Duruşma Haberleri

Mimarlar Odası Jin TV Davası: Gazeteciye ödül veren mimarlara 1 yıl 8 ay ceza

Mimarlar Odası Jin TV Davası: Gazeteciye ödül veren mimarlara 1 yıl 8 ay ceza
SİBEL YÜKLER*
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu üyelerinin “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasından yargılandığı davada, beş üyenin 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi, üyelerden birinin kararı zapta geçirilmedi. Başkan Candan, “Bugün burada, Hatay’da Amik ovasına havalimanı yapılmasın diye mücadele edenleri yargılıyorsunuz. Biz sanık değil, işlenen suçların tanığıyız” dedi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve dönemin yönetim kurulu üyeleri Nihal Evirgen, Muteber Osmanpaşaoğlu, Ünal Kara, Özgür Bayramoğlu, Tuğba Arslan ve Ece Yoltay’ın “terör örgütü propagandası yapmak” suçlaması ile yargılandığı davanın karar duruşması Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.  Üçüncü celse esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, çevre haberine verilen ödülü gerekçe göstererek Candan ve mimarların, kendilerine isnat edilen “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılmalarını talep etmişti.

‘Deprem yargılamalarında odamızdan bilirkişilere başvurulacak’

Bugün görülen karar duruşmasında mimarlar, esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Ece Yoltay, Mimarlar Odası’nın yıllardır imar usulsüzlüğüyle mücadele ettiğini, deprem bölgesinde binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan usulsüz imar yapılarının da bunlardan biri olduğunu söyledi. Yoltay, “Gelecekte bu mahkeme salonlarında da depreme dair yargılamalar yapılacak” dedi. Gazetecilere ödül vermekle suçlanamayacaklarını belirten Özgür Bayramoğlu, “Bu ödül, çevre koruma çalışmalarını ve odamızın açmış olduğu davayı haberleştiren JİN TV’deki Yeşil Pencere program yapımcısı gazeteciye verildi. Odamızın çalışmalarını haberleştiren 26 gazeteciye ödül verdik, veriyoruz” dedi.  Dava açıldıktan sonra bilirkişiliğine son verildiğini söyleyen Muteber Osmanpaşaoğlu da, “Bu mahkemelerde, deprem dosyaları yargılanmaya başladığında odamızdan bilirkişilere başvurulacak, bu yargılamalarda ağır cezalar çıkacak. Deneyimli, kamu hizmeti yapan bilirkişilere ihtiyaç duyacaksınız. Kaldı ki, deprem olduğunda da Bakanlık, odamızdan bilirkişi istedi” diye konuştu.Tezcan Candan Karakuş ise savunmasında şunları kaydetti:

Candan: İnsanlar depremde ölmesin diye mücadele ediyoruz, işlenen suçların tanığıyız

“Geçen hafta deprem bölgesindeydim, bir savaş ortamı vardı. Bugün sanık olarak karşınıza aldığınız kişiler, böyle enkazlar olmasın, insanlar böyle enkazların altında ölmesinler diye tanıklık yapıyor, mücadele ediyor. Biz sanık değil, tanığız. Açtığımız davalarda rant için rüşvet teklif edenlerin tekliflerini kabul edenler değiliz. Burada sadece yedi kişi değil, Mimar Odası Ankara Şubesi yargılanıyor. İlk duruşmaya geldiğimde devlet memuruydum, memuriyetime son verildi. 1993’ten beri yeminli mimarlık yapıyordum. Rüşvet teklif eden müteahhidin masaya koyduğu parayı yüzüne fırlattığımda, ‘Daha yenisiniz, alışırsınız’ dedi. 30 sene geçti, alışmadım, alışmayacağım.”  “Atatürk Orman Çiftliğine dair açtığımız davayı kazandığımızda, bu kentin eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, kentin her yerine yüzümün olduğu afişleri asarak, ‘Lanetliyoruz’ yazdırdı. Yargılandı mı, hayır. İnsanlar, deprem olduğunda evlerinden canlı çıksınlar diye verdiğimiz mücadele yargılanıyor. Bugün burada, Hatay’da Amik ovasına havalimanı yapılmasın diye mücadele edenleri yargılıyorsunuz. Biz sanık değil, işlenen suçların tanığıyız.”

Turgut Kazan: Gazeteciye ödül vermenin PKK ile ne ilgisi var?

Sanık savunmalarının ardından avukat Turgut Kazan söz aldı. Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 174. maddeye dikkat çeken Kazan, “Mahkemenizin bu iddianameyi geri çevirmesi gerekirdi. Böylece, bu şekilde hazırlanmış bir iddianameden yargılama yapılamayacağı söylenmiş olurdu. Niçin? Bir insan kendi eyleminden mesuldür, ödül veren gazetecilerin kim olduğuyla Mimarlar Odası neden ilgilensin? Ödül verilen gazeteci Berlin’de şiir okumuş diye müvekkillerim yargılanabilir mi?” dedi.  Mahkemenin, tensip zaptında toplanmasını talep ettiği delillerin, delil olarak değerlendirilemeyeceğini söyleyen Kazan, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 26 gazeteciye ödül verdi diye yöneltilen suçlamaya dair iddianamede PKK yapısından bahsediliyor, ‘PKK 1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulmuştur’ diyerek dayanaklar sıralanıyor. Gazeteciye ödül vermenin PKK ile ne ilgisi var?” diye konuştu. Yargılamanın yapıldığı 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 8 Aralık 2022 tarihinde İHD Ankara Şube Başkanı Fatin Kanat hakkındaki beraat kararını heyete sunan Kazan, “Normalde yerel mahkemenin kararları emsal karar olarak sunulmaz, ancak sizin mahkemenizin TMK 7/2 kapsamında verdiği beraat kararını size sunuyorum, buyrun karar sizin kararınız” dedi.

‘Mütalaanın kısmı kabulüne’ diyen heyetten ceza  

Savunmaların ardından son sözleri alınan sanıklardan Tezcan Karakuş Candan, “Biz istihbarat örgütü değil, kamu örgütüyüz. Kamu yararına haber yapan gazeteciye ödül verdik” diyerek, beraatlerini talep etti. Mimarlar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) kabul edip etmeyecekleri sorusuna da “Kabul etmiyoruz” cevabı verdi. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya ilişkin son sözlerin ardından karar için duruşmaya bir saat ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Özgür Bayramoğlu ile Tuğba Arslan’ın isnat edilen suçu işlemediklerinin sabit olduğuna kanaat getirerek, beraatlerine hükmetti.  Tezcan Karakuş Candan, Nihal Evirgen, Muteber Osmanpaşaoğlu, Ünal Kara ve Ece Yoltay’ın ise "örgüt propagandası" suçunu işlediklerinin sabit olduğuna karar veren heyet, mimarların ayrı ayrı 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını söyledi. “Mütalaanın kısmen kabulüne karar verilmiştir” diyen heyet, cezaların iki yıl süreyle ertelenmesine karar verdi. Ancak duruşma bitiminde avukatlar, Ünal Kara hakkındaki kararın zapta geçirilmediğini gördü. Uyarılan hakim, “Unutmuşuz” diyerek kararı elle eklemek istedi. Avukat Turgut Kazan ise, “Yapamazsınız” diyerek mahkemenin sonradan karar eklemesine müdahale etti. Ünal Karar hakkındaki karar zapta geçirilmedi.

İddianameden

İddianamede mimarlara yöneltilen suçlamaya Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından 2013 yılında hayatını kaybeden mimar Emre Madran anısına verilen Koruma Alanında Emre Madran Basın Ödülü’nün doğa tahribatları, HES ve maden ocakları haberleri nedeniyle Jin TV muhabiri Güler Yıldız Bastion’a verilmesi gerekçe olarak gösterildi.  Mimarların savunmalarının özet olarak yer aldığı iddianamede ödülün Jin TV’ye verilmesinin “ulusal basında ve sosyal medyada gündem oluşturması” üzerine Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan bilgi notu ve Jin TV’ye ait olduğu belirtilen sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlar suçlamaya delil olarak gösterildi.  İddianame savcısının iddianamede yer verdiği deliller arasında dosyada sanık olmamasına rağmen gazeteci Güler Yıldız’ın 2015 ve 2016 yıllarında başka bir kanalda yaptığı konuşma ve başka bir mecrada yayınlanmış haberi de bulunuyor. Ödül töreninin Anadolu Ajansı dahil hükümete yakın medya organları tarafından haberleştirilmesinin ardından mimarlar organize bir hedef gösterme kampanyasına maruz kalmıştı. *Bu işin hakları, Atıf-Gayriticari (CC BY-NC) Lisans ile kısmen saklıdır. Bu iş, MLSA’ya atıf ile ve ticari olmayan amaçlar ile kullanılıp dağıtılabilir.
Image

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) haber alma hakkı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanlarında faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşudur. Derneğimiz başta gazeteciler olmak üzere mesleki faaliyetleri sebebiyle yargılanan kişilere hukuki destek vermektedir.