Dava Takvimleri

24 Nisan haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları

24 Nisan haftası: Gazetecilik ve ifade özgürlüğü davaları
Bu hafta da birçok gazetecilik ve ifade özgürlüğü davasının duruşmaları görülecek. İşte haftanın duruşma takvimi:

24 Nisan Pazartesi

  • 2018- 2021 dönemi İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve 10 Yönetim Kurulu üyesinin “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama (TCK 216/3)” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 09.30’da görülecek. İddianamede hukukçulara yöneltilen suçlamaya İzmir Barosunun 25 Nisan 2020 tarihinde “Nefrete İnat, Yaşasın Hayat” başlıklı açıklaması delil olarak gösteriliyor. Söz konusu açıklamada İzmir Barosu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın 24 Nisan 2020 tarihinde verdiği ve LGBTİ+’lara, HIV+’lere ve evlilik dışı ilişki yaşayan kişilere yönelik nefret söylemi içeren hutbeye tepki göstermişti. Baro açıklamasında Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri hatırlatarak nefret söylemlerinin cezalandırılması gerektiğini ifade etmişti. İddianame savcısı, baro yönetiminin bu açıklama ile “dini değerleri aşağıladığı”nı öne sürerek hukukçuların cezalandırılmasını talep ediyor. Nefret söylemi içeren hutbeye karşı Ankara Barosu da açıklama yapmış ve Erbaş’ın şikayeti üzerine 2018-2021 dönemi Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ve 10 Yönetim Kurulu üyesi hakkında “kamu görevlisine dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklaması nedeniyle görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla dava açılmıştı. Ankara Barosu yöneticilerinin yargılanmasına devam ediliyor.
  • Mezopotamya Ajansı muhabiri Ceylan Şahinli’nin “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da görülecek. 5 Aralık 2022 tarihli iddianamede gazeteci Şahinli’ye yöneltilen suçlamaya 2017 tarihinde katıldığı iddia edilen üç farklı eylem ve Şahinli’ye ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesabında polisin gerçekleştirdiği “açık kaynak araştırması” sırasında tespit edilen üç retweet delil olarak gösteriliyor. Suçlamaya delil olarak gösterilen sosyal medya paylaşımları arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş’ın 12 Mayıs 2017 tarihli paylaşımı da yer alıyor. İnsan hakları savunucusu ve tasarımcı Aslı Saraç hakkındaki iddianameyi de hazırlayan savcı, Saraç hakkındaki iddianamede hak savunucusuna yönelttiği suçlamaya delil gösterdiği ve Ulaş Bayraktaroğlu’nun İŞİD ile savaşırken hayatını kaybetmesinin ardından 11 Mayıs 2017 tarihinde Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına Şahinli’nin de katıldığını iddia ediyor. Şahinli hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve belgesel yönetmeni Sibel Tekin hakkındaki iddianameleri de hazırlamıştı. Davanın 7 Mart 2023 tarihinde görülen ilk duruşması, Şahinli ve avukatının mazeret bildirerek katılmaması üzerine ertelenmişti. Gazeteci Ceylan Şahinli,başka bir soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022 tarihinden beri mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek 9 meslektaşıyla birlikte “terör örgütü üyeliği” şüphesiyle cezaevinde tutuluyor.

25 Nisan Salı

  • bianet’in eski Yayın Yönetmeni Nazan Özcan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti üzerine “hakaret” ve “iftira” suçlamalarıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 09.55’te görülecek. Gazeteci Sedef Kabaş ve sanatçı Gülşen hakkındaki iddianameleri de hazırlayan savcı Türkşad Kunthan Uçuk tarafından hazırlanan iddianamede Özcan’a yöneltilen suçlamaya bianet’te 7 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan “Erdoğan'ın avukatının rüşvet iddialarını haberleştiren gazetecilere dava” haberi delil olarak gösteriliyor. İddianame savcısı, İleri Haber eski Genel Yayın Yönetmeni Doğan Ergün ve dönemin Sorumlu Müdürü olan mevcut Genel Yayın Yönetmeni İzel Sezer’e Mustafa Doğan İnal hakkındaki rüşvet iddialarını haberleştirdikleri için İnal’ın şikayeti üzerine açılan davanın haberinin bianet’te yayınlanması ile İnal’a “alenen hakaret” edildiğini ve “basın ve yayın yoluyla iftira” atıldığını iddia ederek Özcan’ın cezalandırılmasını talep ediyor. Davanın 8 Aralık 2022 tarihinde hazırlanan ilk duruşmasında mahkeme; İnal’ın davaya katılma talebinin kabul edilmesine, avukatına detaylı savunmasını sunması için süre verilmesine ve gazeteciler Doğan Ergün ve İzel Sezer hakkında Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti üzerine açılan davanın dosyasının istenmesine karar vermişti. Davanın 22 Mart 2023 tarihinde görülen ikinci duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı Caner Özler, “basın özgürlüğü” vurgusu yaparak Özcan hakkında beraat kararı verilmesini talep etmişti.
  • Mezopotamya Ajansı (MA) İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ferhat Çelik ve Jiyan Haber İmtiyaz Sahibi İdris Yayla’nın savcı İ. K.’nin şikayeti üzerine “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklamak veya yayınlamak veya bu yolla kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandıkları davanın üçüncü duruşması Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.20’de görülecek. İddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamaya 8 Ekim 2020 tarihinde Mezopotamya Ajansı’nda yayınlanan “Gazetecilere gözaltı talimatını aynı savcı verdi” başlıklı haber delil olarak gösteriliyor. Suçlama konusu yapılan haberde Van’ın Çatak ilçesinde 11 Eylül 2020’de askerler tarafından alıkonulan Osman Şiban ve Servet Turgut’un helikopterden atılarak işkenceye maruz bırakılmasını gündeme getiren MA muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur; Jinnews muhabiri Şehriban Abi; gazeteci Nazan Sala ve eski gazete dağıtıcıları Şükran Erdem, Mikail Tunçdemir ve Fehim Çetiner hakkında 6 Ekim 2020 tarihinde gözaltı kararı veren savcının Servet Turgut ve Osman Şiban’ı işkenceye maruz bırakan kolluk görevlileri hakkında açılan soruşturmayı yürüten savcı İ. K. olduğu kamuoyuyla paylaşılmıştı. İddianame savcısı, MA’nın haberinin Jiyan Haber dışında “örgüte müzahir basın yayın kuruluşları” tarafından paylaşıldığını iddia ederek müşteki savcının terör örgütüne hedef gösterildiğini iddia ediyor ve gazetecilerin cezalandırılmasını talep ediyor. Savcının “örgüte müzahir” oldukları iddiasıyla saydığı haber siteleri arasında Evrensel ve ArtıGerçek’in yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun web sitesi de yer alıyor. Buna ek olarak iddianame savcısı, suçlama konusu yapılan haberin yayınlanma tarihi 8 Ekim 2020 olmasına rağmen iddianamede “suç tarihi” olarak 9 Ekim 2020 tarihini veriyor. “Helikopter İşkencesi” davasında yargılanan ve beraat eden beş gazeteci hakkındaki iddianameyi hazırlayan müşteki savcı, gazeteciler Adnan Bilen, Cemil Uğur, Şehriban Abi, Zeynep Durgut ve Nazan Sala’yı 9 Ekim 2020 tarihinde tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etmiş ve gazeteciler aynı gün Van 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Cemil Uğur’un tutukluluğuna ilişkin başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi (AYM), 18 Ocak 2022 tarihinde açıkladığı kararında Uğur’un tutuklanmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmişti. Davanın 22 Kasım 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, müşteki savcının davaya katılma talebinin kabul edilmesine ve savcının hangi tarihlerde Van Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevlendirildiğinin sorulmasına karar vermişti. Davanın 31 Ocak 2023 tarihinde görülen ikinci duruşması, gazeteciler ve avukatlarının mazeret bildirmesi üzerine ertelenmişti.
  • Gazeteci Eylül Deniz Yaşar’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 11.30’da görülecek. 4 Ocak 2023 tarihli iddianamede savcı, Ulaş Bayraktaroğlu’nun İŞİD ile savaşırken hayatını kaybetmesinin ardından Yüksel Caddesi’nde 11 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen basın açıklamasına Yaşar’ın da katıldığını iddia ediyor. Daha önce Yaşar’ın görüntü tutanaklarında iddia edilen kişi olduğuna dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle reddedilen iddianameyi tekrar mahkemeye sunan savcı, söz konusu görüntülerde “burun ve çene yapısı olarak kısmi benzerlik” olduğunu öne sürüyor. Gazeteci Yaşar’a yöneltilen suçlamaya Seyri Sokak isimli sosyal medya hesabından 23 ve 25 Nisan 2018 tarihlerinde yapılan iki paylaşım da delil olarak gösteriliyor. Daha önce Seyri Sokak isimli sosyal medya hesabının gazeteci Yaşar tarafından kullanıldığı iddiasıyla ve “örgüt üyeliği” şüphesiyle başlatılan soruşturmada delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verildiğini belirten savcı, buna rağmen söz konusu paylaşımları Yaşar’a karşı delil olarak sunuyor. Savcı, Yaşar’ın “terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini silahlı terör örgütü üyesi olan kişiler üzerinden miting ve gösteri yapmak suretiyle meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptığı”nı öne sürerek cezalandırılmasını talep ediyor. Yaşar hakkındaki iddianameyi hazırlayan savcı, 2017 tarihli aynı basın açıklamasını gerekçe göstererek ve aynı şekilde sonradan sosyal medya paylaşımları da ekleyerek gazeteci Ceylan Şahinli ve hak savunucusu Aslı Saraç hakkında da aynı suçlamalarla davalar açmıştı. Aynı savcı, 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkence ile öldürülen İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için Ankara’daki Sakarya Caddesi’nde 18 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirilen törene konuşmacı olarak katılan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin (PSAKD) önceki dönem Başkanı Gani Kaplan hakkında da “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açmıştı. Savcının Kaplan hakkındaki davanın iddianamesine sonradan ve Kaplan’ın savunmasını almadan 2017 tarihli sosyal medya paylaşımlarını da eklediği ortaya çıkmıştı. Aynı savcı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve belgesel yönetmeni Sibel Tekin hakkındaki iddianameleri de hazırlamıştı. Aynı savcı, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve konsey üyelerinin görevlerine son verilmesi talebiyle de dava açmıştı.
  • BirGün gazetesi muhabiri İsmail Arı’nın Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın şikayeti üzerine “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 13.10’da görülecek. Savcı Hakan Aksoy tarafından 22 Aralık 2022 tarihinde hazırlanan iddianamede gazeteci Arı’ya yöneltilen suçlamaya 18 Kasım 2022 tarihinde BirGün’de yayımlanan “Deniz manzaralı araziyi Varank’ın ‘kuzeni’ kaptı!” başlıklı haber delil olarak gösteriliyor. Suçlama konusu haberde “...Sanayi ve Teknoloji Bakanı AKP’li Mustafa Varank’ın akrabası kamudan bir ihale daha aldı”, “...Merkez Ankara projesi için düzenlendiği ihaleyi de yine Varank’ın kuzeni Sedat Varank almıştı” ifadeleri geçmesine rağmen savcı Aksoy, Varank’ın şikayet dilekçesindeki iddiayı tekrar ederek gazeteci Arı’nın “arazilerin ihalesiz olarak müştekinin kuzenine tahsis edildiği algısını oluşturduğu”nu ve “haber başlığında ve içeriğinde müştekinin itibarını sarsma amacı güdüldüğü, haberin kamuoyu önünde müştekiye yönelik güvensizlik yaratılmasına ve müştekinin toplum içindeki saygınlığını zedelemeye yönelik olduğu”nu iddia ederek Arı’nın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını talep ediyor.

27 Nisan Perşembe

  • Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği Medya Koridoru İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Kaya aleyhine Demirören Medya Grubu’nun açtığı manevi tazminat davasının dördüncü duruşması İstanbul 39. Asliye Hukuk Mahkemesinde, saat 10.30’da görülecek. Demirören Medya Grubu avukatları, gazeteci Kaya’nın Medya Koridoru sitesinde 26 Kasım 2021 tarihinde yayınlanan “Demirören yolun sonuna yaklaşıyor: Ziraat Bankası ‘kayyumları’ ne istedi? Tarihleriyle açıklıyoruz!” başlıklı haberi ile “kamu yararı sağlayan saygın bir şirket” olduğunu iddia ettikleri Demirören Medya Yatırımları Ticaret A.Ş’nin “kişilik hakları ve ticari itibarının” zedelendiğini iddia ediyorlar. Dava dilekçesinde Demirören Medya Grubu’nun medya sektöründeki yatırımlarına yer veren grup avukatları, Kaya’nın “kasıtlı ve kötü niyetli haberinin” geniş kitlelere yayıldığını ve böylece şirketin zarar uğratıldığını belirterek 20.000 TL manevi tazminata ek olarak haberin yayından kaldırılmasını ve mahkemenin kararının tirajı en büyük iki ulusal gazete ile birlikte Medya Koridoru internet sitesinde yayınlanmasını talep ediyorlar. Demirören Medya Grubu avukatları Kaya hakkında ayrıca “haksız rekabet” suçundan suç duyurusunda bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, suçlama konusu yapılan haberin “dürüstlük kuralına aykırı olmadığına” kanaat getirerek “haksız rekabet” suçunun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Kaya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. Davanın 7 Haziran 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında mahkeme, gazeteci Kaya’nın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması için Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasına ve Basın Konseyi Genel Sekreterliğinden 29 Aralık 2021 tarihli kararın bir örneğinin istenmesine karar vermişti. Davanın 1 Kasım 2022 tarihinde görülen ikinci duruşmasında mahkeme, Demirören Medya Grubu’nun “haksız rekabet” ile ilgili yaptığı suç duyurusunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın sonuçlanıp sonuçlanmadığının öğrenilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar vermişti. Davanın 9 Şubat 2023 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, kovuşturmaya yer yok kararının kesinleşip kesinleşmediğinin öğrenilmesi için tekrar müzekkere yazılmasına karar vermişti.
  • Savunmanlığını MLSA’nın üstlendiği gazeteci Haluk Kalafat ve MLSA adliye muhabiri Elif Akgül’ün “Türk milletini alenen aşağılamak (TCK 301/1)” suçlamasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 13.30’da görülecek. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) “Ermeni Soykırımı propagandası yapıldığı” iddiasıyla yapılan bir ihbar ve Adalet Bakanlığının 24 Haziran 2021 tarihinde izin vermesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda savcı Murat Mert tarafından 9 Aralık 2022 tarihinde hazırlanan iddianamede gazetecilere yöneltilen suçlamaya o dönem çalıştıkları BiaNet’te 2015, 2018 ve 2019 yıllarında yayımlanan altı farklı haber delil olarak gösteriliyor. Suçlama konusu yapılan haberlerin hakkında herhangi bir toplatma kararı dahi olmayan kitapların tanıtımı olduğunu ve haberlerde bu kitaplardan alıntılar olduğunu dikkate almayan savcı Mert, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “Salt [Ermeni Soykırımı ifadesinin] kullanılması herhangi bir suçlamanın konusu olmamalıdır” hükmüne vardığı İlker Deniz Yücel (Başvuru Numarası: 2017/16589) kararını da dikkate almayarak gazetecilerin cezalandırılmasını talep ediyor.

28 Nisan Cuma

  • Gazeteci Metin Cihan’ın haber kaynağı olduğu iddia edilen bir diğer kişi ile birlikte “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlamasıyla yargılandığı davanın sekizinci duruşması İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesinde, saat 11.35’te görülecek. Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) “mağdur” olarak yer aldığı iddianamede gazeteci Cihan’a yöneltilen suçlamaya Cihan’ın TÜGVA ile ilgili sızdırılan ve vakfın karıştığı çeşitli yolsuzlukları gösteren belgeleri açıkladığı sosyal medya paylaşımları delil olarak gösteriliyor. Cihan’ın altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep eden iddianame savcısı, belgelerin içeriğinin teyit edilemediğini belirtmesine rağmen belgelerde “tahrifat yapıldığını” iddia ediyor. Davanın 11 Mayıs 2022 tarihinde görülen üçüncü duruşmasında mahkeme, tutuklu olarak yargılanan diğer sanık Ramazan Aydoğdu’nun adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmasına karar vermiş, Cihan’ın avukatının suçlama konusu belgelerinin doğru olup olmadığının TÜGVA’dan sorulması talebini cevapsız bırakmıştı. Davanın 24 Haziran 2022 tarihinde görülen dördüncü duruşmasında mahkeme, bilirkişi raporunu hazırlaması için görevlendirilen kişilerin mazeret sunmadan görevi reddetmelerinden dolayı Adalet Bakanlığı İstanbul Bilirkişilik Kurumuna da müzekkere yazılmasına karar vermişti. Davanın 19 Ekim 2022 tarihinde görülen beşinci duruşmasında dosyaya en son atanan bilirkişinin de dosyadan çekildiği görülmüş ve mahkeme dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar vermişti. Davanın 14 Aralık 2022 tarihinde görülen altıncı duruşmasında dosyanın gönderildiği yeni ve yedinci bilirkişinin polis olduğu ortaya çıkmıştı. Hakim, Cihan’ın avukatının tayin edilen bilirkişi kararından rücu edilmesini “yerinde görmeyerek” reddetmişti. Davanın 8 Mart 2023 tarihinde görülen yedinci duruşmasında mahkeme, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun sanıklar ve müdafileri tarafından incelenmesi için süre vererek davayı ertelemişti.
*Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.