Duruşma Haberleri

Çağlar Demirel’in yargılandığı davada Adalet Bakanlığından Vedat Şorli kararı istenecek

Çağlar Demirel’in yargılandığı davada Adalet Bakanlığından Vedat Şorli kararı istenecek
DENİZ TEKİN*
HDP Diyarbakır eski milletvekili Çağlar Demirel’in “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada mahkeme,  AİHM’in TCK 299’un Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu hale getirilmesini istediği Vedat Şorli v. Türkiye kararının Adalet Bakanlığından istenmesine karar verdi. Demirel’in duruşmalardan vareste tutulmasına da karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için davayı 23 Mayıs tarihine erteledi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Diyarbakır milletvekili ve eski Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel’in “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Demirel ve avukatı duruşma salonunda hazır bulundu. Çevik kuvvet ve sivil polisler de duruşmayı izledi.  

Demirel: Dava konusu yapılan konuşmayı daha önce Meclis kürsüsünde de söyledim 

İlk olarak söz alan Demirel, suçlama konusu yapılan konuşmanın yapıldığı dönemde HDP Diyarbakır Milletvekili ve HDP Grup Başkanvekili olduğunu hatırlattı. Milletvekili olarak halkın iradesini her yerde temsil etmekle görevli olduğunu ifade eden Demirel, Erdoğan’a yönelik sarf ettiği ve suç unsuru olarak gösterilen konuşmanın aynısını daha önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) de yaptığını anımsattı. Demirel, Meclis kürsüsünde yasama sorumsuzluğu kapsamında yaptığı konuşmaların dökümlerinin Meclis’ten istenmesini talep etti. 

‘Beni seçen halk adına konuşmayacaksam o zaman neden milletvekili seçildim?’

Tahliye olduktan bir hafta sonra hakkında bu davanın açıldığına dikkat çeken Demirel, suçlama konusu yapılan bu konuşma gerekçe gösterilerek daha önce 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını, bu nedenle bu davanın mükerrer olduğunu söyledi. Yaptığı konuşmanın içerisinde herhangi bir suç unsuru olmadığını, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurgulayan Demirel, “Bu konuşmada yaptığım şey, cumhurbaşkanının bize karşı söylediği sözleri ona iade etmektir” dedi. Milletvekili olarak seçildiği Diyarbakır halkının temsilcisi olduğu aktaran Demirel, “Onlar adına konuşmayacaksam neden milletvekili seçildim?” diye sordu.  Tutuklanması ile ilgili AİHM’in iki ihlal verdiğini hatırlatan Demirel, şu anda Türkiye’de yasama, yürütme ve yargının tek elde olduğu ve yargı bağımsız olmadığı için bu hukuksuzluğu yaşadıklarını söyledi. Demirel, ifade özgürlüğü ve yasama sorumsuzluğu kapsamında olan konuşmasının suç olmadığını sözlerine ekleyerek mahkemeye AİHM’in Vedat Şorli kararını hatırlattı. 

‘Erdoğan’ın hakaret ettiği sözleri ona söylemek hakaret mi bunun tartışılması gerekiyor’

Demirel’in avukatı Serdar Çelebi ise “cumhurbaşkanına hakaret” suçunun kamuoyunda ve hukuk camiasında tartışma konusu olduğunu belirterek, “Erdoğan’ın hakaret ettiği sözleri ona söylemek hakaret mi bunun tartışılması gerekir. Bunun hakaret sayılması başlı başına sıkıntılı” dedi.  Anayasa’nın 90. Maddesine göre AİHM’in verdiği kararlara uyulmasının yasal bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Çelebi, AİHM’in Vedat Şorli v. Türkiye kararında TCK 299 ile düzenlenen “cumhurbaşkanına hakaret” suçu nedeniyle yargılama yapılmayacağına hükmettiğini belirterek, derhal müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini istedi.   Çelebi, mahkemenin AİHM’in Vedat Şorli v. Türkiye kararını Adalet Bakanlığından istemesini talep etti. Çelebi, Demirel’in daha 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı dava dosyasının ve Demirel’in milletvekili olduğu dönemde Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmaların TBMM’den istenmesini talep etti.  İddia makamı, dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde görüş sundu. 

Hakim bütün talepleri kabul etti 

Kısa bir aranın ardından Adalet Bakanlığından AİHM'in Vedat Şorli kararının ve Demirel'in Meclis'teki konuşmasının dökümünün istenmesine karar veren mahkeme, Demirel'i duruşmalardan vareste tutarak davayı 23 Mayıs'a erteledi. 

Ne olmuştu?

İddianamede Demirel’e yöneltilen suçlamaya Demirel’in 2016 yılında yaptığı iki konuşma delil olarak gösteriliyor.  İddianame savcısı, Demirel’in 29 Mayıs 2016’da yaptığı konuşmada Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Mayıs Diyarbakır mitingi sırasında HDP hakkında söylediklerini kastederek “Kendisine iade ediyoruz” ifadesi ile “cumhurbaşkanının şeref ve haysiyetini rencide edecek şekilde halka hakaret” ettiğini ve 1 Temmuz 2016’da yaptığı konuşmadaki “Saray, İsrail ve Rusya’ya diz çöküp yalvarıyor” ifadesi ile “cumhurbaşkanının şeref ve haysiyetini rencide edecek şekilde yalvarıp diz çöktüğü olgusu isnadında bulunarak hakaret” ettiğini iddia ediyor.  Davanın 28 Haziran 2022 tarihinde görülen ilk duruşmasında iddianame kendisine tebliğ edilmemesine rağmen Demirel hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ortaya çıkmıştı. Mahkeme, iddianamenin Demirel’e elden tebliğ edilmesine ve hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına karar vererek davayı ertelemişti.  Davanın 20 Aralık 2022 tarihinde görülen ikinci duruşması, Demirel’in sağlık sorunu sebebiyle katılamaması üzerine ertelenmişti. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.