Haberler

Bildirici anlattı: 'Medya Ombudsmanlığı' nasıl işleyecek?

Bildirici anlattı: 'Medya Ombudsmanlığı' nasıl işleyecek?
RECEP KARADOĞAN
Ana akım olarak adlandırılan medyanın AKP iktidarının kontrolünde girmesi, toplumun doğru bilgi alma hakkına büyük darbe vurdu. Basın özgürlüğü alanında çalışma yürüten ulusal ve uluslararası kurumlar, ülkedeki medyanın hükümet kontrolüne girmesiyle okuyucuların doğru bilgi almak için internet üzerinden yayın yapan alternatif mecralara yöneldiğini belirtiyor. Uzmanlar, özellikle medya sektöründe sıkça görülen etik ihlallere de dikkat çekiyor. Tam da bu yönde eleştiriler yükselirken dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Hürriyet gazetesinde 10 yıl okur temsilciliği (ombudsman) görevinde bulunan, sonrasında buradan ayrılarak bağımsız olarak "Medya Ombudsmanlığı" yapan gazeteci Faruk Bildirici, görevine resmiyet kazandıracak bir adım attı. Deneyimli gazeteci Bildirici, tüm basın organlarına yönelik yaptığı çağrıda "medya ombudsmanlığı" görevinin kabul edilmesini istedi. Birçok yayın kuruluşu, bu çağrıya olumlu yanıt verdi. Şu ana kadar Bildirici ile ombudsmanlık sözleşmesi imzalayan medya kuruluşları şunlar: BirGün, KRT, ANKA, T24, Gazete Duvar, Gerçek Gündem, Turktime, Gazete Pencere, İkinci Yüzyıl, Muhalif ve Yeni Asya.

Bildirici: ‘Asıl işim hakemlik’

Bildirici, neden böyle bir çağrıya ihtiyaç duyduğuna, önceki yıllarda bu alanda neden eksiklik yaşandığına ve bu görevin nasıl yerine getirilebileceğine dair Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğine (MLSA) değerlendirmelerde bulundu. Medya ombudsmanı olarak asıl işinin söz konusu kuruluşlardaki etik denetim ile okur ve izleyicilerle çıkabilecek sorunlarda hakemlik yapmak olduğunu belirten Bildirici, teknik işleyişe dair şu bilgileri verdi: “Bu medya kuruluşlarında ombudsman için özel e-posta adresleri verildi, okur ve izleyiciler oraya yazıyorlar. Onlara ben yanıt veriyorum, gerektiğinde yazı işlerine iletip onların yanıtlarını alıyorum. Bunlardan bazılarını haftalık yazıda okurlara aktarıyorum. Böylece okur ve izleyicilerle daha interaktif bir iletişim yürütülmüş oluyor. Şimdilik bir anlaşmazlık olmadı. Umarım da olmaz ama öyle bir durumda serinkanlı olarak iki tarafın görüşlerini ve ilgili içeriği inceleyerek karar vereceğim.” Şimdilik iki arkadaşıyla birlikte çalıştığını ifade eden Bildirici, her medya kuruluşunda iş birliği ile görevli bir gazeteci arkadaşlarının da olduğunu söyledi. Bildirici ayrıca ilerleyen zamanlarda faaliyet alanı genişledikçe ekibi de genişletmek, çalışanları uzmanlık alanlarına göre ayırmak gerektiğine dikkat çekti. Medyadaki özdenetim eksikliğinin bağımsız ama tüm medya kuruluşlarının desteklediği, benimsediği bir medya ombudsmanlığı kurumu tarafından giderilebileceğine inandığını kaydeden Bildirici, “Benim başlattığım bu modelin uygulamasının benimle kaim olmamasını, benden sonra, hatta benim dışımda da var olabilmesini temenni ediyorum” dedi.

'Hürriyet'teki en büyük eksiklik editoryal bağımsızlığımın olmamasıydı'

Bildirici'ye göre medyada etik sorunların giderilmesi ve daha kaliteli gazeteciliğin yapılabilmesi için öncelikle evrensel gazetecilik ilkelerinin içselleştirilmesi gerek. Bildirici'ye Hürriyet gazetesindeyken ombudsmanlık görevini tam olarak yerine getirememesinde hangi etkenlerin önemli olduğunu sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “En büyük eksiklik, editoryal bağımsızlığımın olmamasıydı. Sürekli müdahalelerle karşılaşıyordum. Bir de yazdığınız bir yanlışın tekrarlanmamasını bekliyorsunuz doğal olarak. Ama öyle olmuyor. Aynı yanlışlar defalarca, bile isteye tekrarlanıyor, düzeltme sağlamak öyle pek de kolay olmuyordu. Hani bazen boşa kürek çektiğinizi hissetmek gibi bir durum ortaya çıkıyordu.” Bildirici'ye son olarak bu görevin yerine getirilmesi için gereken fonun nasıl sağlanacağını sorduk. Kimseden bugüne kadar fon almadığını belirten Bildirici, “Benim uygulamaya çalıştığım model, fonlara değil, medya kuruluşlarının finansal desteğine dayanıyor. Gücü olan medya kuruluşlarının güçleri yettiğince mali açıdan desteklemeleri ile yürüyecek bağımsız medya ombudsmanlığı… Böylece kimseye bağlı olmadan, medya kuruluşlarıyla iş birliği içinde ilerlemek mümkün olacak” ifadelerini kullandı. Bildirici'nin çağrısını kabul eden medya kuruluşları, bu teklife olumlu yanıt vermelerini, “Dışarıdan bağımsız bir gözün bizi denetlemesi, eksiklerimizi gidermemiz noktasında önemli olacak” gerekçesine dayandırıyor. Bildirici'nin çağrısına ilk olumlu yanıtı veren kuruluş, T24 olmuştu. T24 Yazı İşleri Koordinatörü Deniz Işık, MLSA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye medyasında ombudsmanlık mekanizmasının bulunmadığına ve bunun da önemli bir eksiklik olduğuna işaret etti. Okura karşı sorumluluk bilinciyle hareket edilse dahi, gazetecilik mesleğinin de hatalardan bağımsız olmadığını ifade eden Işık, “Okurun eleştiri ve beklentilerine yanıt vermek ile editoryal sürecimizi geliştirici bir dış denetim olması nedeniyle ‘Medya Ombudsmanlığı’ çağrısını kabul ettik” şeklinde konuştu.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.