"Umarım viral olmaz: Dijital Çağda Cinsiyetçi Saldırılar ve Gazetecilik" belgeselinin lansmanı gerçekleşti

"Umarım viral olmaz: Dijital Çağda Cinsiyetçi Saldırılar ve Gazetecilik" belgeselinin lansmanı gerçekleşti
MLSA’nın The Canada Fund for Local Initiatives desteğiyle hazırladığı ve gazetecilerin çevrimiçi platformlarda maruz kaldığı siber zorbalığın anlatıldığı "Umarım viral olmaz: Dijital Çağda Cinsiyetçi Saldırılar ve Gazetecilik" belgeselinin lansmanı yapıldı. Gazeteciler Sibel Yükler, Rengin Arslan, Burcu Karakaş, Yıldız Tar, Abeer Sady ve psikolog Aslı Avşar ile yapılan röportajların yer aldığı "Umarım viral olmaz: Dijital Çağda Cinsiyetçi Saldırılar ve Gazetecilik” isimli belgeselin lansmanı, 29 Mart Çarşamba akşamı saat 19.00’da Postane Galata’da yapıldı. Gazeteci Çiçek Tahaoğlu ve görüntü yönetmeni Yiğit Akbıyık'ın yapımcılığını üstlendiği belgeselin lansmanında, belgesel gösteriminin ardından Çiçek Tahaoğlu, Burcu Karakaş, Sibel Yükler, Yıldız Tar ve Aslı Avşar’ın katıldığı bir panel gerçekleştirildi. Gazeteci Hazal Sipahi’nin moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, gazetecilere uygulanan dijital şiddetten bahsedildi.

Sibel Yükler: 'Kadın ve LGBTİ+ gazetecilere yönelik çevrimiçi şiddet az konuşuluyor'

Hazırlanan belgeselin kadın gazetecilerin ne şartlarda çalıştıklarına dair önemli bir kayıt olduğunu söyleyen Çiçek Tahaoğlu, "Bunu belki de herkesten önce kadın gazetecilere çevrimiçi platformlardan saldırılarda bulunan dijital zorbalar izleyecek" dedi. Kadın ve LGBTİ+ gazetecilere yönelik çevrimiçi şiddetin az konuşulduğunu söyleyen gazeteci Sibel Yükler, gazetecilere yönelik ağır baskı nedeniyle bu konuya sıra gelmediğini belirtti. Foto: Pınar İlkiz "Umarim Viral Olmaz"ın bu konuda çekilen ilk belgesel olabileceğini kaydeden Yükler, maruz kaldığı saldırılar sonrası çok fazla oto sansür uygulamaya başladığını söyledi: "Bazen yankı uyandıracak ve bazı kesimlerde tartışmaya sebep olacak haberleri editörüme gönderirken bir kalp çarpıntısı yaşıyorum. Belgesele adını da veren ‘Umarım viral olmaz’ ifadem de aslında bu kalp çarpıntımın bir belirtisi. ‘Umarım haber çok yayılmaz da saldırılara maruz kalmam’ demek istiyorum."

Yıldız Tar: 'Bireysel çabalardan çok siyasi bir irade gerekiyor'

LGBTİ+ haber portalı Kaos GL’nin Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar, genellikle üç farklı grup tarafından hedef alındığını belirtti: "Siyasal islamcılar, onların daha milliyetçi olanları ve trans dışlayıcı radikal feministler olarak adlandırılan ve çoğu anonim olan kişiler. LGBTİ+ karşıtı kampanyalara cevap olarak haber paylaştığında bile saldırganlar cinsiyet ve/veya cinsel yönelim temelli saldırılara devam ediyor" dedi. "Kin tutmuyorum, avukat tutuyorum" diyen Tar, troll örgütlenmeleri gibi yapılanmaların saldırılarının son bulması için bireysel çabalardan çok siyasi bir irade gerektiğini ifade etti. 

Burcu Karakaş: 'Suç duyurusunda bulunmak önemli'

Almanya merkezli kamu yayıncısı Deutsche Welle’nin Türkiye ofisinde çalışan gazeteci Burcu Karakaş ise "Sosyal medyada takipçi sayısı arttıkça daha fazla insana ulaşıyorsun ve bununla beraber itibarsızlaştırma girişimleri de artıyor. Örneğin, kadın ve LGBTİ+ hareketi her geçen gün büyüyor ve bunlar büyüdükçe bu hareketlere yönelik saldırılar da artıyor" dedi. Siber zorbaların, toplumun çok uzağında olan insanlar olmadığını belirten Karakaş, "Sosyal medyada beni tecavüzle tehdit eden trollerin profillerinde girdiğimde arkadaşlarımın da onları takip ettiğini fark ettim" dedi.

Uzm. Psk. Aslı Avşar: Siber zorbalıklar, travmalara neden olabiliyor

Panelde konuşan Uzman Psikolog Aslı Avşar, gazetecilerin bu şiddetten korunabilmesi için toplumsal ve yasal yaptırımların olması gerektiğini söyledi: "Gazeteciler, psikolojik olarak kendilerini korumak için korkmamalı. Korunma yollarını bilmeleri, saldırıya uğrama oranlarını düşürebilir. Fantazi ile eylem birbirinden ayrıdır. Bu zorbaların çoğu, tehditlerini hayata geçirmeyecek. "Gazetecilerin, bir şiddet türü olarak siber zorbalığı azımsamaları sadece bir bastırmadan ibaret. Bunların geçici olduğunu düşünerek bu şiddeti bastırmaya çalışıyorlar ancak bu geçmiyor. İleride mutlaka tekrar karşılarına çıkarak bir travmaya dönüşebiliyor ve uzun vadede başka sonuçlar doğurabiliyor."
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.