Köşe Yazıları

Jirinovski’nin ardından: Kendisi gitti, fikirleri iktidarda

Jirinovski’nin ardından: Kendisi gitti, fikirleri iktidarda
BARIŞ ALTINTAŞ
Şubat ayının başında Covid-19 nedeniyle hastaneye kaldırılan Rusya Liberal Demokrat Parti (LDPR) lideri Vladimir Jirinovski, 6 Nisan’da 75 yaşında öldü.  Siyasi kariyeri boyunca altı kez başkanlık yarışına katılan Jirinovski, bunların hiçbirini kazanamasa da Rusya’nın siyasi hayatında seçim başarısıyla orantısız olarak muazzam bir rol oynadı.  2021 sonunda NATO’nun genişlemesiyle ilgili olarak meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmada Ukrayna’nın Minsk Anlaşması koşullarını kabul etmemesi durumunda “22 Şubat sabahı, sabah saat 4’te” bu ülkenin işgal edilmesi gerektiğini söyleyen Jirinovski’nin kehaneti gerçek oldu. Bu tarihten iki gün sonra Rusya, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırı başlattı.  Siyasi kariyerine ve söylemlerine bakınca, bu savaşı nasıl öngördüğünü bilmek mümkün olmasa da savaşı ne kadar istediğini anlamak çok zor değil.  1989 yılında siyasi hayatına Liberal Demokrat Parti’de (LDP) başlayan Jirinovski, 31 Mart 1990’da Sovyetler Birliği Liberal Demokrat Parti (LDPSS) kurucuları arasında yer aldı. Kısa süre içinde parti liderliğine yükselen Jirinovski, 1991’de katıldığı ilk başkanlık seçiminde %7.81 oy aldı.  “Halka yakın” konuşma şekli insanların ilgisini çekmişti. Seçim kampanyasında kimilerine “155 milyon Rus alçalmış ve aşağı bir konumda bulunuyor” sloganıyla milliyetçi duygulara seslenmiş ve yoksul kesimlerin oylarına talip olmuştu. Bu söylemiyle Jirinovski -- tarihçi-yazar Sergey Medvedev’in yorumuna göre-- Rusya siyasetinde bugün belirleyici bir özellik olarak tanımladığı faşizmin tohumlarını attı: “Elinde tuttuğu dua kitabı; sakalındaki lahana parçasıyla Rus milliyetçiliğinin kültürel ritüellerinden, iç kapatan karanlığından; neo-nazilerin ‘Rus yürüyüşlerindeki’ dazlaklardan ve yumruklarındaki yaralardan çok uzaktı, ama o güne kadar yalnızca mutfaklara, birahanelere ve garajlara sıkışmış olduğu düşünülen; tabu sayılan, ayıp ve marjinal bulunan ve yine onun sayesinde önce kamusal alana, sonra siyaset diline giren ve son kertede iktidarın söylemi haline gelen birçok şeyi kürsüden söyleme yeteneğine sahipti.”

Rus televizyonlarındaki unutulmaz dakikalar

Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında Jirinovski’nin partisi Rusya Liberal Demokrat Partisi (LDPR) adını aldı. Siyasetçi, bu dönemde milliyetçi söylemi aktif olarak kullanmaya devam etti. Ancak aynı zamanda “post-Sovyet” dünyada yeni olan bir üslup da geliştirdi. Kalabalıklara hitap etmeyi severdi: popülist üslubu, 1993 seçimlerinde ona ilk ciddi seçim başarısını kazandırdı. Oyların %23’ünü alan LDPR birinci parti oldu Ekrandaki tartışmalardaki mahareti ve usta bir demagog olması ile tam bir fenomen haline geldi.  Şovmenliği, popülizmi, sürekli gündemde kalmaya çalışmasına unutulmaz bir örnek ise 1995 yılında gerçek bir liberal siyasetçi olan ve faili meçhul bir cinayette öldürülen Boris Nemtsov ile çıktığı “Teke Tek” programında canlı yayında Nemtsov’un yüzüne mevye suyu fırlatmasıydı. Doksanların ortasında kendinden aşağı kalmayacak parlaklıkta (örneğin Türkiyeli okuyucu için başlı başına bir yazı yazı konusu olan rahmetli Eduard Limonov gibi ) kişileri partiye getirdi. Ancak eski üyelere ve yorumculara göre her şeye rağmen, partideki mutlak liderdi. Parti yöneticisinden ziyade bir “tek adam” oldu. Yüzde 10-15’lik seçmen kitlesi oluşturdu. Seçmen kitlesini orta yaş ve üzeri, öğrenim düzeyi düşük, alt gelir grubundan; ordu veya suç geçmişi erkekler oluşturuyordu. Jirinovski’nin emperyal yayılmacı söylemi, “garaj adamları” diye anılabilecek bu kitle üzerinde oldukça etkiliydi. 

Jirinovski formülü: Kin, öç, yayılmacılık ve yabancı düşmanlığı

Tarihçi Medvedev’e göre Jirinovski’nin söylemleri Rusya siyasetinde daha sonra Putin iktidarının politikası haline gelen dört unsuru meşrulaştırdı. Bunlardan ilki, geçmişe yönelik bir aşağılanmışlık ve “kin” duygusuydu. Rusların aşağılanmışlığından, ezilmişliğinden kamuoyu önünde ilk bahseden kişiydi.  Siyasetçinin sık sık kullandığı ikinci unsur ise belki Türkiye’deki yeni-Osmanlıcı söylemlere veya ABD’de “MAGA”ya benzetebileceğimiz bir “emperyal öç” kavramıydı. Örneğin, 1993 seçimlerinde seçmene, “Rusya’yı dizlerinden ayağa kaldıracağım” sözünü verdi. “Yayılmacılık” ise meşrulaştırdığı dördüncü unsur oldu. Jirinovski’nin en çok bilinen sözlerinden biri, “Rus askerlerinin bir gün botlarını Hint okyanusunda yıkayacağı” vaati idi. Medvedev, aynı zamanda bu söylemlerle Putin’in Suriye, Libya ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde izlediği dış politikadaki paralelliğe de dikkat çekiyor.  Jirinovski’nin siyasetinde çokça dayandığı son unsur ise “yabancı düşmanlığı” oldu. Medvedev’in deyişiyle: “Herkesten nefret ediyordu: dikenli kefenle taşımaya ant içtiği Kafkaslardan, devlet olarak kabul etmediği ve 1990 yılndan beri Sivastopol’u alma çağrısı yaptığı Ukrayna’ya; göçmenlerden anti-semitizmi yaymakla suçladığı Yahudilere kadar - herkesten.”

Her zaman iktidarın yanında

Vladimir Jirinovski, 1995’te Komünist Parti’nin Boris Yeltsin’e yönelik azil sürecinden başlayarak her zaman iktidarı destekledi. Azil sürecine karşı oy kullandı; Kremlin destekli Sergey Kiriyenko ve Yevgeni Primakov’un başbakan adaylıklarını; sonrasında da Putin iktidarının neredeyse her adımını destekledi.  Son yıllarda, Putin’i fütursuzca övdüğünü de unutmamalı: Başkanın kendisine 2016 yılında verdiği Vatana Hizmet madalyası sonrası, “Yarabbim, sen Sultan’ı [*elbette orjinalınde Çarı] Koru” demesi; Putin’in imparator olmasını önermesi gibi lafları kamuoyu karşısında utanmadan edebilmişti.  Photo: Reuters Gazeteci Viktor Khamraev’in ifadesiyle: “Jirinovski’nin politikaya getirdiği her şeyi şu anda iktidar yapıyor: kavga, skandal, muhalefete yönelik nobranlık; bütün bunlar aynı onun gibi ilerliyor.  Diplomatlarımıza bakıp onları dinlemeniz yeterli; [onlar da] Jirinovski gibi konuşuyorlar.” Son olarak tarihçi Medvedev, Putin’in Jirinovski’nin cenazesine katıldığındaki duygusal görüntüsüne vurgu yapıyor: “Putin, en son judo öğretmeni Anatoli Ralin’le böyle yoğun bir duygusallıkla 2013 Ağustos’ta vedalaşmıştı” diyen yazar, Rusya Devlet Başkanı’nın o gün duygularının yoğunluğu nedeniyle caddede tek başına yürüyebilmek için korumalarından sıyrılıp kaçtığını hatırlatıyor.  Peki bu ne anlama geliyor? “Jirinovski’nin Sultan’ın en sevdiği soytarısı olduğunu düşünüyorduk ama aynı zamanda onun mentoru, öğretmeni ve ‘sensei’ idi. Liberal Demokrat Parti liderinin bedeni dezenfekte edilip Nodvodevich [Devlet] Mezarlığına gömüldü ama faşizm virüsü ve Jirinovski’nin davası yaşıyor. Biz de bugün Vladimir Jirinovski’nin yarattığı kıyamet sonrası dünyayı yaşıyoruz.”
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.