Duruşma Haberleri

Gazeteci Barış Barıştıran yeniden yargılandığı davada bir kez daha beraat etti

Gazeteci Barış Barıştıran yeniden yargılandığı davada bir kez daha beraat etti
DENİZ TEKİN*
Diyarbakır – Gazeteci Barış Barıştıran’ın bir kongrede yapılan konuşmaları canlı olarak yayınladığı gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yeniden yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Barıştıran’ın üzerine atılı suçu işlediği konusunda yeterli delil olmadığına kanaat getirerek beraat kararı verdi.  Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) kapatılan Özgür Gün TV’nin eski Sorumlu Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi Barış Barıştıran’ın Diyarbakır’da 2016’da düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi’ndeki konuşmaları televizyonda canlı yayınladığı gerekçesiyle “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yargılanıp beraat ettiği davanın yeniden görülmesine bugün devam edildi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın dördüncü duruşmasına gazeteci Barış Barıştıran katılmazken avukatı Resul Temur duruşma salonunda hazır bulundu.

RTÜK’ten istenen görüntülere dair hazırlanan rapor dava dosyasına geldi 

Mahkeme başkanı, istinaf mahkemesinin bozma ilamı doğrultusunda Radyo Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) istenen ve dava dosyasına gelen görüntülere dair bilirkişinin hazırladığı raporun celse arasında dava dosyasına geldiğini belirtti. Av. Resul Temur ise dava dosyasına gelen bu raporun kendilerine gelmediğini söyleyerek, raporu incelemek için bir örneğinin kendisine verilmesini istedi. Mahkeme başkanı, bu raporun daha önce hazırlanan raporla aynı olduğunu söyleyerek bu duruşmada karara gideceklerini ifade belirtti. 

Savcı mütalaasında Barıştıran’ın cezalandırılmasını istedi 

Esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, sanık Barıştıran’ın televizyonda canlı olarak yapılan yayına hiçbir şekilde müdahale etmediğini, konuşmaların yayın boyunca devam ettiğini ve yayını kesme imkanı varken bu yola başvurmadığını, bu nedenle televizyonun sorumlu müdürü olarak Barıştıran’ın bu konuşmalardan sorumlu olduğunu savundu. Savcı, Barıştıran’ın “PKK ve KCK’nin cebir, şiddet veya tehdit yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek, ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmasını istedi. 

Av. Temur: Bu davada yapılan değerlendirmeler gazetecilere yönelik otosansür çağrısıdır

Barıştıran’ın avukatı Resul Temur ise, kongreye katılan Mustafa Çukur’un canlı olarak yayınlanan konuşmasının nefret ve şiddet içermediğini, kızının cenazesini arayan bir babanın konuşması olduğunu söyledi. Toplumun tamamını ya da bir kısmını ilgilendiren konularda bilgi toplayıp haber yapmanın gazetecinin görevi olduğunu vurgulayan Temur, televizyonda yapılan canlı yayınının haber alma hakkı ve kamu yararı kapsamında olduğunu belirtti. Müvekkilinin yaptığı yayınla ilgili bu davada yapılan değerlendirmelerin gazetecilere yönelik bir otosansür çağrısı olduğuna dikkat çekti. Terörle Mücadele Kanununun yedinci maddesinde yapılan düzenleme ile haber verme amacıyla yapılan paylaşımların suç olmadığını hatırlatan Temur, müvekkilinin beraatını istedi. Duruşmaya ara vermeksizin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Barıştıran  üzerine atılı “örgüt propagandası yapmak” suçunu işlediği konusunda yeterli delil elde edilmediği gerekçesiyle hakkında beraat kararı verdi.

Ne olmuştu? 

Diyarbakır’da 26 Mart 2016 tarihinde yapılan DTK olağanüstü Kongresini canlı olarak yayınladığı gerekçesiyle Özgür Gün TV’nin eski Sorumlu Müdürü ve Yönetim Kurulu üyesi Barış Barıştıran ve bu kongrede konuşma yapan Mustafa Çukur ve Hilmi Aydoğdu isimli kişiler hakkında “örgüt propagandası” yaptıkları iddiasıyla dava açılmıştı.  Duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasında gazeteci Barıştıran’ın “basın ve yayın yoluyla örgüt propagandası” suçundan ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılmasını talep etmişti. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Mart 2021 tarihinde açıkladığı kararda, Barış Barıştıran ve Hilmi Aydoğdu’nun “örgüt propagandası yapmak” suçunu işlediği konusunda yeterli delil elde edilmediği gerekçesiyle haklarında beraat kararı vermişti. Mahkeme, sanık Mustafa Çukur’a ise “örgüt propagandası” suçunu işlediği gerekçesiyle 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar vermişti.  Duruşma savcısının istinaf mahkemesine taşıdığı beraat kararı, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Bozma ilamının gerekçesinde gazeteci Barıştıran’ın DTK kongresinin tamamını mı yoksa aynı davada yargılanan diğer sanıkların konuşmalarını mı yayınlandığının araştırılıp tespit edilerek ona göre karar verilmesi gerektiği belirtildi. Bozma kararının diğer gerekçesi ise 3713 sayılı TMK’nin 7/2-3 cümle maddesinde yer alan “Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur” suçundan bu davada yargılanan Barıştıran’a yargılama aşamasında bu hükmün sorulmaması oldu. Yerel mahkeme, bozma ilamı doğrultusunda hazırlayıp Barıştıran’a gönderdiği ihtarnamede, 20 bin TL ödemesi durumunda Barıştıran’ın davasının düşeceğini aksi durumda davanın devam edeceği uyarısında bulunmuştu.  *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.