Duruşma Haberleri

‘Helikopter işkencesi’ davasında yargılanan gazeteciler beraat etti

‘Helikopter işkencesi’ davasında yargılanan gazeteciler beraat etti
Van - Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur, Zeynep Durgut; Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala’nın “silahlı örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması 6 Ocak’ta Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazeteciler, “örgüt üyeliği” suçlamasından beraat ederken mahkeme, Nazan Sala’yı “örgüt propagandası” suçlamasından 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı ve hükmün açıklanmasını geriye bıraktı. Van’ın Çatak ilçesinde Osman Şiban ve Servet Turgut’un askerlerce alıkonulup helikopterden itilerek işkence gördüğünü haberleştirdikten sonra evlerine yapılan baskın ile gözaltına alındıktan üç gün sonra, 9 Ekim 2020’de tutuklanan ve 2 Nisan 2021’de görülen ilk duruşmada tahliye edilen Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ve gazeteci Nazan Sala ile birlikte Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla açılan davanın dördüncü duruşması bugün Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Gazetecilerden Adnan Bilen,Nazan Sala ve Cemil Uğur ile avukatlar Erselan Aktan, Murat Timur, Barış Oflas, Veysi Atay, Naim Çalli ve Ekin Yeter duruşma salonunda hazır bulundu. Şehriban Abi ve Zeynep Turgut ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Duruşmayı MLSA ve Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatı Ülkü Şahin takip etti.

‘Dosyanın birleştirilmesi hukuki saiklerle yapılmadı’

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada ilk olarak Nazan Sala söz aldı. Sala, duruşma arasında hakkında açılan ve bu dosya ile birleştirilen dosyadaki iddialara karşı yaptığı savunmasında, “İddianamedeki tarihlere dikkat çekmek istiyorum. İsnat edilen suçun tarihi 2007. Ben, o tarihlerde Van'da serbest gazetecilik yapıyordum. TRT dahil diğer kanallar tarafından arandığımda haber aktarıyordum. Yani, gazetecilik yapıyordum. İddianamede bahsedilen televizyon kanalı ile organik bir bağım yok. Serbest gazeteci olarak çalışırken kanallar arıyor ve haber aktarımı rica ediyor. Yalnızca RojTV değil, başka kanallar aradığında da bağlanabiliyordum” dedi. Daha sonra söz alan Sala'nın avukatlarından Ekin Yeter, “İsnat edilen suçun tarihi 2007, şimdiye kadar ifade bile alınmamış. Müvekkil, başka bir dosyada yargılanırken eski tarihe gidiliyor ve böylece dosyanın kapsamı genişletilmeye çalışılıyor. Fakat, müvekillimin Roj TV'ye nasıl bağlandığı, haberin içeriğine dair hiçbir detay yok" ifadelerini kullandı. Sala’nın avukatlarından Veysi Atay ise “15 yıl boyunca suç teşkil etmediği için kovuşturmaya yer verilmemiş ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı vermiş. Ama bu soruşturma, apar topar buradaki davayla birleştiriliyor. İddia var ama ortada somut bir kanıt yok.Dosyanın birleştirilmesi hukuki saiklerle yapılmamış. Müvekkil, birçok kanala bağlanmışken sadece Roj TV'ye bağlanmasına dosyada yer verilmesine bakarsak tarafsız olunmadığı görülecektir. Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor.” Savunmalardan sonra verilen kısa bir aranın ardından savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, mütalaasında her bir gazetecinin “örgüt üyeliği” suçlamasından beraatlerini, Sala'nın ise ana dosyadaki “propaganda” suçlamasından cezalandırılmasını talep etti.

‘Bu yaklaşım ile tüm gazeteciler risk altına alınmış olur’

Mütalaaya karşı savunma yapan Sala, ana dosyada yer alan dosyadaki paylaşımların kendisine ait olmadığını, yapılan paylaşımlara başkaları tarafından etiketlendiği söyledi ve beraat talep etti.  Mütalaaya beraat yönünden katıldıklarını belirten avukat Atay, Sala hakkında propaganda suçlamasından da beraat kararı verilmesi gerektiğini söyledi: “Sosyal medya paylaşımlarında suç unsuru taşıyan herhangi bir şey yok. Müvekkil, bu paylaşımlara etiketlenmiş. Paylaştığı haberler de farklı sitelerde yayınlanmış ve bu haber hakkında herhangi bir erişim engeli kararı da yok.”  Avukat Atay’ın ardından tekrar söz alan avukat Yeter de beraat yönünden mütalaaya katıldıklarını fakat Sala hakkında “propaganda” suçlamasından da beraat kararı verilmesini gerektiğini belirtti: “Söz konusu paylaşımlar, müvekkilin fikir ve kanaatlerini içermiyor. Değerlendirmenin hukuki bir bakış açısıyla yapılması gerekiyor. Birkaç yıl öncesine kadar  suç teşkil etmeyen  şeyler şu an suç sayılıyor. Kaldı ki müvekkil bu paylaşımlarda sadece etiketlenmiş. Gazeteci, toplumu objektif olarak bilgilendirmek zorundadır. Bu, herhangi bir konuda olabilir. Eğer bu suç unsuru sayılırsa tüm gazeteciler risk altına girmiş olur.” Son olarak savunma yapan Sala’nın avukatlarından Erselan Aktan, “Gazetecilerin aylarca cezaevinde kalmasına neden olan iddianame, hukuki muhtevadan yoksundu. İddianameyi hazırlayan savcı, Yargıtay'ın üyelik suçu ilgili kriterlerini kavram veya olgu olarak değil, sadece kelime olarak telaffuz etmiş, herhangi bir delil sunmadan sıralamıştı. Bu yönüyle üyelikle ilgili beraat mütalaasının okunmuş olması isabetlidir. Aynı mütalaa propaganda suçlaması için de verilmeliydi. Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 19. maddesi, kişilerin soruşturma makamlarınca ‘varsayılan’ görüşleri nedeniyle yargılanamayacağını açıkça belirtiyor. Venedik Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Terörle Mücadele Kanunu 7/2. maddenin kısıtlayıcı bir biçimde yorumlanmaması gerektiğini defalarca Türkiye'ye telkin etti. Gazeteci Nazan Sala'nın ceza istenen paylaşımları, yurt içinde ve dışında vuku bulan olayların aktarımından, dolayısıyla da gazetecilik faaliyetlerinden ibarettir. Facebook'tan alınma paylaşım ise kendisinin sosyal medya tabiriyle ‘taglendiği’ yani etiketlendiği, kendisine ait olmayan bir paylaşımdır. Müvekkilin her iki suçlamadan da beraati gerekmektedir” dedi.  Daha sonra sırasıyla söz alan diğer avukatlar da beraat kararına katıldıklarını ifade etti.  Mütalaaya karşı savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, tüm gazetecilerin "örgüt üyeliği" suçlamasından beraatlerine hükmetti. Nazan Sala ise ana dosyada kendisine yöneltilen "örgüt propagandası" suçlamasından 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı, hükmün açıklanması geriye bırakıldı.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.