Haberler

Buse Söğütlü: Ağır ceza hakimi Akın Gürlek’in yargılama pratiğinin tümü haberdir

Buse Söğütlü: Ağır ceza hakimi Akın Gürlek’in yargılama pratiğinin tümü haberdir
EYLEM SONBAHAR
Gazeteci Buse Söğütlü hakkında dönemin İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek hakkında attığı bir tweet gerekçe gösterilerek açılan davanın karar duruşması yarın görülecek. Savcı, Söğütlü'nün “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef göstermek” suçundan cezalandırılmasını talep ediyor. Kamuoyunda Selahattin Demirtaş, Canan Kaftancıoğlu, ÇHD’li avukatların yargılandığı davalar ile tanınan dönemin 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek ile ilgili “Hitler mezarından çıkıp gelse ve Akın Gürlek’in sandalyesine otursa aşağı yukarı, hemen hemen aynı cümleleri kurardı herhalde. Mesleki etiği, her şeyi geçtim; insanda biraz oturduğu sandalyenin ağırlığı olur” Twitter paylaşımından dolayı yargılanan Buse Söğütlü, devam eden dava sürecine ilişkin “Artık yargılamanın sonuna geldik fakat yargılama boyunca çok sayıda hak ihlali ile karşılaştık” dedi.

‘Çeşitli gerekçelerle savcılıkta ifadem alınmadı’

Hakkında soruşturma açıldığını öğrendiğinde iki kez savcıya ifade vermeye gittiğini belirten Söğütlü, “Çeşitli gerekçelerle ifadem alınmadı ve bir GBT sorgusu sırasında gözaltına alındım. Tweetleri benim attığımı ve haberin bana ait olduğunu kabul etmeme rağmen telefonuma ‘inceleme yapılacağı’ gerekçesiyle el konuldu. Bu arada el konulan telefonumu hala alabilmiş değilim. İki günlük gözaltı sürecinin ardından savcı yüzü dahi görmeden serbest bırakıldım. Bundan birkaç ay sonra, toplamda iki cümleden oluşan bir iddianamenin kabulü ile soruşturma, kovuşturmaya dönüştürüldü” diye konuştu. 

‘Akın Gürlek, mahkemeye müdahale yazısı yazdı’

Altı kez ertelenen davada karşılaştığı hukuksuzlukları anlatan Söğütlü şöyle devam etti: "Davadaki sayısız hukuksuzluktan ilki, ‘terörle iltisakımın olup olmadığının araştırılması’ amacıyla MİT, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ve Polis İstihbarat Daire Başkanlığından raporlar istenmesiydi. Üç aylık ‘inceleme’ sürecinin ardından bu üç kurum da ‘terörle iltisakımın olmadığı’ yönünde raporlar gönderdiler. Fakat, bu üç kurumdan herhangi biri ya da hepsi aksi yönde raporlar yollamış olsalardı dahi bunun yargılamanın konusu ile ilgisi yoktu ve mahkemenin böylesi raporlar talep etmesi yargılamayı hukuksuzca kendi sınırları dışına çıkarıyordu. Kurumlardan gelen ‘temiz raporu’ sonrası mahkeme, bu kez de iddianamede olmayan ‘hakaret’ suçlamasından savunma yapmamı istedi. Fakat tam da bu anda, hakim Akın Gürlek, 23. Ağır Ceza Mahkemesine bir müdahale yazısı yazdı. Dava sürecinde karşılaştığımız ikinci hukuk dışı pratik de buydu.”  Şikayetçi Akın Gürlek'in devam eden yargılama sürecine müdahale ettiğini ifade eden Söğütlü, “Davaya ilişkin attığım tweetlerin birkaçını dilekçesine ekleyerek benim ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ ve ‘hakaret’ suçlarını işlemek konusunda kararlılık gösterdiğimi iddia ediyordu. Yani bir anda, kendisinin şikayetiyle yargılandığım davanın da hakimi oluvermişti. Bu, açıkça bir müdahaleydi ve mahkemenin de bu dilekçeyi dosyaya eklemesi müdahaleyi kabul ettiği anlamına geliyordu” diye konuştu. 

Hakkımda karar olmamasına rağmen pasaportuma el konuldu’

Dava süreci ile seyahat ve eğitim hakkının da engellediğini belirten Söğütlü, “European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF) tarafından gazetecilere sağlanan JiR burs programına kabul edildiğim halde, daha önce bir haber takibinde gözaltına alınmam nedeniyle el konulan pasaportumun ‘ağır cezada devam eden davam olduğu’ gerekçesiyle verilmemesi üzerine burs programına katılım hakkımı kaybettim. Yani, Akın Gürlek’in şikayetiyle hakkımda açılan dava yüzünden bir gazeteci ve yurttaş olarak hem eğitim hem de seyahat hakkım elimden alınmış oldu. Bu yargılamanın hiçbir aşamasında hakkımda bir yurt dışı çıkış yasağı kararı verilmemesine rağmen sanıyorum ki mesele Akın Gürlek olduğu için böyle bir ‘tedbire gerek görmüşler” dedi.

‘Hukuksuz yargılamaları duyurmak isteyen gazetecilere gözdağı verilmek isteniyor’

Söğütlü, verilecek kararın adil olmayacağını düşündüğünü söyleyerek, “Mesleğin daha çok başında bir gazeteci olarak karşı karşıya bırakıldığım yargılama sürecinin en büyük hedefinin memlekette sürüp giden hukuksuz yargılamaları duyurmak isteyen genç gazetecilere gözdağı vermek olduğunu düşünüyorum” dedi. "Adı, Meclis kürsülerinden zikredilen bir ağır ceza hakimi olan Akın Gürlek’in yargılama pratiğinin tümü haberdir. Bu, dünyanın neresine giderseniz gidin haberdir." diyerek sözlerine devam eden Söğütlü, “3 Şubat’ta nasıl bir karar çıkarsa çıksın gerek Akın Gürlek ile ilgili gerekse de diğer yargı makamlarının sebep olduğu hukuksuzluklarla ilgili haber yapmaya devam edeceğim. Kimse mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanamaz ve kimsenin mesleki faaliyeti yargı makamlarınca örgütlü bir şekilde hedef alınamaz. Gazetecilik suç değildir” dedi.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.