Duruşma Haberleri

MİT TIR'ları davası: Savcı, Erdem Gül'e 'örgüte yardım'dan ceza istedi

MİT TIR'ları davası: Savcı, Erdem Gül'e 'örgüte yardım'dan ceza istedi

ELİF AKGÜL

Yargıtay'ın bozma kararının ardından başlayan yeniden yargılamada MİT Tır'ları ana davasından dosyası ayrılan Adalar Belediye Başkanı ve eski Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün “terör örgütüne yardım” suçundan cezalandırılması istendi. Duruşma savcısı MİT TIR’ları ile silah taşındığına ilişkin haberin “gazetecilik faaliyeti olmadığını” savundu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün (30 Kasım 2023) görülen duruşmada Erdem Gül ile avukatları Fikret İlkiz, Akın Atalay, Abbas Yalçın, Tora Pekin ve Yiğit Acar ile birlikte hazır bulundu. MLSA’nı takip ettiği duruşmada savcı esas hakkında görüşünü açıkladı.

MİT TIR'ları görüntülerinin yayınlanmasına ilişkin dava, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası 13 Eylül 2023 tarihinde yeniden görülmeye başlandı. Bu davada, Enis Berberoğlu yönünden, Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) milletvekili seçilerek dokunulmazlık kazandığı için yargılama durduruldu, Erdem Gül’ün ise dosyası ayrıldı. 

Savcı: Gazetecilik faaliyeti değil

Görüşünde, 1 Ocak 2014’te Hatay’da ve 19 Ocak 2014’te Adana’da durdurulan MİT TIR’larında yüklü “malzemenin kamera kaydı ve fotoğraf çekiminin örgüt mensuplarınca yapıldığını”, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin yayın yasağı kararının ihlal edildiğini belirten duruşma savcısı Süleyman Erturan, “yayın yasağına rağmen FETÖ/PDY mensuplarının temin ettiği ulusal güvenlik ve devlet sırrı kapsamında kalan devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi, belge ve görüntülerin yayınlanarak ifşa edildiğini” öne sürdü.

Anayasal teminat altındaki basın özgürlüğünün, “devlet sırlarının açıklanması veya suç işlenmesinin önlenmesi” amacıyla sınırlandırılabileceğini kaydeden savcı, Erdem Gül tarafından yayımlanan haberin “gazetecilik faaliyeti ve basın hürriyeti kapsamında olmadığını” iddia etti.

Savcı Erturan söz konusu haberin, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini uluslararası terörle ilişkilendirip görevini kısmen veya tamamen yapamaz hale getirmek amacıyla uluslararası kamuoyu algısı oluşturmak; Türkiye'yi teröre destek veren ülkelerden olduğu imajını yaratarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde teröre destek veren ülke olarak yargılanmak; söz konusu haberin 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinden önce yayınlanması ile hükümeti yıpratmak, görevini yapamaz hale getirip seçimleri kaybetmesinin amaçlanması kastıyla hareket eden FETÖ/PDY Terör Örgütü faaliyeti olduğu; dolayısıyla sanığın devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından devlet sırrı niteliğindeki bilgileri FETÖ/PDY örgütünün nihai amaç ve stratejisi doğrultusunda hiçbir kamu yararı bulunmadığı halde yayınlamak suretiyle terör örgütünün hiyerarşisine dâhil olmaksızın terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediğini” iddia etti.

Savcı, bu savla Erdem Gül’ün TCK 314/2 uyarınca cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme Başkanı Şahin: Önceden şablon karar hazırlamıyoruz

Avukatların esas hakkında görüşe karşı beyanda bulunmak için süre istemesi üzerine mahkeme davayı 28 Şubat 2024 saat 10.00’a bıraktı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ferhat Şahin’in, “Önümüzdeki duruşma karar duruşması olacak” sözleri üzerine avukat Fikret İlkiz, “Önümüzdeki duruşma biz savunma yapacağız” dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Şahin, “İçiniz rahat olsun, biz duruşma öncesi şablon karar hazırlamıyoruz” dedi.

Ne olmuştu?

Cumhuriyet gazetesinde, “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında, 29 Mayıs 2015’te, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” iddialarıyla soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından, TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar için, “Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet gazetesi ve Dündar'dan kişisel olarak da şikâyetçi oldu. Şikâyet dilekçesinde, “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti. Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı, 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez müebbet ve 30 yıla kadar da hapis talep edildi.

Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde düzenlenen, “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanması “hak ihlali” olarak nitelendirildi. 

AYM, 26 Şubat 2026’da iki gazetecinin tutukluluğunun, “hak ihlali” olduğuna ilişkin karar verdi. Bunun üzerine Dündar ve Gül serbest bırakıldı. 25 Mart 2016'da başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi.

Savcı 3 Mayıs 2016'da açıkladığı mütalaasında, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istedi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1 maddesinde düzenlenen, “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak” gerekçesiyle Dündar'a 7, Gül'e 6 yıl hapis cezası verdi. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül 5 yıl hapse çarptırıldı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği cezayı bozdu. Yargıtay'ın kararının ardından 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılamaya geçildi. Dosyaya Enis Berberoğlu da dâhil edildi. Can Dündar'ın dosyası ise ayrıldı.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.