Haberler

Gözaltına alınan gazeteciler anlatıyor: Teknik ekipmanımız ve arşivimize el konuldu

Gözaltına alınan gazeteciler anlatıyor: Teknik ekipmanımız ve arşivimize el konuldu

NİMET ÖLMEZ

VAN - Yaptıkları haberler, çalıştıkları yayın kuruluşları aldıkları telifler suç unsuru olarak değerlendirilen gazeteciler Oktay Candemir ve Arif Aslan, yaşadıkları gözaltı sürecinde tüm teknik ekipman ve arşivlerine el konulduğunu haber yapamadıklarını anlattı.

Van’da 27 Şubat’ta ev baskınında gazeteciler Lokman Gezgin, Oktay Candemir ile Arif Aslan gözaltına alındı. Dört günlük gözaltı sürecinden “Terör Örgütüne finansman sağlama” suçlanan gazeteciler savcılıkta serbest bırakıldı. Candemir ve Aslan, somut delil bulunmayan bir dosyadan gözaltına alındıklarını belirtti. 

Candemir: Beş yılda beş gözaltı

Van’da yıllardır gazetecilik yapan ve beş  yılda beş defa gözaltına alındığını defalarca emniyet ve savcılıkta ifade verdiğini dile getiren Candemir, “Son beş yılda belki 50 defa karakola gidip ifade vermişliğim vardır. Son gözaltında kapımı çalıp bana ‘ifadeniz var’ dediklerinde bunu onlara da söyledim. Çağırsalar da zaten gidecektim. Gözaltına alındığım ilk andan itibaren nedenini sordum, ‘yetkimiz dahilinde değil’ diyerek beni bir zırhlı araca bindirdiler. Önce hastane ardından da karakola götürüldüm. Bunu yapmalarının iki nedeni olduğunu düşünüyorum; yaklaşan yerel seçimler ve bizim üzerimden bu kentte görev yapan tüm gazetecilere göz dağı vererek AKP politikaları yönünde dizayn etmek” dedi.

‘Haber teliflerimiz suç sayıldı

Çeşitli haber kuruluşlarına yaptığı haberlerin karşılığında aldığı teliflerin suç olarak karşılarına çıkarıldığını belirten Candemir, soruşturma kapsamında iddia edilen MASAK raporunu ne kendisi ne de avukatlarının gördüğünü söyledi. Candemir, “Gözaltında, kendi avukatımla olan para alışverişimi, kardeşime attığım parayı sordular. Soruşturma konusu olarak bana bu tür sorular sordular. Ev bilgisayar ve telefonlarımıza el konuldu. Dijital materyallerimiz alındı. Alakasız bizimle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir iddiayla görüldü ki ilgimiz yok. Telefon, bilgisayar ve fotoğraf makinamın kartına el konuldu. Bu gözaltılar uzun yıllardır devam eden bir politika, iktidar her dönem özgür ve muhalif medyayı dizayn etmeye çalışıyor. 90’lı yılların başından beri faili meçhul cinayetler ve 2000'li yıllardan beridir tutuklama yöntemiyle baskı oluşturmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu. 

Aslan: Arşivime el konuldu

Arif Aslan, 2018 yılından bu yana Amerikan’ın Sesi (VOA) muhabirliğini ve BBC’nin İngilizce, Farsça ve Türkçe servisleri başta olmak üzere onlarca yabancı basın kuruluşuna fixer içerikler ürettiğini anlattı. Aslan, 2017 yılında Avrupa dan birçok yayın kuruluşlarına telif karşılığı haberler hazırladığını ve bunun soruşturma konusu yapılığını belirtti. Aslan, “Örgüte finansman sağlamak gerçekten çok büyük bir iddia. Bu nedenle okuyucularınızın da kafasının karışmaması için, hiçbir kurum adı vermeden çok sade bir şekilde anlatmak istiyorum; Avrupa’da yayın yapan bir haber ajansına 2017 yılında siyasi, kültürüler ve ekolojik konuları konu alan birçok haber yaptım. Bunun karşılığında şahsıma ait olan banka hesabıma para gönderildi. Tabi hesap numarasının adı Almanca olduğu için çok dikkat etmedik. Sonuç itibariyle emeğimizin karşılığını almış ve ifade özgürlüğü çerçevesinde haberlerimde hiçbir yasal suç teşkil edecek bir durum yoktu”dedi.

Sabah evleri basılarak gözaltına alındıklarını dile getiren Aslan, bilgisayar, telefon ve arşivine el konulduğunu vurguladı. Aslan, “Tüm para transferlerim soruldu. Bunları tümü kardeşlerime, akrabalarıma ve gazeteci arkadaşlarıma yaptığım para transferleri ve IBAN ile yaptığım alışverişlerden oluşmaktaydı. Daha savcılıkta mahkemeye sevk etme gereği duyulmadan bırakıldık. Çünkü gerçekten dosyanın içi bomboştu. Böyle bir suçlama için ifadeye çağrılmış olsaydık, gider ifademizi verirdik. Malzemelerime el konulduğu için işimi yapamaz hale geldim” ifadelerini kullandı.

Aslan: Baskılar Kürt kimliğimden kaynaklı

Bu tür gözaltıların sahada çalışan gazetecileri çalışamaz hale getirdiğini anlatan Aslan, haber yapmaya çalıştıkları kaynaklarının bile kendileri hakkında küçük bir Google araştırmasında “Örgüt propagandası”, “Örgüt üyesi”, “Örgüte finansman” gibi suçlamalarının karşılarına çıktığına dikkat çekti. Aslan, “Tüm davalardan beraat almış olsam da, o kişinin gözünde potansiyel suçlu duruma düşüyorsunuz. Resmi kurumlardan basın bülteni almak, veri veya bir haber hakkında bilgi almak çok zorlaşıyor. Yine il dışına çıktığımızda, GBT sorgulamasında herhangi bir suç çıkmazsa da, polis Google taraması sonucunda hakkımızdaki iddialara ulaşıp, o kenti terk edene kadar bizi takip etme ve çalıştırmamak konusunda elinden gelini yapmakta. Şunu belirteyim ki Kürt bir gazeteci olarak, çalışma koşullarım gün geçtikçe zorlaşıyor. Bunun tek nedeninde kimliğimden kaynaklandığını düşünüyorum” dedi. 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.