Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in soruşturma sürecine dair paylaşımları nedeniyle 9 Kasım'da tutuklanıp 18 Kasım’da tahliye edilen gazeteci Furkan Karabay hakkındaki davanın ilk duruşması görüldü. Karabay, yeni bir soruşturma kapsamında da 15 Mayıs'tan beri tutuklu.
Gazeteci Furkan Karabay'ın, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında yürütülen soruşturma sürecine dair yaptığı paylaşımlar nedeniyle "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek", "hakaret" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan yeni bir soruşturma kapsamında 15 Mayıs'ta gözaltına alınıp aynı gün tutuklanan gazeteci Karabay, tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan (Silivri) getirilerek jandarma görevlileri eşliğinde duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı DİSK Basın-İş, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye temsilcisi Özgür Öğret ile Karabay'ın birçok meslektaşı da takip etti.
Savunmasına başlayan Karabay, "Başta Sabah olmak üzere birçok medya kuruluşu Akın Gürlek'in, Can Tuncay'ın isimlerini kullanıyor. Sadece onların istediği medya kuruluşları mı isimlerini kullanabilir? Dava konusu haber paylaşımları Ahmet Özer'in avukatlarının mahkemeye sunduğu dilekçelerden, sevklerden yazılmış haberlerdir. Yaptığım haberde hangi cümlede, nerede hedef gösterme yapılmış anlamıyorum" diye konuştu.
Hakkında hazırlanan iddianame için "Baştan savma bir iddianame" diye belirtip savunmasına devam eden Karabay, "Bu tür iddianamelerden, siyasi davalardan dolayı yargıya güven yerlerde. Yaptığım işte habercilikten ve gazetecilikten başka bir faaliyet yok. Böyle bir haber olsun yine yaparım. Çünkü biz uslanmaz, yılmayız. Bazıları gibi çetelere çalışmıyoruz, biz gazeteciler olarak halka karşı sorumluyuz. Hapiste de olsak yine çıkarız, yine gireriz ama yazmaya devam ederiz. Burada yargılanan da gazetecilik faaliyetidir" dedi.
Avukat Enes Hikmet Ermaner de "Paylaşımlarda müvekkilin bir aktarımı söz konusu. Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek suçu konusunda birçok emsal karar mevcut. Bu suçun oluşabilmesi için terörle mücadele görev alınmış olması, kimliğin gizli olması ve özel saikle hedef göstermenin var olması gerekiyor. Bu iddianamenin kabul edilmemesi gerekirdi" diye konuştu.
Paylaşımlara değinerek konuşmasını sürdüren avukat Ermaner, "Çilingir ile bir belediye binasının kapısının açılması o kapının kırılması anlamına gelir. 6 Kasım 2024 tarihli dilekçede Ahmet Özer'in avukatları, belediye binasının kapısının kırıldığına yer vermiştir. Müvekkil dilekçedeki iddiayı yazdığı için "halkı yanıltıcı bilgiyi yayma" ile suçlanıyor. Gazetecilik faaliyeti doğrultusunda bu iddiaları yazmak zorunda" dedi.
"Ne şekilde hedef gösterme olduğu iddianamede somutlaştırılmamıştır" diyen avukat Özge Naz Akkaya da "Adliye muhabiri olan müvekkilin bir soruşturma dosyasını haberleştirmesi tamamen gazetecilik faaliyetidir. Müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz.
Verilen aranın ardından savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Savcı, Karabay'ın "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek", "hakaret" ve "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından cezalandırılmasını istedi. Savcının ceza talepli mütalaasına karşı süre talep eden avukat Ermaner, müvekkilinin başka bir dosya kapsamında tutuklu olduğunu belirterek yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti.
Karabay hakkındaki yurt dışı çıkış yasağını kaldıran mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmaların yapılması için duruşmayı 2 Ekim saat 11.30'a erteledi.