Haberler

Gazeteci Koçer'in 'sanal devriye' raporu üzerine ifadeye çağrıldığı ortaya çıktı

Gazeteci Koçer'in 'sanal devriye' raporu üzerine ifadeye çağrıldığı ortaya çıktı
SİBEL YÜKLER*
Deprem sonrası arama-kurtarma çalışmaları sırasında yaptığı haberleri nedeniyle 17 Şubat tarihinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla ifadeye çağrılan Gazeteci Mir Ali Koçer'in Twitter paylaşımlarının savcılık talimatı olmaksızın incelemeye alındığı ortaya çıktı. Sansür yasası kapsamında ifade vermeye çağrılan gazetecinin Twitter paylaşımları, "sanal devriye" olarak anılan Siber Suçlarla Mücadele ekipleri tarafından "re'sen" incelenip raporlaştırılarak savcıya iletildi. Raporu inceleyen savcı, Koçer’in ifadesinin alınması talimatını verdi. Polisler, önce Koçer’in evine giderek apartman görevlisine ulaştı, ardından ifade vermesi için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne çağırdı. Deprem bölgesinde haber takibinde olan Koçer, ifade vermek için Adıyaman’dan Diyarbakır’a dönmek durumunda kaldı. Avukatları eşliğinde Diyarbakır Güvenlik Şube Müdürlüğüne giden Koçer’in, deprem bölgesinde yaptığı haberleri gerekçe gösterilerek TCK 217/A maddesi uyarınca “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” şüphesiyle ifade vermesi istendi. https://twitter.com/miralikocer/status/1624428084479897602?t=Pb2TEYYi0uLysytXGbDeWw&s=08

‘Bilgileri jandarma ve AFAD yetkililerinden aldım’

Koçer’e sunulan açık kaynak araştırma raporunda, Twitter hesabından paylaştığı üç haber yer aldı. Koçer ise polise verdiği ifadesinde, 10 gün içerisinde 9 deprem bölgesi gezdiğin söyleyerek, “7 yıllık gazeteciyim. Sansür yasasından da haberdarım. Deprem bölgelerinde, depremzedeler AFAD yetkilileri jandarma ve polislerle de doğrudan görüşmeler yaptım. Kendilerine verilere dair sorular sordum. Bunlar hem sivillerin hem resmi görevlilerin gözlemlerine hem de kendi izlenimlerime dayanarak yaptığım paylaşımlardır” dedi. https://twitter.com/miralikocer/status/1624386122192224256?t=zpwF46RPJtUHkIc9NBe1wg&s=08 Maske takmaları konusunda jandarma komutanı tarafından uyarıldığını aktaran Koçer, “Özellikle Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesine bağlı Kullar nahiyesinde jandarma komutanın kendisi nahiye girişinde ceset kokularından kaynaklı maske takmamız için bizi uyardı. Oradaki paylaşımın yapıldığı gün ve saat itibariyle 60 kişiyi söz konusu nahiyede toprağa vermişlerdi” diye belirtti. Yaptığı haberlerin halkı yanıltıcı bilgiler içeremeyeceğini söyleyen Koçer, “Yorum ve diyalog katmadan, gezdiğim 9 deprem bölgesinin vaziyeti ortadayken nasıl oluyor da yanlış bilgi yaymış oluyorum? Sadece Adıyaman'da 10 binin üzerinde ölü olduğu söyleniyor. Kentin hemen hemen hepsi kullanılmaz halde. Benim halkı yanlış bilgilerle yanılttığıma dair bir kanı varsa, o halde paylaştıklarımın bilimsel verilere dayanarak önüme koyulması gerekir, ki o zaman isnat edilen suç hukuki bir zemin kazansın” dedi. https://twitter.com/miralikocer/status/1624369524832100353?t=oYi97VsyoPUPxaoqW8c-Ww&s=08 Avukatı Gulan Çağın Kaleli ise Koçer’in deprem bölgesinde haber yaptığı esnada ifade için Adıyaman’dan Diyarbakır’a geldiğini söyleyerek, “Yargı tehdidi ile gazetecilik faaliyeti kısıtlanmıştır” dedi. Dezenformasyon Yasası ile birlikte TCK’Ya eklenen 217/A maddesinin uluslararası sözleşmelere ve Anayasaya aykırı bir düzenleme olduğunu belirten Kaleli, “Bu haliyle re’sen harekete geçen kolluk ve ardından ifade talimatı veren savcılık güvenilir bilgi eşleştirmesi yapmadan müvekkili ifadeye çağırmıştır. TCK 217/A nın maddi ve manevi unsurları oluşmamaktadır. İvedilikle takipsizlik kararı verilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

‘Halkın haber alma hakkı savcılık eliyle engelleniyor’

Avukat Özlem Ender ise Koçer’in, haberlerini sahadaki yetkililer ile yaptığı görüşmelere ve gözlemlerine dayandırdığını belirterek, “Halkın haber alma hakkının elzem olduğu şu günlerde, talihsiz bir şekilde ifadesine başvurulması halkın haber alma hakkının savcılık eliyle engellenmesi niteliğindedir. Müvekkilin paylaşımlarında herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır” diyerek, takipsizlik verilmesini talep etti. MLSA’ya konuşan Koçer, “Birçok gazeteci, deprem bölgesinde yaptığı haberler nedeniyle ifadeye çağırılıyor. Gazeteciler, deprem bölgesinde haber yaparken de engelleniyor. Biz burada ana akım medyanın göstermediklerini gösterdik. Adıyaman yerle yeksan olmuş durumda ama ana akım herşeyin normale döndüğünü duyurmuş. Biz ise depremzedelerin neler yaşadığını, kayıpları, devletin ulaşamadığı yerleri duyuruyoruz. Gazetecilere yaptıkları haberlerden ötürü davalar açılabilir, bu ifadeler bunun sinyali” dedi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.