Photo: MLSA Co-Director and Joakim Medin's lawyer Veysel Ok speaking to the press after the verdict in front of the Ankara Courthouse on 30 April.
İsveçli gazeteci Joakim Medin hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün Ankara 79. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Medin, Marmara Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Medin’in savunması Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından üstlenildi.
Duruşmayı Avrupa Parlamentosu’ndan Jonas Sjöstedt, İsveç Parlamentosu’ndan Ulrika Westerlund, İsveç’in Ankara Büyükelçisi Malena Mard, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), DİSK Basın-İş, Gazeteciler Cemiyeti ve MLSA temsilcileri izledi.
Kimlik tespiti sırasında tercümanın İngilizcesinin yetersiz kalması üzerine çeviriyi SEGBİS odasında bulunan Av. Batıkan Erkoç yaptı. Medin, savunmasında hakkında hazırlanan iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini belirtti; avukatları da iddianamenin cezaevi yönetimi tarafından kendisine ulaştırılmadığını kaydetti.
Joakim Medin savunmasında gazetecilik faaliyetlerini anlattı. NATO süreci bağlamında İsveç’teki kamuoyu tepkisini konu alan iki makalesinin iddianameye konu edildiğini söyleyen Medin, söz konusu protestoya katılmadığını, haberinde kullandığı fotoğrafı kendisinin seçmediğini, tüm editoryal kararların gazetesi tarafından alındığını vurguladı.
Medin, İstanbul’a yalnızca bir haftasonu geçirmek için geldiğini, gözaltına alınma sürecinde tercüman ve avukat desteği sağlanmadığını, polisle Google Translate üzerinden iletişim kurulduğunu ve neyle suçlandığını ancak cezaevine girdikten sonra avukatı aracılığıyla öğrendiğini aktardı.
Medin: "Cumhurbaşkanına hakaret etme niyetim yoktu. Mesleki etik açısından bir kişiyi aşağılamak doğru değildir. Erdoğan 20 yıldır görevde olan bir siyasi figür ve kamu yararına haber yapılması gereken bir konudur" dedi.
Savunmada gazetecilik vurgusu
Kimlik tespiti sırasında tercümanın İngilizcesinin yetersiz kalması üzerine çeviriyi SEGBİS odasında bulunan Av. Batıkan Erkoç yaptı. Medin, hakkında hazırlanan iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini, neyle suçlandığını ancak cezaevinde avukatı sayesinde öğrenebildiğini ifade etti.
Savunmasında, NATO süreci bağlamında İsveç kamuoyuna yönelik kaleme aldığı iki haberin suçlama konusu yapıldığını belirten Medin, söz konusu protestoya katılmadığını, kullanılan görselin editoryal ekip tarafından seçildiğini ve tüm sürecin gazetecilik faaliyetleri kapsamında olduğunu söyledi.
“Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktu” diyen Medin, haberi kamu yararı gözeterek yazdığını, protestonun uluslararası haber değeri taşıdığını vurguladı.
Veysel Ok: “Bu dava hem hukuken hem itibar açısından sorunlu”
Av. Veysel Ok, Medin’in yalnızca gazetecilik yaptığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Dünyada ve Türkiye’de gazeteciliğin kuralları bellidir. Muhabir haberi yazar; spotu, başlığı, görseli gazete belirler. Bu haber İsveççe yazılmış, İsveç kamuoyuna hitap etmektedir.”
Savcılığın suç delili olarak gösterdiği görselin Türk medyasında da — Diken, Anadolu Ajansı, Medyascope gibi — birçok mecrada yayımlandığını hatırlatan Ok, “Türk gazeteciler için suç sayılmayan bir haberin, yabancı bir gazeteci için cezaya dönüşmesi çifte standarttır” dedi.
Adalet Bakanı’nın sabah saatlerinde yaptığı açıklamaya da atıf yapan Ok, “Bakan, gazetecilik sınırları içinde kalındıysa ceza verilmez demişti. Joakim bu sınırları aşmamıştır. Üstelik eşi yedi aylık hamile olan bir kişinin tutuklu kalmasının hiçbir hukuki veya insani açıklaması olamaz” ifadelerini kullandı.
Karar açıklandı: Ceza ertelendi, tahliye kararı verildi
Duruşma sonunda savcı, Medin’in “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasını ve tutukluluğun devamını talep etti. Mahkeme, Joakim Medin hakkında 11 ay 20 gün hapis cezası verilmesine, cezanın ertelenmesine ve tahliyesine karar verdi.
Ancak Medin, hakkında açılan ikinci davada “örgüt üyeliği” suçlamasıyla halen tutuklu bulunduğu için Marmara Cezaevi’nden tahliye edilmeyecek.
Ne olmuştu?
İsveçli gazeteci Joakim Medin, 27 Mart 2025’te haber takibi için geldiği İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındı. Ertesi gün, kendisi hakkında 2023 yılında başlatılan bir soruşturma kapsamında "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamalarıyla tutuklandı. Medin hakkında daha sonra iki ayrı iddianame hazırlandı.
Ankara 79. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasına ilişkin iddianameyi kabul etti ve ilk duruşmanın 30 Nisan 2025’te yapılmasına karar verdi. "Örgüt üyeliği ve propagandası" iddialarına ilişkin hazırlanan ikinci iddianamenin ise yargılama aşaması henüz başlamadı.
İddianamelerde Medin’in gazetecilik faaliyetleri — sosyal medya paylaşımları, haber içerikleri, yazdığı kitaplar ve röportajları — suç delili olarak gösterildi. Savcılık, Medin’in Ortadoğu’daki belli bir bölgeye odaklandığını ve örgütsel bağlılık gösterdiğini öne sürdü.
Medin’in savunmanlığını üstlenen MLSA Eş Direktörü Av. Veysel Ok, hem Cumhurbaşkanına hakaret hem de örgüt üyeliği suçlamalarına dayanak yapılan eylemlerin tamamen gazetecilik faaliyeti kapsamında olduğunu belirterek, Medin’in derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Medin, hâlâ Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor