Hukuki Destek

MLSA, T24 muhabiri Can Öztürk hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerine itiraz etti

MLSA, T24 muhabiri Can Öztürk hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerine itiraz etti

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi, T24 muhabiri Can Öztürk hakkında, Boğaziçi Üniversitesi’nde 13 Mayıs 2025’te çocuk yaşta evliliği savunan Nurettin Yıldız'a karşı yapılan öğrenci eylemini takip ettiği sırada gözaltına alınmasının ardından getirilen adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebiyle İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz başvurusu yaptı.

Savunmanlığını MLSA'nın üstlendiği Öztürk adına yapılan başvuruda gazetecinin yalnızca mesleki faaliyetini yürüttüğü ve haber takibi yaptığı sırada gözaltına alındığı belirtilerek, uygulanan yurt dışı çıkış yasağı ve haftalık imza zorunluluğunun hukuka aykırı ve ölçüsüz olduğu vurgulandı.

Dilekçede, “Müvekkil yalnızca bir toplumsal olayı haberleştirme amacıyla, haber sitesi tarafından yazılı olarak görevlendirilmiştir. Bu kapsamda sahada çekim yaptığı ve haberinin yayınlandığı dosyadaki deliller ile sabittir” ifadelerine yer verilddi. Eylem sırasında gazetecilik yaptığını açıkça belirten Öztürk’ün, üzerinde T24 logolu boyun kartı ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) tarafından düzenlenen basın kartı bulunuyordu.

“Videoları paylaşmana izin vermeyeceğiz” denildi, basın kartı koparıldı

Başvuru dilekçesinde, Öztürk’ün polis ablukasına alınarak fiziksel şiddete uğradığı da aktarıldı. Polislere basın mensubu olduğunu belirtmesine rağmen alandan çıkmasına izin verilmediği, boynundaki basın kartının bir polis memuru tarafından koparıldığı, başka bir polis memurunun ise “Çektiğin videoları paylaşmana izin vermeyeceğiz” diyerek Öztürk’ü boğazından sıktığı ifade edildi.

Gözaltı sırasında ve sonrasında ters kelepçeyle muameleye maruz kalan Öztürk'ün, yaklaşık sekiz saat boyunca kelepçeli şekilde gözaltı aracında tutulduğu, bu süreçte avukatlarıyla görüştürülmediği ve kötü muameleye dair sağlık raporunun dosyaya sunulduğu belirtildi.

“Gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezalandırılıyor”

Dilekçede Anayasa Mahkemesi’nin Beyza Kural Yılancı ve Nurcan Kaya kararlarına da atıfta bulunarak, gazetecilerin mesleki faaliyetleri sırasında gözaltına alınması, darp edilmesi veya adli tedbirlere maruz bırakılmasının ifade ve basın özgürlüğünün ihlali anlamına geldiği hatırlatıldı.

“Müvekkil hakkında uygulanan adli kontrol tedbirleri, doğrudan gazetecilik faaliyeti nedeniyle getirilmiştir. Bu durum yalnızca müvekkilin ifade özgürlüğünü değil, aynı zamanda kamuoyunun haber alma hakkını da ihlal etmektedir” denilen başvuruda, adli kontrol kararının “gazetecilik faaliyetleri üzerinde caydırıcı etki yarattığı” ifade edildi.

“Öğrenci ve gazeteci; sabit ikametgâhı ve mesleki sorumluluğu var”

Can Öztürk’ün aynı zamanda İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde çift anadal öğrencisi olduğuna da dikkat çekilen dilekçede, sabit ikametgahının olduğu, T24’te tam zamanlı çalıştığı ve eğitim hayatı ile mesleki gelişimi gereği zaman zaman yurt dışına çıkma zorunluluğu bulunduğu belirtildi.

“Yurt dışı yasağı ve imza yükümlülüğü, müvekkilin kişisel ve profesyonel yaşamını orantısız biçimde kısıtlamakta, hem eğitim hem de gazetecilik faaliyetlerini doğrudan engellemektedir” ifadelerine yer verildi.

Başvuruda, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 14 Mayıs 2025 tarihli adli kontrol kararının kaldırılması ve gazetecinin tüm yükümlülüklerden serbest bırakılması talep edildi.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.