Duruşma Haberleri

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası ve siyasi yasak

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası ve siyasi yasak
EYLEM SONBAHAR*
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası veren mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun 53/1 maddesi uyarınca İmamoğlu’nun siyaset yapmak da dahil bazı haklardan mahrum bırakılmasına hükmetti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın sekizinci duruşması İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Bariyer çekilen duruşma salonu önünde kalkanlı polislerin de beklediği duruşmaya İmamoğlu katılmazken avukatları hazır bulundu. Çok sayıda milletvekili, belediye başkanları ve Türkiye Barolar Birliği Genel Başkanı Erinç Sağkan'ın da izlediği duruşmaya sınırlı sayıda gazeteci alındı.

'Açıklamada Soylu işaret edildi'

Avukatların reddi hakim talebinin reddedilmesiyle başlayan duruşmada, İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat'ın usule ilişkin talebi de reddedildi.  Tanık olarak duruşmada hazır bulunan İmamoğlu’nun danışmanlarından Murat Ongun ile Kampanya Direktörü Necati Özkan'ın dinlenilmesi talebi hakim tarafından kabul edildi.  Gazetecilerin İçişleri Bakanı'nı işaret ederek soru sorduklarını belirten Ongun, "Açıklamanın ardından toplantılara devam ettik. Ekrem İmamoğlu’na acaba sayın bakana çok mu ağır konuştunuz dedim. O da  'Az bile dedim' dedi" diye konuştu. İmamoğlu’nun gazetecilere yaptığı açıklamada cevabın Süleyman Soylu’ya yönelik olduğunu söyleyen Necati Özkan ise "Basın da Soylu’ya söylendiği anladı ama bu dava nasıl oldu biz anlayamadık" dedi. Avukatların, Süleyman Soylu’nun mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenmesi talebine ilişkin iddia makamı, "Talebimiz yoktur" dedi. Savcının ceza talepli mütalaasını da tekrar etmesinin ardından avukatlar esasa karşı yazılı savunma için süre talep etti. Süre talebini reddeden mahkeme, duruşmaya üç saat ara verdi.

'Mütalaada lehimize olan delillere yer verilmedi'

Aranın ardından başlayan duruşmada gazetecilerin salon içerisinde yaşadığı yer sorununa tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Basın 4. kuvvettir deniyor ama görüyoruz ki basın yerlerde sürünüyor" dedi. Avukatlar mütalaaya karşı savunmaya başlamadan önce duruşmanın SEGBİS ile kaydedilmesini istedi. Teknik sorunun çözülmesinin ardından avukat Sercan Polat, "3 tanığın beyanları ve 'Biz mağdur değiliz' diyen mağdurların beyanları dosyada mevcuttur. Esas hakkındaki mütalaada lehimize olan delillere yer verilmedi. Mütalaaya karşı savunma yapmak için istediğimiz yeterli süre de kabul edilmedi. Yüksek mahkeme içtihatları ve delillerin müvekkilin beraatine karar verilmesi için fazlasıyla yeterli olduğu kanaatindeyiz" diye konuştu.

'Türkiye'yi yönetenler herkese hakaret ediyor, yargı koruyor'

Kamuoyunda "ahmak davası" olarak kodlanan davanın son aşamasına gelindiğini ifade eden avukat Gökhan Günaydın, "Dokuz celse boyunca savunma hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlal edilmesine yönelik çok şey gördük. Burası çağdaş yargılamaya yakışır bir duruşma salonu mudur?" diye sorarak savunmasına başladı.  Günaydın şöyle devam etti: "Dördüncü celsede verilen mütalaa,  iddianamenin birebir aynısıdır. Uzman mütalaasında yazılanlar iddia makamının mütalaasında bir cümle değişikliğe neden olmaz mı? Türkiye’yi yöneten bu kişiler, Türkiye’de yaşayan her gruptan insana hakaret ve aşağılama hakkını kendilerinde görüyorlar ve bunu yargı korumasına almış durumdalar. Bu tahakkümcü ve düşmanlaştırıcı yaklaşım sadece siyasetle sınırlı kalmıyor.  Devlet kurumları, sivil toplum, meslek odaları ve vatandaşlara da yayılıyor. Bu adaletsizlik toplumun tüm alanlarına sirayet etmiş durumda."

'Adil yargılanma hakkı ihlal edildi'

Unsurları ile ortaya çıkmış bir suç olmadığını belirten Günaydın savunmasına, "İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde süregelen yargılamada, adil yargılama hakkının ve doğal hakim ilkesinin açık ihlalleri yaşanmaktadır. İçişleri Bakanı’nın kendisine ilişkin sözünü, aynı sözcükle iade eden Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası ve siyasi yasak istemli dava açılıp yürütülüyorken, yargı mercileri tarafından Süleyman Soylu’ya yönelik herhangi bir işlem gerekli görülmemektedir" diye devam etti.

'Unsurları olmayan bir suç isnadı yapılıyor'

"Bu dava İmamoğlu’nun yargılandığı değil adalete güvenin sınandığı bir davadır" diye de belirten Günaydın, "Gezi kararı, Kaftancıoğlu kararı, HDP’nin kapatılma davası, İmamoğlu aleyhine doğrudan veya dolaylı olarak açılmış davalar, bütün bu oyun planının parçaları olarak önümüzde durmaktadır. Bu çerçevede, atılı, mesnetsiz, unsurları oluşmayan suç isnadıyla yürütülen yargılamaya son verilmeli" sözleriyle müvekkilinin beraatini talep etti. 30 dakikalık aranın ardından mahkeme, İmamoğlu’na "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret" suçlamasından 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca siyasi yasak anlamına gelen  TCK 53/1 maddesinin de uygulanmasına karar verdi. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.