Deniz Tekin
Diyarbakır’da haber takibi yapan Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi’ye kameralar önünde sözlü ve fiziki saldırıda bulunan Mesut Kızmaz hakkında verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. Sanık hakkında “tehdit”, “hakaret” suçlarından 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dekak, olaydan sonra hedef gösterildiğini, can güvenliği olmadan haber takibi yaptığını söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz yıl kentte haber takibinde olan Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi’ye kameralar önünde saldırıp tehdit eden Mesut Kızmaz hakkında yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti. Gazetecilerin avukatı Hişyar Özalp, takipsizlik kararının kaldırılarak saldırgan hakkında dava açılması için Diyarbakır Sulh Hakimliğine itiraz etti. Dilekçede, gazetecilerin kameralar önünde saldırıya uğradığı, ancak bu görüntülerin savcılık tarafından incelenmediği ve eksik yürütülen soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiği vurgulandı. Saldırganın gazetecilere karşı sarf ettiği sözler ve yaptığı saldırının cezasız kalmasının, bundan sonra gazetecilere yapılacak saldırıların önünü açacağına işaret edildi.
Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği, gazetecilerin avukatının yaptığı itirazı yerinde bularak takipsizlik kararını kaldırdı ve saldırgan hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi.
Saldırganın 9 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi
Kararın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık Kızmaz hakkında “tehdit”, “hakaret” suçlarından iddianame hazırladı. İddianamede, gazeteciler Maşallah Dekak ve Mehmet Kanevi müşteki olarak yer aldı. İddianamede sanığın, Rûdaw TV’de daha önce yapılan yayınlar nedeniyle gazetecilere tehdit ve hakaretlerde bulunduğu belirtildi. Sanığın, olay günü gazetecilere karşı kullandığı ifadelere yer verilen iddianamede, kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphenin oluştuğu kaydedildi.
İddianamede, daha önce benzer suçtan hüküm giyen sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edildi. İddianamede sanığa yöneltilen suçlamaların TCK’ye göre uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak taraflar arasında uzlaşmanın sağlanmadığı ifade edildi.
Gazetecilerin davaya katılma talebi kabul edildi
Diyarbakır 12. Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etti. Geçtiğimiz mayıs ayında görülen davanın ilk duruşmasına katılan gazeteciler Dekak ve Kanevi, sanıktan şikayetçi olduklarını söyleyerek davaya katılma talebinde bulundu. Sanık Mesut Kızmaz’ın başka bir suçtan dolayı Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olduğu için duruşmaya katılmadı.
Mahkeme, gazetecilerin suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya katılma taleplerini kabul etti. Tutuklu olan sanığın 22 Ekim 2025’te görülecek duruşmada hazır edilmesi için tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna yazı yazılmasına karar verdi.
Dekak: Hedef gösterildim, can güvenliğim olmadan haber takibi yaptım
Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak, gazetecilik mesleği boyunca sahada birçok tehdit, engel ve baskıya maruz kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Bölge illerinde gazetecilik yapmak, haber kovalamak yeterince zor iken biz bu işi Kürtçe yapıyoruz. Kürtçe yayıncılık yaptığımız için Türkçe habercilik yapan meslektaşlarımdan daha fazla önyargı, saldırı, linç ve ayrımcılığa maruz kalıyoruz. Son olarak dava konusu olan olayda, saldırgan doğrudan beni ve çalıştığım kanalı hedef alarak üzerimize geldi, tehdit ve hakaretlere başladı. Saldırıya uğradığım video günlerce sosyal medya hesaplarından ırkçı söylemlerle paylaşıldı, hedef gösterildim. Can güvenliğim olmadan haber takibi yaptım.
Yıllardır bölgede Kürtçe gazetecilik yapıyorum. Tehdit edildim, haber takibi sırasında fiziksel şiddete maruz kaldım. Son olay kameralar önünde olduğu için görünür oldu. Kayıt edilemeyen, görünmeyen yüzlerce tehdit, basın toplantısına alınmama, akreditasyon kartı vermeme gibi uygulamalara defaten maruz kaldım; hem ben hem kameraman arkadaşlarım.
Bütün umudum, basına yönelik baskıların (nereden gelirse gelsin) son bulmasıdır.”
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da Ulu Cami önünde haber takibinde olan Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak ile kameraman Mehmet Kanevi, 12 Ocak 2024 tarihinde sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştı. Kameralara yansıyan görüntülerde saldırgan Mesut Kızmaz, gazetecilere “Burası Diyarbakır’dır, burada Kürtçe konuşamazsınız. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. O mikrofonu g… sokarım” diyerek tehdit etmişti. Gazeteciler ve çevredeki yurttaşların araya girmesiyle saldırgan olay yerinden uzaklaştırılmıştı.
Kamera görüntülerine rağmen takipsizlik kararı verilmişti
Gazetecilerin şikayetçi olduğu Mesut Kızmaz gözaltına alınmış, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı. Kızmaz, olaydan sonra sosyal medyada tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını ileri sürerek Dekak ve Kanevi hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılık, soruşturma dosyasını görevsizlik kararıyla Diyarbakır’a göndermişti. Her iki dosyayı birleştiren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteciler Dekak ve Kanevi ile saldırgan Mesut Kızmaz hakkında “tehdit” ve “hakaret” suçlamalarından açtığı soruşturmada takipsizlik kararı vermişti.
Kararda, gazeteciler ile Kızmaz’ın beyanlarının “soyut” olduğu, ifadelerini destekleyecek “somut delil” elde edilemediği savunulmuştu. Gazeteci meslek örgütleri bu kararın, sahada çalışan gazetecilere yönelik saldırıları meşrulaştırma riski taşıdığı ve saldırganları cesaretlendireceği gerekçesiyle eleştirmiş, kararın kaldırılmasını talep etmişti.