Haberler

72 yaşındaki gazeteci Hacı Boğatekin, Ekrem İmamoğlu’nun şikayeti ile gözaltına alındı

72 yaşındaki gazeteci Hacı Boğatekin, Ekrem İmamoğlu’nun şikayeti ile gözaltına alındı
CENGİZ ANIL BÖLÜKBAŞ
İstanbul - Gerger Fırat gazetesi yazarı, gazeteci Hacı Boğatekin, Ekrem İmamoğlu’nun Boğatekin’in şahsi sosyal medya hesabında yaptığı “İBB’de Kürde yer yok” paylaşımı sonrası hakkında şikayetçi olması üzerine “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile 4 Şubat’ta gözaltına alındı. Uzun yıllardır gazetecilik yapan 72 yaşındaki Hacı Boğatekin, “Muhalefetin basın özgürlüğü konusunda tavrı iktidar ile aynı" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Hacı Boğatekin hakkında şahsi sosyal medya hesabından yaptığı “İBB’de Kürde yer yok” paylaşımı nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Boğatekin hakkında ifadesinin alınması için yakalama kararı çıkarıldı. Boğatekin, Adıyaman Gerger’de yaşadığı için yakalama kararı Gerger Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi. 4 Şubat’ta Gerger’de gözaltına alınan Boğatekin,  Adıyaman Adliyesine götürüldü. Savcılıkta ifadesi alınan Boğatekin, aynı gün serbest bırakıldı.

‘Randevu talebim reddedildi’

Olaydan bir süre önce Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile yaptığı bir röportajda “Bir Kürdü başkan vekili yapar mısınız?” sorusuna karşılık "Yaparız" cevabını aldığını aktaran gazeteci Hacı Boğatekin, Ekrem İmamoğlu'ndan İBB Başkanı olduktan sonra randevu istediğini söyledi. Randevunun verildiğini ancak sürekli ertelendiğini belirten Boğatekin, “Daha sonra ise röportajın iptal edildiğini söylediler. Sebebini sorduğumda ‘Bilmiyoruz’ cevabını aldım. Ben de soracağım soruları sosyal medya üzerinden sordum. 36 tane genel müdür var. Bunların 13 tanesi İyi Parti, iki tanesi Saadet Partisi, bir tanesi de Demokrat Parti'den. Geri kalanlar da CHP'li. Ancak HDP'den hiçbir genel müdür yok. Kadir Topbaş zamanındaki durum hala devam ediyor” dedi. Yaşamak zorunda bırakıldığı sürecin hakkında herhangi bir erişim engeli kararı da olmayan bu paylaşımlar yüzünden olduğunu dile getiren Boğatekin, İmamoğlu'nun kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu sonradan öğrendiğini aktardı. Sabah saatlerinde jandarmanın evine gelmesi üzerine savcılığın ifadeye çağırdığını öğrendiğini söyleyen Boğatekin, “Beni neye dayanarak götürmek istediklerini sordum ve belgeleri görmek istediğimi söyledim. Hastaneye gidip rapor alacağımızı söylediler. Ben de hastaneye gitmeyeceğimi, savcılığa gitmek istediğimi belirttim. Savcılıkta ise ‘kaçma şüphesi var’ ve ‘bulunamadı’ denilerek hakkımda yakalama kararı çıkartıldığını öğrendim. İfadem alındıktan sonra da serbest bırakıldım” diye konuştu.

‘Suç duyurusu yerine sorulara cevap vermeli’

Muhalefetin mesele Kürt ve basın özgürlüğü olunca iktidardan çok da farklı olmadığını düşündüğünü aktaran Boğatekin, “AKP de bizi mahkemeye veriyor, CHP de… Hem gazeteci hem Kürt olunca tutum asla değişmiyor. 16 milyon kişiye belediye başkanlığı yapan kişinin bir gazeteci ile uğraşması bence çok ayıp bir şey. Basın özgürlüğünden dem vuran kişi için de çok utanç vericidir. Ben bir gazeteci olarak bir konu ile ilgili sorular sordum. Bu konuda İmamoğlu'nun suç duyurusunda bulunmak yerine sorulara cevap vermesi gerekir. Ancak burada amaç basını susturmak.”

‘Bu tavır, demokrat olduğunu söyleyen birine yakışmadı’

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatının Hacı Boğatekin'in paylaşımları hakkında şikayet dilekçesi vermesinin ardından soruşturma başlattığını söyleyen Avukat Hüseyin Boğatekin, soruşturmanın yaklaşık bir buçuk ay önce başlatıldığını paylaştı. Bu süreçte kendisinin COVID-19’a yakalandığını ve İstanbul'da da yoğun bir kar yağışı olduğunu belirten Boğatekin, “Müvekkilim ve babam tekrardan Gerger'e köye döndü. 3 Şubat günü de Cumhuriyet Başsavcılığı, 'kendisine ulaşılamadığı' gerekçesiyle yakalama talep ediyor. Daha sonrasında ifadeye yönelik yakalama kararı çıkıyor. Müvekkilim o kadar çok tanınıyor ki aranıp bulunamama şansı yok. Aylarca bekletilen, adil yargılanmayı bekleyen soruşturmalar dururken savcılığın bir gazeteci için böyle hemen harekete geçmesi manidar” dedi. Türkiye'de muhalif avukatlar olarak hakaretin suç olmaktan çıkarılması gerektiğini savunduklarının altını çizen Boğatekin, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçunun iktidar tarafından sıklıkla kullanılan bir yöntem olduğunu belirtti. Gazetecinin ifadelerinin bu suçlamaya gerekçe olduğunu düşünmenin iktidarla aynı mantıkta hareket etmek anlamına geldiğini düşündüğünü söyleyen Boğatekin, “Bu tavır, demokrat olduğunu söyleyen birine yakışmadı. Gazetecinin kalemi sert olabilir ama Hacı Boğatekin'in 50 yıllık gazeteciliğinin tek amacı halkın haber alma hakkını savunmaktır. İmamoğlu'nun avukatları, müvekkilime ulaşıp tekzip yayınlamasını isteyebilirlerdi ya da konuyu konuşabilirlerdi. Ama, bunu yapmak yerine doğrudan iktidar aygıtlarını kullanarak suç duyurusunda bulunulması iktidara benzemektir. Bu dosyadan ya takipsizlik kararı çıkacak ya da yargılanırsa beraat çıkacak. Paylaşımda hiçbir suç unsuru yok. 70'li yaşlardaki bir gazeteci bu suçlamayla gözaltına alındı. Bu durum, İmamoğlu ve avukatlarına yakışmadı. Hem ahlaki, hem vicdani hem de hukuki olarak bu soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.