EYLEM SONBAHAR
Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davada savcı, "tehdit", "kamu görevlisine hakaret" ve "hedef gösterme" suçlarından ceza istedi. Duruşma 16 Temmuz'a ertelendi.
CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın 20 Ocak’ta ifadeye götürülmesine "Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" isimli paneldeki konuşmasında tepki gösteren Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması bugün Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi duruşma salonunda görüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri gerekçe gösterilereek "tehdit", "kamu görevlisine hakaret" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamalarının yönetildiği İmamoğlu duruşma salonuna getirildiğinde izleyiciler tarafından "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Her şey çok güzel olacak", "Kurtuluş yok tek başına ya hepberaber ya hiçbirimiz" sloganları ve alkışlarla karşılandı.
Duruşmayı takip etmek üzere Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, milletvekilleri, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş ve çok sayıda izleyici de salonda hazır bulundu.
'Bu şekilde yargılanmayı içime sindiremiyorum'
Savunmasına başlayan İmamoğlu, "Bu dünyadan göçerken insanlarda güzel hisler bırakan Ferdi Zeyrek kardeşimizi kaybetmemizin derin üzüntüsünü yaşadık. Yanında olamadım dua ettim, mekanı cennet olsun. Yüzlerce insanın onu uğurlaması Turkiye için büyük bir ders niteliğindedir" dedi. Devam eden İmamoğlu, "Şu an burada bir yargılama içindeyiz ama eminiz ki Türkiye'nin daha büyük sorunları var. Yargının, adaletin ülkemizin adalet duygusunu yükseltecek işleri olduğunu düşünüyorum. Çağlayan'da olmamız gerekirdi ama orada değiliz. Bu şekilde yargılanmayı asla kabul etmiyor ve içime sindiremiyorum" diye konuştu.
'Bu bir yargılama değil, doğrudan cezalandırma'
"Ben ve arkadaşlarım neden zindandayız?" diye soran İmamoğlu, "Buradayım evet çünkü İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır diyen zihniyete karşı seçimi kazandım diye buradayım. Cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım. Milletimize tekrar soruyorum biz yargılanıyor muyuz? Hayır, biz yargılanmıyoruz. Aylardır tutsak, yargı tacizine maruz kalan, zulüm edilen bir sürecin içerisinde ne yazık ki cezalandırılıyoruz. Bu bir yargılama değil, doğrudan cezalandırmadır. Milletimizin iradesinin de cezalandırıldığını buradan haykırıyorum" dedi.
'Düşman hukukundan vazgeçin'
"Bir ülkeyi ayakta tutan ne silah gücü ne servettir. Ayakta tutan adalettir, haktır, hukuktur" sözleriyle konuşmasını sürdüren Ekrem İmamoğlu şöyle devam etti: "Adaletin olmadığı ülkede ne yatırım, ne huzur ne de bereket olur. Ben herkesin evladı için gelecek, adalet vadediyorum. Her gün yargı bağımsızdır demekle yargı bağımsız olmuyor. Hiç kimsenin evladı sabahın beşinde evinden alınmayacak. İnsanlara terörist muamelesi yapılmayacak."
Konuşmasında sıklıkla yargılanmadığını cezalandırıldığını ifade eden İmamoğlu, "Benim anamın ak sütü gibi helal olan diplomam koltuk uğruna iptal ediliyor. Sosyal medyam yasak, fotoğrafım yasak ama bilin ki siz beni bu milletin gönlünden silemeyeceksiniz" dedi. Salondaki izleyicilerin alkışlaması üzerine mahkeme başkanı, bir daha alkışlama yapılırsa salonun boşaltılacağını söyledi.
İmamoğlu konuşmasını, "Buradan sesleniyorum: Hukuksuzluktan, düşman hukukundan vazgeçin" diyerek sonlandırdı. Avukatların savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin savunma yapmak üzere süre verilmesini talep etmesinin ardından mahkeme müzakere için duruşmaya beş dakika ara verdi.
Aranın ardından mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunma yapılması için sadece İmamoğlu'nun avukatlarına süre verilmesine karar vererek duruşmayı 16 Temmuz saat 10.00'a erteledi.