Duruşma Haberleri

Newroz tertip komitesi üyeleri: 'Kutlama değil, ifadenin engellenmesi yasa dışı'

Newroz tertip komitesi üyeleri: 'Kutlama değil, ifadenin engellenmesi yasa dışı'

DENİZ TEKİN 

Diyarbakır’da 2021 yılında kutlanan, Valilik izinli newroz etkinliğini düzenleyen Tertip Komitesi’nin yedi üyesinin, “2911 sayılı yasaya muhalefet etmek” iddiasıyla yargılandığı dava, tanık ifadesinin alınması için ertelendi.  

Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasına Tertip Komitesi Başkanı İrfan Söner ile bazı sanık avukatları katıldı. Başka bir davalardan hüküm olan sanıklar Zelal Bilgin Sincan Kadın Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Yusuf Acar Edirne Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Mehmet Bakır ise İzmir 1 No’lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşma salonunda Kürtçe tercüman da hazır bulundu. 

Duruşmada savunma yapan İrfan Söner, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Söner, newroz etkinliğinin sorunsuz ve olaysız geçtiği için güvenlik şube müdürlüğünde görevli polis amirlerinin kendilerine teşekkür ettiğini hatırlatarak, haklarında davanın açılmasının kendilerini şaşırttığını söyledi. Söner, komitenin belirlediği sloganlar dışında slogan atılmaması için uyarılarında bulunduğunu dile getirdi. 

“Bu dava düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır”

Sanık Zelal Bilgin, tercümanın Kırmancki (Zazaca) lehçesini bilmediği için Türkçe savunma yapmak zorunda kaldı. Bilgin, mahkemeyi uzatmaya niyetinde olmadığını belirten belirterek, soruşturma aşamasında cezaevinde SEGBİS ile ifadesini alan savcının kendisini en başında suçlu gösterdiğini söyledi. Bilgin, savcılık ifadesinde söylediği “Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır” sözlerini kişiselleştiren savcının kedisine, “sizin gibi düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı değilim” dediğini aktardı. 

Bilgin, yüzbinlerce insanın katıldığı newroz etkinliğinin yargılamaya konu olmasının düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırının göstergesi olduğunu vurguladı. Bilgin, davada suçlama konusu olan “Serhildan” (Başkaldırı) ve “tecrit” kavramlarının kriminalize ve terörize edilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti. Tecritin bu ülkenin bir gerçekliği olduğunu söyleyen Bilgin, Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi (CPT) başta İmralı Cezaevi olmak üzere Türkiye’deki cezaevlerinde yaptığı incelemeler sonucunda hazırladığı raporda Türkiye’deki tecrit gerçeğini ortaya koyduğunu söyledi. 

“Burada yasadışı bir şey varsa o düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesidir”

Bilgin, uzun yıllarda Kürt halkına karşı bir düşmanlık yapıldığını, Kürtlerin dili ve kültürünün yasaklandığını, engellendiğini söyleyerek, izinli bir gösteriyi izinsiz bir kategoriye almanın Kürt düşmanlığından başka bir şey olmadığını söyledi. Bilgin, kamu kurumlarının kutladığı ‘Nevruz’un, newroz olarak Kürt halkı tarafından kutlandığında, bu şekilde yargılandığını belirtti. Herkesin kendi düşüncesi ve rengiyle newroza katıldığını ifade eden Bilgin, “Burada yasadışı bir şey var o da Anayasa’da yer alan düşünce ve ifade özgürlüğünün engellenmesidir” diyerek, beraatını istedi. 

Tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yapan Mehmet Bakır ise kendisini SEGBİS ile daha iyi ifade edemediği için mahkeme huzurunda ifade vermek için mahkemeye dilekçe verdiğini hatırlatarak, şu anda bile tercümanı tam olarak anlayamadığını söyledi. Hâkim, bu talebi reddettiğini söyleyerek, kararın kendisini tebliğ edileceği cevabını verdi. Newrozun Kürtler ve bir halk tarafından kutlandığını belirten Bakır,  tertip komitesi olarak üzerlerine düşün görevleri yerine getirdiklerini kaydetti. Katibin Bakır’ın savunmasında söylediği “Dehak” isminin baş harfini tutanağa büyük yazmasını tepki gösteren hakim, “örgüt diliyle yazma, harfi küçük yaz” diyerek uyardı.  

Hâkim,  AYM’nin İptal ettiği HAGB hükmünü sanıklara sordu

Hâkim, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarını önlemekte yetersiz kaldığı ve başta ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler üzerinde caydırıcı etki doğurduğu gerekçesiyle 2023 yılında iptal ettiği Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) maddesini sanıklara tek tek sordu. 

İddia makamı davaya ilişkin verdiği görüşünde, dava dosyasındaki eksiklerin giderilmesini talep etti. Ardından savunma yapan İrfan Söner’in avukatı Berdan Acun, iddianamede suç delili olarak gösterilen pankartların yasadışı olmadığını belirterek, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olan sözlerin iddianamede suç olarak gösterildiğini dile getirdi. Acun, Tertip komitesi üyelerinin alanda atılan sloganlardan sorumlu tutulmasının suçun şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. 

Rıza Barut’un avukatı Vedat Barut ise komite üyelerinin görevlerini eksiksiz yerine getirdiğini söyledi. Barut, müvekkilinin alanda atılan slogan ve sözlerden sorumlu tutulamayacağını kaydetti. 

Savunmalarından ardından ara kararını açıklayan hâkim, Rıza Barut’un ifadesinin alınması için hakkında yakalama kararı çıkarılmasını, newroz günü alanda görevi olan polisin tanık olarak ifadesinin alınması için Adana’ya talimat yazılmasına karar verdi. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme, dava dosyasındaki eksiklerin tamamlanması için bir sonraki duruşmayı 1 Aralık 2023  tarihine erteledi. 

 Ne Olmuştu? 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Mart 2021 yılında Diyarbakır merkez Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı’nda düzenlenen newroz etkinliğini düzenleyen Tertip Komitesi Başkanı İrfan Söner ile üyeler Hanife Kardaş, Mehmet Bakır, Rıza Barut, Zelal Bilgin, Yusuf Acar ve Serhan Özdemir hakkında, “2911 Sayılı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma” suçunu işledikleri iddiasıyla iddianame hazırladı.  

İddianamede, kutlama alanında açılan pankart, döviz ve afişlerde yer alan ifadeler, atılan sloganlar ve çalınan müziklerde alanda bulunan polislerce “yasadışılık” tespit edildiği, alanda açılan pankartta yazan “Newroz berxwedan u serhildan e” (Newroz direniş ve başkaldırıdır) sloganının, “halkı ve kin düşmanlığa tahrik etme suçunu içerdiği” ileri sürüldü.

İddianamenin sonuç bölümünde, PKK ve KCK üst düzey yöneticilerinin Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) newrozla ilgili yayınlanan çağrı ve talimatlarının, newroz kutlamasında kullanılmak üzere Valiliğe bildirilen materyallerde karşılık bulduğu ileri sürüldü. Tertip Komitesi ile yapılan toplantılar ve uyarılara rağmen işlendiği iddia edilen suçların etkinlik alanının hemen her sathında “kitlesel bir hal aldığı” savunuldu. Newroz etkinliğinin “sahnesinden, alanına, katılımcı kitlesine kadar topyekûn olarak yasadışı fiiller bütününe büründüğü” ileri sürülen iddianame, Tertip Komitesi’nin kanunun kendilerine yüklediği sorumluluklardan “imtina ettikleri, bu suçları kolaylaştırıcı bir tavır aldıkları” savunuldu.

Maraş merkezli yaşanan depremlerde Avukat Serhan Özdemir hayatını kaybetti.

Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.