Duruşma Haberleri

Gazeteci Can Ataklı'ya Tele1'de yaptığı konuşmadan açılan dava Kasım’a ertelendi

Gazeteci Can Ataklı'ya Tele1'de yaptığı konuşmadan açılan dava Kasım’a ertelendi
EYLEM SONBAHAR*
Tele1 kanalında yayınlanan “Gün Başlıyor” programının 21 Mayıs 2021 tarihli bölümündeki sözleri gerekçe gösterilerek hakkında dava açılan gazeteci Can Ataklı’nın “halkın bir kesimini alenen aşağılamak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 20 Mayıs’taki Rize ziyareti sırasında çıkan olaylara ilişkin yorum yaparak tepki gösteren Ataklı hakkında hazırlanan iddianamede, Ataklı’nın yorumları ve tepkisi ile “Rize ve Rizelileri toplumun önüne atarak hakaret ve iftiralar sıraladığı” iddia ediliyor. İddianamedeki 40 müşteki arasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Rize İl Başkanlığı da bulunuyor.

‘Halkın bir kesimini aşağılamam söz konusu olamaz’

Avukatı Bilgütay Hakkı Durna ile duruşmada hazır bulunan Ataklı, savunmasına 46 yıldır gazetecilik yaptığını söyleyerek başladı. Ataklı şöyle devam etti: “Tele1 isimli kanalda bahse konu söylemlerde bulunduğum hususu doğrudur. Ancak o an iddianamede belirtildiği gibi söylemde bulunsam da iddianamedeki suçlamayı kabul etmiyorum. Ben kesinlikle halkın bir kesimini kastederek aşağılamada bulunmadım. Meslek tecrübem gereği halkın belli bir kesimini aşağılamam söz konusu olmaz. Bu, benim meslek tecrübeme uygun değildir. Söylemlerim bu yönde değildir. Benim kastettiğim kişilerle ilgili Rize'de soruşturma açıldığını sonradan öğrendim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Öncelikle beraatimi isterim. Mahkeme aksi kanıda ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ediyorum.”

‘Gazeteci davalarında düşünce özgürlüğü öncelik olmalı’

Müvekkilinin beyanlarına katıldığını belirten avukat Durna, “Ayrıntılı savunmamızı mütalaadan sonra vereceğiz. Basın davalarına ilişkin düzenlenen iddianamelerde dava konusunda özgülemeye gidilmiyor. Bizim davamızda da aynı durum söz konusudur. Özellikle suçlamayı tek tek okuyoruz. Suçun nerede olduğunu biz kendimiz ayırarak savunmamızı kendimiz yapmaya çalışıyoruz. Bu, adil yargılama ile ilgili değildir. Basit yargılama usulü kapsamında mahkemenizin açıkladığı gerekçeye katılmamız mümkün değildir” diye konuştu. Ataklı'nın programdaki ifadelerinde aşağılama kastının olmadığını söyleyen Durna, “Bir bölgeyi kastetme söz konusu değildir. Orada eleştiri, İyi Parti Genel Başkanına yapılan hareketlere yönelik söylemlerdir” şeklinde savunmasına devam etti. Durna, gazeteci davalarında mahkemelerden düşünce özgürlüğünü önceleyen yaklaşımlar beklediklerini belirterek, “TCK'nın 218.maddesinin 2.fıkrası işlevsiz hale gelmiştir. Bu fıkrada eleştiri maksatlı söylemler suç oluşturmaz denilmektedir. Mahkemenin bunu değerlendirmesini istiyoruz. Esas hakkındaki mütalaa geldikten sonra savunmamızı yapacağız” dedi. Söylemlerinin bir bölgeye yönelik olmadığını vurgulayan Ataklı, “Benden ziyade beni şikayet edenler burada bölgecilik yapmaktadır. Bu hususları eklemek isterim” dedi. İddia makamının mütalaanın hazırlanması için dosyanın tarafına gönderilmesi talebini kabul eden mahkeme, Ataklı'nın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek davayı 10 Kasım'a erteledi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş,  MLSA’ya atıf yapmak şartı ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.