Haberler

Dink davası: Savcı ‘tasarlayarak öldürmek' ceza istendi

Dink davası: Savcı ‘tasarlayarak öldürmek' ceza istendi

 

 

ÇİÇEK TAHAOĞLU

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yeniden yargılandığı davada, esas hakkında mütalaasını sunan savcılık, sanıkların “anayasayı ihlal” ve “tasarlayarak öldürme” suçundan cezalandırılmasını istedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin önceki hükmü bozuma kararının ardından, Hrant Dink cinayetinden sorumlu tutulan yedisi tutuklu, 15 kamu görevlisinin tekrar yargılanmaya başlandığı davanın dördüncü duruşması, bugün (31 Mayıs 2024) İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmayı Hrant’ın arkadaşları, Hafıza Merkezi, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) gözlemcileri, gazeteciler ve sanık yakınları takip etti.

 Firari sanık Faruk Sarı dışındaki tüm sanıklar, duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıklardan Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri Veysal Şahin, Gazi Günay ve Okan Şimşek jandarma eşliğinde salonda hazır bulunurken, diğer tüm sanıklar SEGBİS ile mahkemeye bağlandı.

 Sanıklara esas hakkındaki savunmaları için süre tanıyan mahkeme, bir sonraki duruşmanın 16-17 Temmuz’da görülmesine karar verdi.

 10 sayfalık mütalaanın özeti okundu

Duruşmada savcılığın esas hakkındaki mütalaasını sunması bekleniyordu ve bunun için savcılığa iki kez ek süre tanınmıştı.

Savcı Süleyman Erturan bu duruşmada esas hakkında mütalaanın özetini okudu. Savcının mikrofon kullanmaması nedeniyle, sanıklar hakkında istenen cezaların tamamı duruşma esnasında anlaşılamadı. Sanıklar kendi söz sıraları geldiğinde haklarında istenen cezaları tekrarlattı. Avukatlar ise savcının 10 sayfalık mütalaanın özetini okumasına itiraz etti.

Savcılık hazırladığı 10 sayfalık mütalaada, eski Mülkiye Başmüfettişleri Mehmet Ali Özkılınç ve Şükrü Yıldız’ın delil yetersizliği nedeniyle beraatı yönünde görüş bildirdi.

12 sanığın “tasarlayarak öldürme” (TCK 82/1) cezalandırılması istendi. Ayrıca 10 sanığın “Anayasayı ihlale teşebbüs” (TCK 309/1) suçundan cezalandırılması istendi. 

Hakkında TCK 309’dan cezalandırılma istenmeyen cinayet döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olan Astsubay Muharrem Demirkale ve Astsubay Yavuz Karakaya hakkında başka bir dava kapsamında Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK 309’dan yargılandıkları belirtildi.

Ayrıca tüm sanıklar için Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 5/1’e göre cezada yarı oranda artırım istendi.

Firari sanık Faruk Sarı hakkında istenen ceza ise mütalaada yer almadı.

Anayasayı ihlale teşebbüs suçundan cezalandırılması istenen sanıklar ise dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı olan Albay Ali Öz, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcılarından Osman Gülbel, dönemin Trabzon İstihbarat Şube'de R bürosuda sorumlu amir ve Şube Müdür Yardımcısı olan Hasan Durmuşoğlu, cinayet döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Bekir Yokuş, dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Mehmet Ayhan, dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlileri Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin ve dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Onur Karakaya.

Rütbeli askerlerin beraat ettiğini söylediler

Sanıklardan dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlisi Gazi Günay, İstanbul’da keşif yapılmasıyla ilgili Küçükçekmece emniyetinde görevli olan polisin tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme bu talebi karara bağlamadı.

 Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi görevlilerinden Okan Şimşek de kendilerini görevlendiren rütbeli askerlerin beraat ettiğini ancak kendilerinin tutuklu olduğunu söyledi. Bu rütbeli askerlerin mahkemede tanık olarak dinlenmesini ve Giresun Jandarma Bölge Komutanlığı’nda İstanbul’da görevlendirme belgesi ve görev sonuç raporunun mahkemeye getirilmesini istedi. Dosyada çok büyük maddi hataların olduğunu ifade etti. Bu talep de karara bağlanmadı.

 Tüm sanıklar beraatlerini istedi. Haklarında ceza istenen 12 sanık, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre istediler.

Bir sonraki duruşma 16-17 Temmuz

Karar için 20 dakika ara veren mahkeme, sanıklar hakkındaki tutukluluk hallerinin ve adli kontrol kararlarının devamına karar verdi.

 Kararda, sanıklardan Karakaya, Gülbel ve Durmuşoğlu’nun bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla, diğer sanıkların ise mahkeme salonuna getirilerek duruşmaya katılmaları için gerekli yazıların yazılacağı belirtildi.

 Bir sonraki duruşma 16-17 Temmuz 2024’te gerçekleşecek.

Dava hakkındda

Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına Nisan 2016’da başlandı. 

 Sanıkların Dink’in öldürüleceği bilgisine cinayetin işlenmesinden önce sahip oldukları halde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin koruma tedbirleri almadıkları, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin cinayeti planlayan örgüte operasyon yapmadıkları, EGM İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin ise koruma tedbirlerinin alınması ve operasyon yapılması sürecini organize etmedikleri, cinayetin işlenmesinden sonra gerçeğe aykırı belge düzenledikleri gerekçesiyle cezalandırılmaları istendi.

Dava kapsamında tetikçi ve azmettiricilerin dosyası Temmuz 2019’da ayrıldı ve Erhan Tuncel 99 yıl altı ay, Yasin Hayal yedi yıl altı ay, Ogün Samast ise iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Kamu görevlilerinin yargılanması ise devam etti.

Davadan sonra Adalet Bakan Yardımcısı olan Akın Gürlek’in başkanlığını yaptığı heyet, 26 Mart 2021’de, 76 sanıklı dosyayı hükme bağladı. Mart 2021’deki kararda 37 kamu görevlisi beraat ederken, dördü müebbet, ikisi de ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 26 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezaları verildi. On üç sanığın dosyasıysa ayrıldı.

Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, 21 Haziran 2023’te mahkemenin beraat kararlarını onarken, Gazi Günay, Osman Gülbel, Muharrem Demirkale, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Ali Öz, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç hakkındaki hükümleri bozdu. Sanıkların “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçunu oluşturduğunu ve “Anayasayı ihlal” suçundan cezalandırılabileceklerini belirtti.

 

 

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.