Duruşma Haberleri

Hak savunucularına ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla ayrı ayrı 11 ay 20 gün hapis cezası

Hak savunucularına ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla ayrı ayrı 11 ay 20 gün hapis cezası
SEVDA AYDIN*
İzmir'de Boğaziçi Üniversitesi destek açıklamasına yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan üç hak savunucusunun “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davada karar verildi. Mahkeme iki hak savunucusuna ayrı ayrı 11 ay 20 gün hapis cezası verirken Aytül Uçar hakkında beraat kararı verdi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin 3 Şubat 2021 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi destek açıklamasına yapılan polis müdahalesinde gözaltına alınan hak savunucuları Aytül Uçar, İrem Çelikbaş ve Emine Akbaba’nın “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandıkları davanın karar duruşması İzmir 41. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya yargılanan hak savunucularından yalnızca Aytül Uçar katıldı. Sanık müdafileri Eylem Zengin, Arif Ali Cangı, Esengül Kıran, Dilancan Ateş, Zafer İncin ve Oktay Uysal duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmayı, HDP Milletvekili Musa Piroğlu ve İHD Onursal Başkanı Akın Birdal da takip etti. Kimlik yoklamaları ile başlayan duruşmada, savcı, bir önceki duruşmada mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti ve hak savunucularının cezalandırılmasını talep etti.

‘Aleyhe deliller hukuka aykırı toplandı’

Esas hakkındaki mütalaaya karşı söz alan Av. Eylem Zengin, savunmasına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Vedat Şorli kararını hatırlatarak başladı. Av. Zengin, AİHM’in Sözleşme’nin ruhuna aykırı bulduğu bu maddenin uygulanmamasını gerektiğini söyleyerek hak savunucularının yargılandığı bir başka dosyada da taraf tanık olan polis memurlarının, müvekkillerine husumet güttüğü için iftirada bulunduklarını ifade etti. Av. Zengin suçun unsurlarının oluşmadığını ve müvekkilinin suçu işlediğini kanıtlayacak yeterli delilin bulunmadığını belirterek İrem Çelikbaş hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi.  Aytül Uçar’ın müdafilerinden Av. Arif Ali Cangı ise iddianameyi hazırlayan savcının görevinin gerekliliklerini yerine getirmediğini söyleyerek savunmasına başladı. Yargılanan hak savunucularının basın açıklamasına gerçekleştirilen polis müdahalesinde maruz kaldıkları işkence hakkındaki suç duyurusuna halen soruşturma numarası dahi verilmediğini paylaşan Av. Cangı, hak savunucularının suçsuzluğunu ispatlayacak araç içi kamera kayıtlarının da yok edildiğini savundu. Av. Cangı, tanık polis memurlarının çelişkili ve duruşma savcısının yönlendirmeleri ile beyanda bulunduklarının altını çizerek aleyhteki delillerin hukuka aykırı toplandığına dikkat çekti. İddianamesi dahi kabul edilmemesi gereken bu davada beraat dışında verilecek her türlü kararın hukuka aykırı olacağını belirten Av. Cangı, hak savunucuları hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

‘O günkü işkenceye karşı çıktıkları için hak savunucularından intikam alınıyor’

Aytül Uçar’ın müdafilerinden Av. Dilancan Ateş ise savunmasına tanık ifadelerindeki çelişkilere dikkat çekerek başladı. Av. Ateş, hak savunucularının bu davada o gün tanıklık ettikleri ve maruz kaldıkları işkenceye karşı çıktıkları için yargılandıklarını söyledi. Asıl suç işleyen polis memurlarının iftiralar ile hak savunucularından intikam almaya çalıştıklarını söyleyen Av. Ateş, isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek hak savunucuları için beraat talep etti. Av. Nehir Bilece ise insan hakları savunucularının yargısal tacizle karşı karşıya kaldığını söyledi. Hak savunucularının işkenceye karşı çıktığı için polisler tarafından hedef alındığını vurgulayan Bilece, beraat talebini yineledi. Emine Akbaba’nın avukatı Oktay Uysal ise iddia edilen suçu ispatlayacak kesin delillerin dosyada yer almadığını sadece polislerin sözlü ifadelerinden yola çıkarak yargılama yapıldığını belirterek beraat talebinde bulundu. 

İki hak savunucusuna hapis cezası

Emine Akbaba ve İrem Çelikbaş'ın "cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediklerinin sabit olduğuna" kanaat getiren mahkeme, hak savunucularını ayrı ayrı 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı ve cezanın ertelenmesine karar verdi. Mahkeme, "suçun kendisi tarafından işlendiğinin sabit olmadığına" kanaat getirerek hak savunucusu Aytül Uçar'ın beraatine hükmetti.

Ne olmuştu?

İddianamede hak savunucularına yöneltilen suçlamaya iki polis memurunun ifadesi delil olarak gösteriliyor. Hak savunucuları aynı polislerin ifadeleri ile bir başka davada “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” suçlamalarına ek olarak “kamu görevlisine hakaret etmek” suçlamasıyla da yargılanıyor.  Davanın 2 Eylül 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, hak savunucularının cumhurbaşkanına hakaret ve küfür ettiğini iddia eden ve tebligata rağmen duruşmaya gelmeyen müşteki polis hakkında İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne ihzar müzekkeresi yazılmasına karar vermişti Davanın 7 Ekim 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmasında mahkeme, sanık müdafilerinin dosyaya sunacakları görüntülerin incelenmesine ve dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için iddia makamına gönderilmesine karar vermişti.  Davanın 9 Aralık 2022 tarihinde görülen altıncı duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, hak savunucularının isnat edilen suçtan cezalandırılmasını talep etmişti. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.