video olmadığını belirtirken, sanıkların darp raporlarının mahkemeye sunulduğunu hatırlattı.

Avukatlar ayrıca, “Savcı diyor ki ‘eylem kanuna aykırı değil’. O zaman neye göre müdahale edildi de direnme sayıldı? Kişiler dağılmak istiyor ama izin vermiyorlar. Savcı ‘direnme polisin yaralanmasıyla olmuş’ diyor ama görüntü tutanağında polise yönelen bir şey yok, kalkana ve boşluğa tekme atılmış. Yaralandığını söyleyen polis rapor almamış. Oysa İlay Kadiroğlu’nun darp raporunda dört satır yara yazıyor ekimoz, lezyon olduğu belirtiliyor” dedi.

Polislerin çelişkili ifadesi

Önceki celse konuşan, şikâyetçi çevik kuvvet polislerinden A.K., darp raporu olmadığını ancak iki kişinin kalkan üzerinden boynuna çizik attığını söylemiş, polis M.K. ise tekme atarak kendisini yaralayanı hatırlamadığını söylememişti.

Bu ifadeye de dikkat çeken avukatlar, çevik kuvvet polislerinin mahkemedeki sözlerinin aksine iddianameye konu savcılık ifadesini hatırlatarak, “Polis ilk ifadesinde ‘Parmağım kırıldı’ diyor, mahkemede ‘Boynuma çizik attı’ diyor. Savcı ‘Tekme atıldı’ diyor. Bu açık çelişkidir” dedi.

15 sanığın “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ile Basit yaralama” suçlamalarından beraatine karar veren hakim, Buse Üçer ve İlay Kadiroğlu’nun “direnme” suçundan cezalandırılmalarına hükmetti.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.