Duruşma Haberleri

Muhbir ‘meçhul’, Akın Gürlek ‘mağdur’: Gazeteci Mansur Çelik’in yargılandığı dava başladı

Muhbir ‘meçhul’, Akın Gürlek ‘mağdur’: Gazeteci Mansur Çelik’in yargılandığı dava başladı
SİBEL YÜKLER*
Akın Gürlek haberi nedeniyle hakkında “terörle mücadele görev almış kamu görevlisini hedef gösterme” suçundan dava açılan ANKA Yazı İşleri Müdürü Mansur Çelik’in yurt dışı yasağı, savcının aksi yönde talebine rağmen kaldırılmadı. Mahkeme, Gürlek hakkında bugüne kadar yapılmış haberlerin incelenmesi talebini de reddetti. ANKA Yazı İşleri Müdürü Mansur Çelik, Adalet Bakanı Yardımcısı Akın Gürlek’in, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olduğu sırada Enis Berberoğlu ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması üzerine yapılan haber gerekçesiyle bugün hakim karşısına çıktı. Gazeteci Çelik’e, 14 Ekim 2020 tarihinde yapılan “Türkiye Gündemine Damga Vuran Hakim” başlıklı haber nedeniyle Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 6/1 uyarınca “hukuki koruma altına alınan terörle mücadele eden kamu görevlisini hedef gösterme” suçlamasıyla dava açıldı. Akın Gürlek’in “mağdur” olarak yer aldığı iddianamede Çelik’in bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası cezalandırılması talep edildi.

‘Meçhul muhbir’ elektronik postayla şikayet etmiş

ANKA’nın Çağlayan Adliyesi’nin fotoğrafına yer verdiği imzasız haberle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu soruşturma başlattı. Çelik, 2022 yılının mart ayında Ankara Emniyetinde ifade verdi. Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, Çelik hakkında, “Meçhul muhbir tarafından elektronik posta yolu ile yapılan ihbarda, Akın Gürlek hakkında yapılan haberler yönünden şikayetçi olunduğu” üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi. 

İddianame tarihi, haber tarihinden öncesine ait

Ancak iddianamenin tarihine, haberin yayınladığı tarihten 7 ay öncesi olan 17 Mart 2020 tarihi düşüldüğü görüldü. Tarihi yanlış yazılan iddianame, yetkisizlikle önce Ankara’ya ardından yine yetkisizlikle tekrar İstanbul’a gönderildi. 4 Kasım 2022 tarihinde ise Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul ettiği ve ilk duruşma için 21 Şubat 2023 tarihini verildiği bilgisi UYAP’a düştü. Tensiple yurt dışına çıkış yasağı da verilen Çelik, davadan bu şekilde haberdar oldu.  Bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmaya Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube (TGS), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), medya ombudsmanı Faruk Bildirici ile çok sayıda gazeteci katıldı. 

‘DGM döneminde de kararları yazdık ancak bu suçlamayla karşılaşmadık’

1995 yılından itibaren Ankara’da gazetecilik yapan Çelik, bu tarihten beri polis-adliye, yüksek yargı ve parlamento muhabirliği görevlerinde bulunduğunu, iki yıldır da ANKA’nın yazı işleri müdürü olduğunu söyleyerek, savunmasına başladı. Çelik, “Polis bir babanın çocuğuyum, TMK ile karşınızda olmaktan hicap duyuyorum. Bu binada yıllarca DGM muhabirliği yaptım. Gazeteci olarak bu koridorlarda sayısız haber yaptım, yüzlerce dava ve mahkeme kararları yazdım. 28 yıldır yaptığım bu meslekte hakkımda hiç soruşturma başlatılmadı, dava açılmadı. DGM dönemlerinde bile ilgili haberlerde hakim ve savcıların isimlerini ve kararlarını yazdık, o dönemler de hiçbirini hedef göstermedik ve böylesi bir suçlamayla karşı karşıya kalmadık” diye konuştu. 

‘İnternette Gürlek hakkında 34 bin sonuç var, kamuoyuna mâl olmuş bir kişi’

Haberde Gürlek’e dair kişisel bir bilgi ve fotoğraf olmadığını, aksine haber fotoğrafı olarak Çağlayan Adliyesinin görüntüsünü kullandıklarını söyleyen Çelik, “Google’da Gürlek’e ait tek bir fotoğraf vardı, biz bunun yerine adliye fotoğrafı kullandık. Ancak Gürlek, daha sonra Adalet Bakan Yardımcısı olunca yüzü ve kişisel bilgileri kamuoyuna mâl oldu. 15 Şubat’ta ‘Akın Gürlek’ yazarak internet araması yapınca 34 bin sonuca ulaştım. İddianamedeki suçlamanın aksine kendisi kamuoyuna mâl olmuş bir kişidir, Adalet Bakan Yardımcısıdır” dedi.

‘Oybirliğiyle alınmış AYM kararını uygulamamanın haber değeri var’

Gürlek’i hedef göstermediğinin altını çizen Çelik, “Haberi yaptığımız dönemde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin oybirliği ile alınmış AYM kararını uygulamaması bir ilktir. ‘Türkiye gündemine damga vurduğu’ ifadesi bu yüzden yazılmıştır, çünkü haber değeri vardır. Haberin içinde de sadece bu bilgi verilmiş ve aynı mahkemenin baktığı davalar ile kararları konu edilmiştir” diyerek, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve beraatine karar verilmesini talep etti.

‘Haberin kaynağı nedir?’ sorusuna cevap: Hepsini Google’dan bulabilirsiniz

Savunmanın ardından hakim, “Bir hakimi veya savcıyı özne alan başka bir haberiniz var mı? sorusunu yöneltti. Çelik bu soruya, “Geçmişte, DGM muhabirliği yaptığımız dönemde yaptım. Hakim ve savcıların baktığı davalarla ilgili haber yaparken isim kullandığımız olmuştur. Hakkımda da dava açılmamıştır” yanıtını verdi. Hakimin, “Yaptığınız bu haberin kaynağı nedir?” sorusu üzerine ise Çelik, “Hepsini Google’dan bulabilirsiniz. Yargılama kararları, sanık ve avukatlarının beyanları kamuya mal olmuştur” dedi.  Hakim bu kez, “‘Mahkeme AYM kararına direndi’ ile ‘Türkiye gündemine damga vuran hakim’ ifadesi arasında bir fark var mıdır?” sorusunu yöneltince Çelik, “Akın Gürlek, o dönem verdiği kararlarla kamuoyunun ve gazetecilerin dikkatini çekmişti. Özel, kasti bir haber öznesi olma durumu yoktur” yanıtını verdi. 

‘İddianame savcısı Gürlek’in mesai arkadaşı’

Hakimin sorularının ardından Çelik’in avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan’ın savunmasına geçildi. Çelik hakkındaki soruşturmanın, gizli bir muhbirin şikayetiyle başladığını hatırlatan Çağlayan, “Bu, Türkiye’de birçok kişinin hayatını tehlikeye atan bir unsurdur. İddianame savcısı, Akın Gürlek’in mesai arkadaşıdır ve bir maksi iddianame düzenlemiştir. Savcı, iddianameyi düzenlerken TMK’nın 6. maddesine ilişkin enteresan atıflarda bulunmuş. İddianameye dayanak olan TMK 6/1’e göre, Akın Gürlek’in terörle mücadelede mücadele alan bir kişi olduğu ne derece doğrudur? Yargıçlar ve hatta avukatlar, verdikleri kararlar ve yaptıkları savunmalar ile terörle mücadele eden kamu görevlileri sayılabilirler mi?” diye konuştu.  

Berberoğlu ve Kaftancıoğlu’nun da olduğu haber taramaları heyete gösterildi

İddianameye atıfta bulunmaya devam eden Çağlayan, “Sayın savcı hem bir ifşa olduğunu hem de hedef gösterildiğini söylüyor. Sayın hakim, ifşanın olabilmesi için birine ait bir bilginin ilk kez açıklanması gerekir. Akın Gürlek, basında ve kamuoyunda bilinen, birçok kararda adı geçen bir hakimdir. Sıradan bir Google taraması yaptık, müvekkilimin suçlandığı haberden önce yapılmış haberleri de sunuyoruz size” diyerek, Google taramasının olduğu çıktıları heyete gösterdi.

‘Basın, bu haberi kamuyla paylaşmak zorunda’

“AYM’nin oybirliği ile aldığı kararın tanınmaması, dünyanın nereye giderseniz gidin bir haber konusudur” diyen Çağlayan, “Kamu yararı gözeten basın, bu bilgiyi kamuyla paylaşmak zorundadır. Akın Gürlek’e dair haber ifşa özelliği taşımamıştır. Gürlek’e dair bir ifşa söz konusu olmadığı gibi, haberde yorum içeren tek bir hüküm bile yoktur. Haberde, Gürlek’in imza attığı Enis Berberoğlu ve Canan Kaftancıoğlu gibi davalar ve kararlar vardır” dedi.

Gazeteci Uludağ hakkındaki istinaf kararı mahkemeye sunuldu

Çağlayan, “Gazeteci Alican Uludağ da benzer bir suçlamayla yargılandı. Başsavcının şikayetiyle açılan davada ceza aldı ancak istinafta beraat etti. İstinaf kararını size sunuyorum. Sayın savcı, kamu görevlisinin rahatsız olsa da eleştirilere katlanmakla yükümlü olduğunu söylemiş. Bu kararın detaylarını incelerseniz AİHM’in kararlarını göreceksiniz, bunun bir basın özgürlüğü olduğunu vurgulanmış” diye konuştu. Çelik hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep eden Çağlayan, “Şayet mahkemeniz bu yönde karar vermeyecekse yurt dışı yasağının kaldırılmasını, Gürlek hakkında basında çıkmış bütün haberlerin incelenmesini ve benzer davada verilen beraar kararlarına bakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Gürlek hakkındaki haberlere bakılmayacak: Savcı ‘yurt dışı yasağı kalksın’ dedi, mahkeme reddetti

Talepleri hakkındaki görüşünü açıklayan duruşma savcısı ise Çelik’in kişiliği ve mesleği baz alınarak yurt dışına çıkacağı yönünde kuvvetli şüphenin bulunmaması, suçun vasfı ve mahiyeti ile delillerin toplanması gözetilerek yurtdışı yasağının kaldırılmasına karar verilmeslini talep etti. Esas hakkındaki mütalaanın iddia makamına gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 6 Haziran tarihine erteledi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.