Duruşma Haberleri

Kadın Üniversitesi’ni protesto eden öğrenciler: Polislerce darp ve taciz edildik

Kadın Üniversitesi’ni protesto eden öğrenciler: Polislerce darp ve taciz edildik

HAYRİ DEMİR

“Kadın Üniversitesi” uygulamasına tepki açıklamasına katılmak istedikleri için haklarında dava açılan öğrenciler, polislerin kendilerini darp ve taciz ederek gözaltına aldıklarını ve tacizin gözaltı aracında da sürdüğünü anlattı.

Ankara’da 16 Şubat 2021’de “Kadın Üniversitesi” eyleminde gözaltına alınan 8 kadın hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla açılan davanın görülmesine bugün (31 Ocak 2024) devam edildi.

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın üçüncü duruşmasına tutuksuz yargılanan üniversite öğrencileri Leylanur Mavili, Zeynep Kurt ve Nisan Çıra ile bir kısım sanıklar avukatı Döndü Kurşunoğlu katıldı.

Duruşmada hazır bulunan sanıkların savunmaları başlamadan önce avukat Kurşunoğlu, söz aldı. Duruşma salonunda sivil bir polisin olduğunu ifade eden Kurşunoğlu, “Bu duruşmada müvekkillerin rahat savunma yapabilmeleri için emniyet mensuplarının dışarı çıkarılmasını istiyoruz. Çünkü emniyet, bu dosyada taraf durumundadır. Emniyet, bu dosyada müvekkiller hakkında davaya konu fezlekeyi hazırlamıştır. Bu nedenle de müvekkillerin bir emniyet görevlisinin bulunduğu ortamda sağlıklı ve hür ifade vermelerinin imkanı yoktur” dedi.

Kurşunoğlu’nun polis memurunun dışarı çıkarılması talebi, hakim tarafından reddedildi.

‘Duruşma salonunda polisin olması adil yargılanma hakkımın gaspıdır’

Daha sonra savunma yapan Nisan Çıra da duruşma salonunda polisin olması nedeniyle rahat savunmaya yapamadığını belirterek, “2021 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Kadın Üniversiteleri gündeme getirilmişti. Ben de bir kadın olarak bu gerici ve kadınların izole edilmesi anlamına gelen üniversite projesine tepki göstermek istedim. Sosyal medyada gördüğüm çağrı ile Kuğulu Parkı’na gitmek istedim. Ancak herhangi bir uyarı yapılmadan polislerin şiddeti ve taciz edilerek gözaltına alındım. Tam da bu yüzden bu davanın tarafı emniyet müdürlüğüdür. Bu yüzden emniyet görevlilerinin duruşma salonunda bulunması benim adil yargılanma hakkımın gasp edilmesi anlamına gelir” dedi.

Leylanur Mavili de Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan “Kadın Üniversitesi” uygulamasına tepki göstermek istediği için polislerin kötü muamelesiyle gözaltına alındığını söyledi.

‘Tehdit edildim, darp edildim, polis tacizini gördüm’

Mavili, savunmasına şöyle devam etti: “Kadın üniversitelerini, Japonya örneği ile açıklayan Erdoğan, Japonya’nın toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında son sıralarda olduğunu gayet iyi bilmektedir. Kadın üniversitesinin de amacı gerici ve cinsiyetçi eğitimi beslemektir. Ben bir kadın üniversiteli olarak kadın üniversitesi uygulamasını karşı çıkmak için sosyal medyada gördüğüm çağrı sonrası açıklamaya katılmak istedim. Fakat açıklamanın yapılacağı yere gidemeden polisler tarafından durduruldum. Keyfi GBT uygulamasına tabi tutuldum. Açıklamaya gitmemem konusunda tehdit edildim. Bizzat polisler tarafında Büşra Zehra Gerçek’e tokat atıldığını ve Nisan Çıra’nın da taciz edildiğini gördüm. Tepki gösterdiğimde araç içerisinde de darp edildim.”

Zeynep Kurt da gündeme getirilen “Kadın Üniversitesi” uygulamasının kadınlara güvenli alanlar oluşturmak yerine cinsiyetçiliği ve gericiliği büyüttüğünü ifade etti.

‘Darp ve taciz gözaltı aracında da sürdü’

Kurt, basın açıklamasının yapılmak istendiği sırada telefonuyla görüntü aldığını ve polislerin kötü muamelesinin görüntülere de yansıdığı dile getirerek, “Ben de darp edilerek gözaltına alındım. Gözaltı aracının içerisinde darp ve taciz devam etti. Bundan kaynaklı olarak adil yargılanma hakkımın şu andaki duruşma ortamında gerçekleştirilebileceğini düşünmüyorum. Hukuk öğrencisiyim. Her ne kadar açık bir duruşma olsa da şiddet ve tacizi gösteren karşı taraf konumundaki Ankara Güvenlik Şubesi’ndeki herhangi bir personelin ya da amirini duruşma salonu içerisinde olması adaleti sağlamaz” şeklinde savunma yaptı.

Duruşma, açıklama anında çekildiği belirtilen görüntülerin mahkemeye sunulması ve ardından görüntülere ilişkin bilirkişi raporu hazırlanması kararıyla 27 Haziran'a  ertelendi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.