Duruşma Haberleri

Gazeteci Deniz Yücel, Hasan Yılmaz’ın şikayeti ile yargılandığı davada para cezasına çarptırıldı

Gazeteci Deniz Yücel, Hasan Yılmaz’ın şikayeti ile yargılandığı davada para cezasına çarptırıldı
Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği PEN Almanya Başkanı ve Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in 20 Şubat 2019 tarihinde attığı bir tweet gerekçe gösterilerek “kamu görevlisine alenen hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın yedinci duruşması, 8 Şubat’ta İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Yücel’in savcı Hasan Yılmaz hakkında söylenen bir sözü aktarmasının Yılmaz’a yönelik hakaret olduğuna kanaat getiren mahkeme, gazeteci Yücel’i 7080 TL adli para cezasına çarptırdı. Çağlayan’daki 24. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve yaklaşık üç saat geç başlayan duruşmaya yurt dışında yaşayan gazeteci Deniz Yücel katılmazken avukatları Veysel Ok ve Erselan Aktan duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı MLSA ve P24 gözlemcilerinin yanı sıra Almanya Konsolosluğu temsilcileri de takip etti.

Av. Veysel Ok: Kararınızı vermeden önce Deniz Yücel’in kim olduğunu ve neden yargılandığını anlatmamız gerek

İddia makamı, 30 Kasım 2021 tarihinde görülen beşinci duruşmada sunduğu ve gazeteci Deniz Yücel’in yaptığı paylaşım ile müşteki Hasan Yılmaz’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiğini iddia ettiği ve Yücel’in cezalandırılmasını talep ettiği mütalaasını tekrar ettiğini beyan etti. İddia makamının ardından söz alan MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, “Bugün karar çıkmadan önce Deniz Yücel’in kim olduğunu ve böyle bir davada neden yargılandığını anlatmamız gerekiyor” diyerek savunmasına başladı. Av. Ok’un savunmasına devam etmesine müsaade etmeyen mahkeme başkanı, “Daha önce de anlatmıştınız, iddianameye bağlı kalarak savunma yapın” diyerek araya girdi. Av. Ok, adil bir karar verilebilmesi için mahkemenin tüm olguları dinlemesi gerektiğini belirterek savunmasına devam etti. Av. Ok, mahkemeye Deniz Yücel'in gözaltına alındığı tarihten salındığı tarihe kadar maruz kaldığı hak ihlallerini anlatarak savunmasına devam etti.

‘Deniz Yücel, iktidarın isteği ile tutuklanmış ve yine iktidarın isteği ile serbest bırakılmıştır’

Mahkemeye, savcı Hasan Yılmaz’ın hazırladığı bazı diğer iddianameleri sunan Av. Ok, “Müvekkilimiz Deniz Yücel'in iddianamesini hazırlayan kişi, Osman Kavala'nın da iddianamesini hazırlayan kişidir. Yani müşteki, bugün, Türkiye’nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyinden atılma ihtimali ile karşı karşıya olmasına sebebiyet veren iddianameyi hazırlayan kişidir” ifadelerini kullandı. Yücel’in iddianamesini de hazırlayan kişinin kararı ile tutuklandığına mahkemenin dikkatini çeken Av. Ok, “Müvekkilimiz iktidarın isteği ile tutuklanmış ve bir yıl tutuklu kalmıştır. Bu süreçte tutukluluğa karşı yaptığımız itirazlarımız okunmadan reddedilmiştir. Nitekim, Deniz Yücel sonunda iktidarın isteğiyle serbest bırakılmıştır” dedi. Yücel’in 367 günlük esareti sırasında maruz bırakıldığı işkence ve hak ihlallerinin Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları ile sabit olduğunu belirten Av. Ok, mahkemenin karar verirken Yücel’in yaşamak zorunda bırakıldığı mağduriyeti dikkate alması gerektiğini söyledi.

‘Salak kelimesi Türk Dil Kurumuna göre dahi hakaret değildir’

Bir önceki duruşmada yaptığı savunmayı hatırlatan Av. Ok, Türk Dili Kurumu sözlüğündeki tanımın bile suçlamaya konu yapılan paylaşımda geçen “salak” kelimesinin hakaret olarak yorumlanamayacağını gösterdiğini ifade ederek Yargıtay’ın kendisine mahkumiyet veren hakime hakaret eden sanık hakkında verilen beraat kararına dair kararını hatırlattı. Av. Ok, TDK sözlüğünde dahi söz konusu kelimenin “işini düzgün yapmayan kimse”  olarak tanımladığına dikkat çekti. Savunmasını haksız tahrik unsurunun da dikkate alınması gerektiğini söyleyerek sonlandıran Av. Ok, “Müşteki, müvekkilimiz Yücel’in yaşadığı mağduriyetlerin sorumlusu olmaktan ziyade Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik krizde dahi sorumluluğu vardır. Öyle ki müştekinin hazırladığı iddianame, Türkiye’nin kurucusu olduğu Avrupa Konseyinden atılmasına sebep olacak süreci başlatarak döviz kurlarının yükselmesine dahi katkı sağlamıştır” dedi. Hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını yineleyen Av. Ok, Deniz Yücel’in beraatini talep etti.

Av. Erselan Aktan: Müşteki Hasan Yılmaz, kamusal bir figürdür, eleştirilere tahammül etmek zorundadır

Savunmasına AYM ve AİHM’in Deniz Yücel hakkında verdiği kararları hatırlatarak başlayan Avukat Erselan Aktan, Hasan Yılmaz’ın bir savcı olarak karnesine işaret etti. Hasan Yılmaz’ın kamuoyuna mal olmuş soruşturmalarda ve davalarda önemli roller oynadığını söyleyen Av. Aktan, Hasan Yılmaz’ın kamuya mal olmuş bir figür olduğunun şüphe götürmeyeceğini belirtti. Savunmasına devam eden Av. Aktan, AYM’nin idareciler ve kamu görevlileri de dahil kamusal figürlerin şok edici de olsa ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen eleştirilere tahammül etmek zorunda olduğu kararını hatırlattı: “Hakkında yorum yapılan ile birlikte yorumu yapan ve yorumun yapıldığı platform da dikkate alınmalıdır. Deniz Yücel'in müştekinin imzası olan dosya kapsamında yaşadığı mağduriyet AYM ve AİHM kararları ile sabittir. Yorum sosyal medyada, hakaret içermeyen bir ifadenin aktarılması aracılığıyla yapılmıştır. Aşağılamaya yönelik kasıt yoktur. İfadede geçen salak kelimesinin anlamı TDK'da da bellidir. Suçun unsurları oluşmamıştır, beraat talep ediyoruz” dedi. Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme başkanı, Deniz Yücel’in yaptığı paylaşım ile savcı Hasan Yılmaz’a hakaret ettiğine kanaat getirerek Yücel’in 354 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme, Yücel’e verdiği cezayı para cezasına çevirerek Yücel’in 7080 TL ödemesine karar verdi ve hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.